İran’ın BRICS Hamlesi ABD’yi Neden Rahatsız Etti?
İran, BRICS grubuna tam üye olursa Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Avrupa Birliği ile ortaklaşa uyguladığı yaptırımları etkisiz hale getirebilir.
Tesnim Haber Ajansı- İran'da İslam Devrimi’nin zafer kazanmasından sonra, bölgesel ve küresel güçlerin siyasi ve ekonomik saldırılarına maruz kalmıştır. Ülkenin iç ve dış siyasi yapısındaki değişiklik yaşanırken yeni düzen için bölgede yükselen güçlerin yanı sıra aynı seviyedeki diğer güçlerle işbirliği ve yakınlaşma ihtiyacı duymuştur. Bazı nedenlerden dolayı faydalı olduğu görünen girişimlerden biri de BRICS grubuna resmi üye olmaktır.
Günümüz dünyasında jeopolitik rekabetlerin yoğunlaşması ve Batı cephesinde yer almayan güçlerin Batı’nın tekelindeki ekonomik ve siyasi yapılardan görece bağımsızlaşma eğiliminin artması nedeniyle, BRICS'in küresel arenadaki etkisi giderek artıyor.
Ortak bir ödeme sistemi oluşturup bankalarda ABD dolarına bağımlılığı azaltan dövizler ve ulusal para birimlerinin kullanılmasını amaçlayan BRICS’e Tahran’ın katılması durumunda bu örgütün İran’a sunacağı en önemli fırsatlardan biridir. Ancak İran'ın nükleer faaliyetlerinden kaynaklanan uluslararası yaptırımların devam etmesi, ülkenin tam üyeliği halinde bile BRICS kapasitelerinden faydalanmasının önündeki en önemli engeldir.
İran İslam Cumhuriyeti ilk kez, Haziran 2022'de Çin Halk Cumhuriyeti'nin daveti üzerine ilgili BRICS Liderler Zirvesi’ne katıldı. Zirvede konuşan İran Cumhurbaşkanı Seyyid İbrahim Reisi, BRICS'e ve üyelere tam desteğini açıklamış ve petrol, transit taşımacılığı, enerji ve eğitimli insan kaynaklarına sahip İran’ın BRICS’e üye olmak istediğini bildirmişti. Reisi ayrıca, Hindistan’a sunduğu resmi başvuruyla İran'ın söz konusu gruba üye olması için destek talebinde bulunmuştur.
BRICS'in konumu ve parlak geleceği düşünüldüğünde İran'ın tam üyeliği çok önemlidir ve bu konu İran İslam Cumhuriyeti’nin dış politikasında önemli rol oynamaktadır.
BRICS, güçlü olmakla birlikte Avrupa'nın veya ABD’nin yardımına ihtiyaç duymayan ve hatta Batı’ya meydan okuma ve düzeni değiştirme yeteneğine sahip tek birlik sayılabilir. BRICS'e katılımın İran için öneminin nedenleri belirtildikten sonra İran gibi ülkelerin de gruba katılmasının gerekli bir ihtiyaç olduğu söylenebilir. Çünkü bu grubun petrol ve gaz gibi doğal kaynaklara ihtiyacı var ve İran ve ona benzer durumdaki ülkeler bu kaynaklara sahiptir. Bu kapasite, bu hedefe ulaşmanın yolunu açan avantajlardan biri olabilir.
İran'ın BRICS grubu ile işbirliği yapması, ABD ve Batı'nın tek taraflı politikalarının sık sık dayattığı gerilimleri azaltabilir ve aynı zamanda bu ülkenin politikalarını uluslararası düzeyde dengeleyebilir. BRICS grubunun ülkemiz için imtiyaz sayılabilecek kabiliyetlerinden biri de üye devletlerin İran'ın nükleer meselesi konusunda Tahran’a destek vermesidir. BRICS’e 5 üye ülkeden 4'ü nükleer silaha sahiptir ve sadece Güney Afrika’da nükleer silah bulunmuyor, bu eksiklik sayılmaz ve hükümetinin gönüllü politikasından kaynaklanmaktadır.
ABD terörle mücadele bahanesiyle politikalarını yürütmek için harcamalar yapıyor. Ancak Amerikan hegemonyasına karşı çıkan BRICS ülkeleri bu tutumla ileride ABD’nin askeri gücünün gerileyeceğine inanıyor.
Tahran’ın BRICS grubuna üyeliğinin önemi, İran İslam Cumhuriyeti’nin bölgesel bir güç olmasından kaynaklanmaktadır. İran’ın gruba üye olması halinde ulusal ekonomisini geliştirip uluslararası toplumla bütünleşebilir ve aynı zamanda çok güçlü bir kıtalararası koalisyonun desteğinden yararlanabilir. Ayrıca İran, BRICS kartıyla ile yeni dünya düzeninde önemli bir rol oynayabilir.
İran, BRICS’e tam üye olursa yeni bankalarla işbirliğini geliştirip Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ile Avrupa Birliği ile ortaklaşa uyguladığı yaptırımları etkisiz hale getirebilir. Ancak bu süreçte dikkat edilmesi gereken önemli bir konu var. İran’ın yeni yükselen güç BRICS arasında ilişkilerini geliştirdiğinide ulusal çıkarlarının korunmasına dikkat etmesi oldukça önemlidir. Bu arada öyle görünüyor ki, İran'ın yükselen bu güçle düzgün bir şekilde ilişki kurmasının en iyi yolu bu grupta yer almasıdır.
BRICS Grubu Nedir?
Adı ilk kez 2001 yılında Goldman Sachs ekonomisti Jim O'Neill tarafından ortaya atılan ve Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin'in sıra dışı yükselişini tanımlamak için kullanılan BRIC, ilk zirvelerini 2009 yılında Rusya'da gerçekleştirdi, 2010'da ise Güney Afrika'nın örgüte katılması ile BRICS olarak anılmaya başladı.
BRICS grubu Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşuyor. Ekonomileri, dünya nüfusunun yüzde 40'ından fazlasını ve dünyanın gayri safi yurtiçi hasılasının yaklaşık dörtte birini oluşturuyor.
BRICS ülkeler grubu, üyeler arasında siyasi, ekonomik ve kültürel işbirliğini amaçlıyor.
Güney Afrika'nın BRICS Büyükelçisi Anil Sooklal daha önce yaptığı basın açıklamasında, 13 ülkenin BRICS'e üyelik için resmi başvuruda bulunduğunu, 6 ülkenin de gayriresmi şekilde taleplerini ilettiklerini duyurmuştu.
Buna göre üyelik talebinde bulunan ülkeler arasında İran, Suudi Arabistan, Endonezya, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn, Mısır ve Cezayir de yer alıyor.