Siyonist İsrail'in Batı Şeria Kabusu
Siyonist rejim medyasına göre, Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasıyla birlikte Hamas'ın Batı Şeria'daki nüfuzu ve etkinliği arttı. Bu yüzden İsrail, burada 7 Ekim’e benzer bir felaketin yaşanmasından büyük endişe duyuyor.
Tesnim Haber Ajansı- Gazze'de ateşkes anlaşması yürürlüğe girer girmez İsrail ordusu Batı Şeria'da, özellikle Cenin şehri ve mülteci kampında büyük bir askeri saldırı başlattı ve kanıtlar rejimin Batı Şeria'da Gazze'ye benzer yıkıcı bir senaryo yaratmayı amaçladığını gösteriyor.
Gazze Ateşkesinden Sonra Batı Şeria'ya Yönelik Başlatılan Baskınlar
Cenin ve çevresindeki kamplarda Filistinli direnişçilerle Siyonist güçler arasındaki çatışmalar tırmanırken, İsrail'de Batı Şeria'nın her yerine gelene kapsamlı askeri saldırılar yapılması yönünde sesler yükseliyor.
Siyonist rejimin güvenlik kurumu ve Netanyahu kabinesi tarafından onaylanan Batı Şeria'daki kapsamlı askeri operasyon kapsamında işgalci ordu, Cenin ve Batı Şeria'nın diğer bölgelerine çok sayıda askeri teçhizat ve güç gönderdi. Bunlar arasında iki sınır muhafızları taburları, Yamam birimi, Dodovan birimi ve Igoz birimi, Siyonist ordusunun komando tugayına bağlıdır.
Siyonist çevreler ve uzmanlar, İsrail'in Cenin ve mülteci kampına yönelik saldırganlığının, İsrail'in Filistinli direniş gruplarının Batı Şeria'daki İsrail yerleşim birimlerine yönelik saldırılarından duyduğu korku ve endişeyi yansıttığı görüşünde. Onlar Hamas'ın Gazze Şeridi çevresindeki Siyonist kasabalarda gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Harekatı'na benzer eylemden korkuyor.
İsrail, Batı Şeria'da 7 Ekim Kabusunun Tekrarlanmasından Korkuyor
İsrail askeri işleri analisti Yossi Yehoshua, Yedioth Ahronoth gazetesinde kaleme aldığı yazıda, "Gazze'deki ateşkes anlaşması, Hamas'ın Batı Şeria'daki gücünü ve etkisini güçlendiriyor. Bu durum Batı Şeria'nın Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki sürpriz eyleminden ilham almasına yol açabilir ve İsrail aynı kabusu Batı Şeria'da yaşayabilir.
Savaşın başlangıcından bu yana Batı Şeria adeta volkanik bir dağa dönüşmüş durumda ve bu durum İsrail ordusu ve güvenlik güçlerine benzeri görülmemiş zorluklar sunuyor. 2024 yılında İsrail Genel Güvenlik Servisi (Şabak), Batı Şeria'da binin üzerinde eylemi tespit edip engelledi ve yüzlerce Filistin operasyonu başarıyla gerçekleştirildi, çoğu durumda ölümcül sonuçlara yol açtı ve Filistinli silahlı grupların artan gücü Batı Şeria’da da sergiledi.” ifadelerini kullandı.
Siyonist uzmana göre, İsrail için en kötü senaryo, güvenlik güçlerinin Batı Şeria'da geniş kapsamlı bir çatışmadan korkmasıdır; Gazze'deki ateşkes anlaşması, Hamas'ın gücünü sürdürdüğünü, elde ettiği başarılardan ve Filistinli tutukluları serbest bırakma gücünden gurur duyduğunu gösteriyor. İsrailliler ayrıca bu durumun Filistin Özerk Teşkilatı’nın pozisyonunu olumsuz etkilemesi konusunda uyarıyor ve bu konuda son derece endişeli olduklarını dile getiriyor, zira Hamas ve silahlı kuvvetleri sürekli olarak başarılarını sergiliyor.
