ABD'den Gazze’ye İnsani Yardım Jesti

Tesnim Haber Ajansı- İsrail rejiminin Gazze'ye yönelik yoğun saldırıları ve abluka politikası sürerken yaklaşık üç aydır kapılar geçişlere kapalı durumda. Son aylarda eşi benzeri görülmemiş bir kıtlıkla karşı karşıya olan Gazze’de onlarca insan açlıktan hayatını kaybetti.

ABD Başkanı Donald Trump geçen perşembe akşamı yaptığı açıklamalarda, Gazze'ye insani yardım girişinin yasaklanması sorununun çözüldüğünü ve ABD'nin bu krizi sona erdirmek için kapsamlı bir plan hazırladığını iddia etti.

Ancak Trump'ın Gazze halkına yardım vaadi pek çok şüpheye yol açtı; çünkü Trump, Beyaz Saray'da göreve başladığı günden bu yana işgalci rejimin Gazze halkına yönelik soykırım suçlarının başlıca destekçisi olmuştur. Trump göreve gelir gelmez Filistin direnişi ve halkını ‘’Size cehennemin kapılarını açacağız’’ sözleriyle tehdit etmişti.

ABD'nin Gazze’ye İnsani Yardım Jesti

Gazze Şeridi’ndeki 2 milyondan fazla Filistinli, uygulanan ablukayı hafifletecek en ufak bir ilerleme beklerken gözlemciler, ABD'nin insani jestinin Gazze'ye uygulanan ablukanın kaldırılması yönünde bir ilerleme anlamına gelmediğine inanıyor. ABD aslında Gazze’ye uygulanan ablukayı bizzat kendisi yönetmeyi ve Gazze halkına istediği kısıtlamaları uygulayarak zorla göç ettirmeye çalışıyor.

İbranice Yedioth Ahronoth gazetesi geçen perşembe günü, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un Güvenlik Konseyi'nin kapalı toplantısında sunduğu 14 sayfalık bir belgeyi ele geçirdiğini bildirdi. Belgede Gazze Şeridi için "Gazze İnsani Yardım Fonu" adı altında yeni bir girişim yer alıyor.

Yeni hazırlanan Gazze planı kapsamında dört dağıtım merkezi kurulacak. Her biri başlangıçta 300 bin kişiye ve daha sonra iki milyon kişiye hizmet verecek.

Habere göre, yardım dağıtım merkezi İsrail askerler olmadan bağımsız güvenlik ekiplerinin doğrudan denetimi altında faaliyet gösterecek ve Gazzelilere gıda, tıbbi ilaç ve içme suyu dağıtılacak. Filistinli ailelere 65 dolar değerinde gıda paketleri sağlanması planlanıyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail Büyükelçisi Mike Huckabee cuma günü yaptığı açıklamada, Gazze'ye insani yardım ve gıda ulaştırılması için yeni bir sistemin başlatıldığını ve operasyonların "çok yakında" başlamasının beklendiğini duyurdu.

Huckabee, Birleşmiş Milletler öncülüğündeki mevcut çabanın yerini alması amaçlanan bu yeni yardım dağıtım çerçevesinde çeşitli hayır kurumları, kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve çok sayıda hükümetin iş birliği yapacağını belirtti.

Gazze'ye yardımların dağıtımında yer alacak tarafların isimlerini açıklamayan Amerikalı yetkili, önümüzdeki günlerde daha fazla ayrıntının açıklanacağını söyledi.

Huckabee, "İsrail yardım dağıtım sürecine katılmayacak, ancak güvenliğin sağlanmasında yer alacak ve insani yardımların ulaştırılması ateşkese bağlı değil." dedi.

Ancak uluslararası kurumlar ABD'nin bu planla ilgili hedeflerine şüpheyle bakıyor ve bunun Gazze halkının yardım alabilmek için sürekli yer değiştirip göç etmek zorunda kalacağından dolayı tehlikeli olduğuna inanıyor.

Gazeteci araştırmacı Visam Afife ABD’nin Gazze planı hakkında, şunları söyledi:
ABD’nin, "Gazze İnsani Yardım Vakfı" adı altındaki planı, uluslararası insancıl hukuk ilkelerine bağlı olduğunu iddia ediyor. Bunun çok sayıda hukuki ve insani risk taşımaktadır. Söz konusu planın en belirgin özellikleri şunlardır:
- Yardımların dağıtımı Gazze'deki 4 merkez aracılığıyla gerçekleştirilecek. İlk etapta her merkezden 300 bin kişiye, yani toplam 1,2 milyon kişiye hizmet ulaştırılması planlanıyor.

- Bu proje eski ABD askeri yetkilileri, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı ve güvenlik ajanslarından oluşan bir Amerikan-Batı ekibi tarafından yürütülecek.
- JP Morgan ve Truist gibi büyük bankalar ve şirketler bu planın uygulanmasına katılacak ve büyük Batılı kuruluşlardan planın şeffaflığını sağlamak için uygulanmasını izlemeleri istendi.
- Gazze'ye yardım dağıtım planının hayata geçirilmesi sürecinde başta Birleşmiş Milletler olmak üzere uluslararası kuruluşlar ve yerel kurumlar dışlanacak, sürece yalnızca yabancı taraflar katılacak.
ABD'nin Gazze’ye İnsani Yardım Planının Tehlikeli Hedefleri
Arap uzman, ABD'nin Gazze'ye insani yardım planının güvenlik risklerini şöyle sıraladı:
- Filistinlilerin egemenlik ve temsil haklarından mahrum bırakılması; Filistinlilerin insani yardımların yönetimi, planlanması ve dağıtımında yer almaması, her şeyden önce Filistin halkına bir hakarettir ve onurlu bir davranış sayılmaz.
- Yurt içi sivil toplum ve uluslararası kuruluşların rolünün zayıflaması; ABD'nin bu planına göre, resmi uluslararası kuruluşlar Gazze'deki insani ve temsili rollerinden mahrum bırakılıyor ve planı BM'nin dışındaki uluslararası aktörler yürütecek.
- Yardıma erişimde ayrımcılık; ABD'nin Gazze'ye yardım dağıtımında tarafsızlık iddiasına rağmen bu ülke, İsrail ordusuyla koordinasyon sağlıyor. Bu yüzden yardımların belirli bölgelere veya nüfus gruplarına ulaşmasını engelleyebilecek güvenlik ve siyasi kısıtlamalar uygulanabilir.

