Gazze Ateşkesi; İsrail'in Direniş Karşısındaki İstihbarat Başarısızlıkları
Siyonist rejim, Aksa Tufanı ve sonrasındaki savaşta istihbarat alanında Filistin İslami direnişi karşısında ağır bir yenilgiye uğradı. Siyonistler, direniş saldırısını tespit etmek, esirlerine ulaşmak ve direniş komutanlarına suikast düzenlemek gibi üç sorunda istihbarat başarısızlığı yaşadılar.
Tesnim Haber Ajansı- Sahadaki olaylara ve Aksa Tufanı’nın bölgedeki ve dünyadaki sonuçlarına bakılmaksızın, Filistin İslami direnişinin bu eylemi, her şeyden önce şüphesiz bir istihbarat şaheseridir. Bu, hem operasyonun başlangıcında hem de 15 ay süren çatışma sırasında Siyonist rejimin en büyük istihbarat başarısızlığına işaret eden bir başarıdır.
Operasyonun sürpriz başlangıcı
7 Ekim 2023'te Aksa Tufanı operasyonunun başlaması Siyonist rejim için tam bir sürpriz oldu. Bu sürpriz o kadar derindi ki, direniş güçleri Gazze Şeridi çevresindeki Siyonist yerleşim yerlerine girdiğinde bu yerleşim yerlerinde hiçbir savunma gücü yoktu.
Filistin İslami direnişinin Aksa Tufanı operasyonunu gerçekleştirmesi ve ardından Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ndeki ölümcül saldırılarıyla devam eden savaşın ardından Siyonist medya farklı dönemlerde çok sayıda haber ve belgeler yayınlayarak, Siyonist rejimin güvenlik aygıtının ve istihbarat yapısının operasyonun uygulanmasına ilişkin çizelgeyi anladığı ve operasyonun yapısından parçalar ve işaretler aldığı ancak üst düzey komutanların dikkatsizliği sonucu operasyonun başlangıcında şaşırdıkları yönündeki rivayetleri kamuoyuna aşılamaya çalıştı.
Ancak bu anlatım sahada yaşananlarla pek örtüşmüyor. Çünkü eğer Siyonist rejimin istihbarat ve güvenlik yapısının bir kısmı dahi bu durumdan haberdar olsaydı, direnişin saldırı eylemine karşı en az savunma eylemini yapardı. Aksine bu sahada emarelerinin görülmediği bir konu. Öyle ki Siyonist rejim kamuoyunun bu başarısızlığın sorumlularını ortaya çıkaracak bir araştırma komitesi kurulması yönünde ciddi bir talepte bulunmasına da neden oldu.
Direniş komutanlarının belirlenip ortadan kaldırılamaması
Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ndeki istihbarat başarısızlığının ikinci adımı savaşın hedeflerine ulaşamamasıydı. Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ndeki askeri operasyonlarda belirlediği en önemli hedef Hamas hareketini yok etmekti. Siyonistler bu hedefi, Gazze Şeridi'nde bulunan ve halen Siyonist orduyla savaşan Hamas komutanlarını fiziksel ortadan kaldırmak suretiyle gerçekleşeceğini belirttiler.
Şehit Yahya Sinvar’ın şehadeti, bir saha operasyonunda ve savaş alanında meydana gelen bir olay sırasında meydana gelmiştir ve Siyonist planlamanın bir sonucu değildir. Yahya Sinvar’ın şehadeti sonrasında Kassam Tugayları komutanının kim olduğunu bilmediklerini sadece bu işin sorumlusunun şehit Sinvar’ın kardeşi Muhammed Sinvar olduğuna inandıklarını açıkladılar.
Öte yandan savaşın ortasında, Yahya Sinvar’ın şehadetinden önce Siyonistler, Kassam Tugayları komutan yardımcısı Mervan İsa'ya suikast düzenlediklerini iddia etmişti. Daha sonra Han Yunus'un el-Mevasi bölgesine yaptıkları büyük bombardımanda Kassam Tugayları komutanı Muhammed Dayf’a suikast düzenlendiğini iddia ettiler ancak bu iki haber hiçbir zaman doğrulanmadı.
Bu iki suikastın gerçekleştirildiğini ve Hamas hareketinin bunu doğrulamayarak şüphe yarattığını varsaysak bile, tekrar belirtmek gerekir ki bu, eylemini teyit edemeyen Siyonist rejim açısından bir istihbarat eksikliğidir ve bunu doğrulamak için Hamas'ın onayını bekliyor. Hamas da bu konuyu doğru analiz edip bu iki haberi doğrulamayarak Siyonist rejimi karanlıkta bırakmıştır ki bu da Siyonist rejim için başlı başına bir istihbarat yenilgisidir.
Gazze Şeridi'nin alanının yaklaşık 365 kilometre kare olduğunu ve Siyonist rejimin son 15 aydır tüm istihbarat ve askeri gücüyle fiziki olarak bu bölgede bulunduğunu hatırladığımızda bu başarısızlık daha da belirginleşiyor. Zira belirtmek gerekir ki bu dönemde ABD, bölgesel ve Avrupalı müttefiklerinin yanı sıra, istihbarat uyduları, gelişmiş istihbarat drone'ları ve gizli istihbarat güçleri de dahil olmak üzere tüm istihbarat olanaklarıyla Siyonist rejime istihbarat alanında da yardımcı olmuştur ancak yine de Gazze Şeridi'ndeki direniş komutanlarına suikast düzenlemeyi başaramadı.
Siyonist rejim esirlerinin Filistin direnişi tarafından tutulması
Siyonist rejimin istihbarat başarısızlığının üçüncü adımı ise Filistin İslami direnişinin Aksa Tufanı operasyonunda aldığı esirlerle ilgilidir. Siyonist yetkililerin açıkladığı istatistiklere göre Filistin İslami direnişi, Aksa Tufanı operasyonunda Gazze Şeridi çevresindeki yerleşimlerden bu rejimin 240 askerini esir aldı. Siyonist rejimin Gazze Şeridi'nde başlattığı kara saldırısı ve katliamın amaçlarından biri de bu esirlerin serbest bırakılmasıydı.
Kasım 2023'te bu mahkumlardan 110'u 300'den fazla Filistinli mahkumla değiştirildi. Aslında Siyonist rejimin istihbaratının esirlere ulaşamamasından dolayı bu mübadele onlara dayatılmıştı. Siyonistler, ilk mübadele ile geri kalan esirlerin değişiminin bir parçası olan ateşkes anlaşması arasında Amerikan ordusunun da yardımıyla 10'dan az esiri serbest bırakmayı başardılar. Diğer mahkumları serbest bırakma çabaları sırasında Siyonistler, mahkumların bir kısmını öldürdü, diğerlerinin ise cesetlerine ulaşabildi. Bu da Siyonist rejimin istihbarat operasyonlarının esirlere ulaşma hedefinin sonucunun neredeyse sıfır olduğu anlamına geliyor.
Yukarıdaki verilerin toplamı, Aksa Tufanı ve sonrasındaki savaşta Siyonist rejimin Filistin İslami direnişi tarafından istihbarat alanında ağır bir yenilgiye uğratıldığını göstermektedir. Siyonistler, direnişin saldırısını tespit etmeyi, direnişin elinde bulunan esirlere ulaşmayı, Filistin'deki direniş komutanlarına suikast düzenlemeyi başaramadı ve sahada galip gelen de direniş oldu. Ayrıca bugüne kadar bu üstünlüğünü ve inisiyatifini koruyarak Siyonist rejime ateşkes ve esir değişimini dayattı.