Bu bağlamda İsrail kanal 12 televizyonunun askeri muhabiri Etam el-Madun da şunları kaydetti:
“Hamas bir sonraki hedefini Batı Şeria olarak belirledi. Bu hareket eşi benzeri görülmemiş bir konum ve güce sahip, Filistin halk tarafından da büyük destek görüyor.
Batı Şeria, Gazze Savaşı sırasında siyonist yerleşimcilere ve İsrail askerlerine yönelik benzeri görülmemiş operasyonlara sahne oldu ve Gazze'ye destek cephesi haline gelmiştir. Batı Şeria, Gazze'ye destek için küçük bir cephe olsa da, İsrail karşıtı operasyonlar Filistinlilere olumlu etki bıraktı.
Gazze Şeridi'nde ateşkesin başlamasıyla birlikte Hamas'ın Batı Şeria'daki nüfuzu ve etkinliği arttı, bu yüzden İsrail ordusu bu bölgede geniş çaplı bir askeri operasyon düzenleme kararı almıştır.”
Siyonistlerin Batı Şeria’daki Zorlukları
Filistin direnişinin kaynağı olarak kabul edilen Batı Şeria, her zaman Siyonist rejime yönelik en büyük tehditlerden biri olmuştur. Filistinliler ile Siyonistler arasındaki herhangi bir çatışmada Batı Şeria, Filistin halkının ayağa kalktığı en önemli cephedir. Aksa Tufanı kıvılcımıyla tutuşan Batı Şeria cephesi Gazze'deki ateşkese rağmen hâlâ aktif.
Siyonist güvenlik uzmanı Gabi Siboni’nin, Kudüs'teki Siyonist Stratejik ve Güvenlik Araştırmaları Merkezi’nin internet sitesinde yayınladığı ‘’Batı Şeria'daki savaş nereye gidiyor?” başlıklı yazıda, “İsrail için büyük bir zorluk teşkil eden Batı Şeria'da güçlü bir direniş gücü oluşturma çalışmaları sürüyor. İsrail güvenlik teşkilatının en büyük korkusu sadece Batı Şeria'daki Filistin mülteci kamplarında zaman zaman yaşanan çatışmalarla sınırlı değil; Bilakis, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te Gazze çevresindeki yerleşim yerlerine gerçekleştirdiği saldırıya benzer bir saldırının bu kez Batı Şeria'daki yerleşim yerlerinde de gerçekleşmesinden endişe ediliyor.” denildi.
Bu konuda Tel Aviv Üniversitesi Filistin Çalışmaları Forumu Başkanı Michael Milstein de "Hamas, ateşkesin ilk anından itibaren Gazze'deki hükümetin çeşitli kademelerinde çalışmaya geri döndüğünü gösterdi ve hereketin Gazze’deki yönetimden uzaklaştırılamayacağını tüm dünyaya kanıtladı. Bu, Batı Şeria'daki Filistinlilere bir zafer duygusu veriyor.” yorumunu yaptı.
Michael Milstein, sözlerine şöyle devam etti: “Hamas benzeri görülmemiş başarılar elde etti. Filistinliler Gazze sakinlerinin ağır bir bedel ödemesine rağmen İsrail'e büyük bir darbe indirebildiğini ve Filistinlilerin ulusal saygısının güçlendiğine inanıyor.
Hamas, Gazze'de ateşkes sağlamayı, bölge üzerindeki kontrolü güçlendirmeyi, aynı zamanda Filistin kamuoyu için zafer anlatımını yaymayı amaçlıyor.”
Hamas’ın, eylemlerini Batı Şeria'ya doğru yöneltmeye çalıştığını kaydeden Michael Milstein, “Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'nın sözcüsü Ebu Ubeyde, konuşmasında Batı Şeria'yı yeni bir cephe olarak tanımladı. Batı Şeria'daki Hamas İslami Direniş Hareketi Başkanı Zaher Jabarin’in de ‘Netanyahu Gazze'de başarısız olduğu gibi Batı Şeria'da da başarısız olacaktır’ dediğini gördük.” diye konuştu.