ABD'nin Gazze Planında Uluslararası Hukukun İhlal Edilmesi

ABD'nin sunduğu plana göre çok sayıda uluslararası hukukun ihlal edildiğini vurgulayan Afif, şunları kaydetti:
Tarafsızlık ve bağımsızlık ilkesinin ihlali; ABD'nin İsrail ordusuyla koordinasyonu ve Aşdod limanı ve Kerem Ebu Salem sınır kapısı gibi belirli rotaları benimsemesi, insani yardımı bu rejimin elinde bir araca dönüştürüyor; bu da aslında tarafsız bir pozisyonun olmadığı anlamına geliyor.

Dağıtım temelli ihtiyaçlar ilkesinin ihlali; bu plan, yardım dağıtım merkezlerinin güvenlik gözetimi ve kontrolüne dayanıyor; bu sayede güvenlik bahanesiyle bazı ihtiyaç sahibi grupların yardım alması engellenebilir.

Ablukayı kaldırmak yerine onu yasallaştırmak; İşgalci rejimin denetiminde ve şartlı mekanizmalarla yardım ulaştırmak aslında Gazze'ye uygulanan ablukayı normalleştirmek anlamına geliyor. Bu, uluslararası hukukun ihlalidir ve ABD'nin böyle planlar sunmak yerine işgalci rejimi Gazze'deki sınır kapıları koşulsuz olarak açmaya zorlaması gerekir.

Arap analist, "Amerikan planının ilan edilen insani hedeflerine rağmen, uygulama yapısı aslında insani yardım kisvesi altında ablukanın yeniden tasarlanması olduğunu gösteriyor. Gıda konusunun Filistin halkının siyasi ve güvenlik açısından aşağılanması için bir araç haline getirilmesi uluslararası insani hukukun açıkça aykırıdır." dedi.

ABD'nin Planı Gazze'ye yönelik Ablukayı Artırır

Öte yandan Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Rami Abdu, ABD ve İsrail'in Gazze'de sınırlı yardım dağıtım merkezlerini uluslararası şirketlere devretme planının insani bir proje olmadığını, Filistinlilere yönelik ablukayı ve açlığı yoğunlaştırmayı amaçlayan bir girişim olduğunu söyledi. Rami Abdu, bu planın gıdayı bir şantaj aracına dönüştürerek Gazzelilerin topraklarından sürülmesinin önünü açmayı hedeflediğini de sözlerine ekledi.

Avrupa-Akdeniz İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı, "Bu plan, eski ABD askeri personeli ve yardım kuruluşlarının gözetim altında yürütülüyor ve Filistinlilerin bunda hiçbir rolü yok. Bu, sivillere acil, etkili ve engelsiz yardım sağlama yasasının açık bir ihlalidir. Aslında, ABD’nin planının amacı Gazze'ye yardım sağlamak değil, orayı kontrol etmek, İsrail'e zaman kazandırmak, Gazze üzerindeki askeri hakimiyetini genişletmek, insanları göçe zorlamak ve onları ölüm veya açlık seçeneğiyle baş başa bırakmaktır. Böylece Filistinlilerin tek derdi yemek bulmak olacaktır” ifadelerini kullandı.

Gazze halkının temel yaşam ihtiyaçlarının karşılanması, onlara onurlu bir yaşam sağlanması ve Filistinlilerin kendi topraklarında geleceklerini inşa edebilmeleri için sınır kapılarının derhal geri açılması gerektiğini vurgulayan İnsan hakları yetkilisi, “Filistinliler acınacak bir halk değildir ve onlar sadaka ve aşağılayıcı yardım istemezler; Bilakis, yaşam, özgürlük, onur ve kendi topraklarında yaşama haklarının tamamını talep ediyorlar” değerlendirmesinde bulundu.

ABD'nin Gazze Planı Siyonist Planın Aynısı

Hamas Hareketi'nin üst düzey yöneticilerinden Dr. Bassem Naim ise ABD'nin Gazze planına tepki göstererek, Washington'un Gazze Şeridi'ne yardım dağıtma önerisinin, İsrail rejiminin aynı askeri planı çerçevesinde olduğunu söyledi.

Bassem Naim, ABD yönetimi Trump'ın Ortadoğu ziyareti öncesi bölgedeki imajını düzeltmek için her türlü tedbiri alıyor. İç aktörlere de ABD ve işgalci rejimin kurduğu komplolara hizmet etmekten uzak durmalarını tavsiye ediyoruz.” dedi.

Hamas yetkilisi, "Yiyecek, su ve ilaca kolay erişim Filistin halkının normal hakkı ve pazarlığa tabi değildir. İşgalcilerin ve destekçilerinin, halkımızı aç bırakarak ve ilaçtan yoksun bırakarak iradelerini kırma çabaları feci şekilde başarısız olmuştur." diye konuştu.