Şeyh Nebil Kavuk: Arabistan’ın Politikası, Lübnan’ın Ulusal Güvenliği İçin Gerçek Bir Tehdit Sayılmaktadır
Lübnan Hizbullah'ı Merkez Konseyi Üyesi konuşmasında, Arabistan’ın Amerika ile aynı yöndeki politikalarına değinerek, bunun Lübnan ulusal güvenliği için gerçek bir tehdit sayıldığını söyledi.
Tesnim Haber Ajansı - Lübnan Hizbullah'ı Merkez Konseyi Üyesi Şeyh Nebil Kavuk, Siyonist Rejimin tekfirci teröristleri desteklemesine değinerek şu ifadelerde bulundu: ‘Al-i Suud Rejiminin, Amerika Başkanı Donald Trump’ın Kudüs konusundaki kararını destekleyen düşmanca politikaları Lübnan’ı da etkileyecektir.
Tekfirciler bomba yüklü araçlarla ve binlerce intihar eylemcisiyle, İslam adına çirkin bir tasvir oluşturmuş, camileri, kiliseleri ve pazarları patlatmaktadır.
Tekfircilerin Golan cephesindeki varlığı, Siyonistlerin onları desteklediğinin ispatı konusunda yeterlidir. Öyle ki, Siyonist Rejim onların silah, gıda ve ilaçlarını temin etmektedir ve bu rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail’in Golan cephesindeki IŞİD ve Nusra terör örgütlerine yaptığı yardımlardan gurur duymaktadır.
Bundan daha kötü bir örnek te Haremeyn-i Şerifeyn ülkesinde şahit olduğumuz olaylardır. Müslümanlar arasında dostluğun ve affediciliğin merkezi olması geren bir mekânda Arabistan, Müslümanlar arasında fitne ve ihtilaf ateşini alevlendiriyor ve Haremeyn-i Şerifeyn yöneticileri, İslam ümmetinin düşmanlarını destekliyor, onlara yüz milyon dolarlık hediyeler gönderiyor ve onlarla yüz milyar dolarlık anlaşmalar imzalıyor.’
Şeyh Nebil Kavuk Kudüs konusuna da değinerek şu açıklamalarda bulundu: ‘Eğer kılıç dansı olmasaydı, Amerika Başkanı Donald Trump Amerika Büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararı almaya cesaret edemezdi ve eğer Arabistan, Arap ve Müslüman ülkelerinin onlarca kralını, prensini ve yetkilisini Trump’a biat etmeleri için Riyad’da toplamasaydı, Donald Trump, İslam ve Arap ümmetinin kutsallarına, onuruna ve duygularına zarar vermeye cesaret edemezdi.
Arabistan’ın politikaları, İslam ve Arap ülkeleri için gerçek ve kapsamlı olarak bir felaket oluşturmaktadır.
Arabistan Trump’ı, İran ve direnişe karşı kendi safına çekmek için ona ayrıcalıklar vermektedir ve bu anlamda Arabistan’ın politikaları, ulusal güvenlik için gerçek bir tehdit sayılmaktadır.
Lübnan, Arabistan’ın politikalarının ve Donald Trump’ın kararının feci sonuçlarından güvende değildir. Çünkü bu, Filistinlilerin kalıcı yerleştirme planını da etkileyecek ve İsrail’in düşmanca niyetlerini destekleyecektir. Aynı zamanda Lübnan da Filistin davasının ortadan kalkmasının etkisi altına girecektir. Trump’ı, İslam ümmetine karşı kışkırtıcı düşmanca politikalar yürütmeye teşvik etmesi ve Trump’ı İran ve direnişe karşı kendi safına çekmek için Kudüs’ü kurban etmesi, Arabistan Rejiminin en büyük hatasıdır.
Direnişin ve odunun zaferlerinin önemli bir konu haline geldiği bugünkü Lübnan, 2018 yılının başında İsrail’in ve tekfircilerin tüm tehlikelerine karşı daha güçlü ve dirençli olacaktır ve şu an Lübnan ordusu ve direniş sağlam bir kalede bulunmaktadır.’