AZERBAYCAN'IN KARABAĞ SABRI BİTİYOR
Uluslararası güçler bölgede yeni bir savaşın başlayabileceği ihtimalinden rahatsızlar.
Tesnim Haber Ajansı- Bir kaç gün sonra Azerbaycan’a karşı Ermeni işgalinin, zulmünün simgesine çevrilen Hocalı katliamının 24. yılı anılacak. Karabağ sorunun çözümü süreci ise de fakto durgunluk dönemi geçirir. Yukarı Karabağ sorunun çözülmesi maksadıyla daha önceki yıllarda cumhurbaşkanları ve dışişleri bakanları arasında görüşmeler olsa da son yıllarda bu görüşmeler son yıllarda artık kısıtlı olarak geçirilir. Örneğin sonuncu defa 2014 yılı ekim ayında biraraya gelen Azerbaycan ve Ermenistan Cumhurbaşkanları bir sonrakı görüşmeyi 14 ay sonra İsviçre’de yaptılar. Tabii ki, ciddi bir sonuç almadan.
Bu ise akıllara şu soruyu getirir? Sorun ne zaman çözüme kavuşacaktır? Sonsuz barış görüşmeleri ne zamana kadar devam edecek? Zaman ise hızlı geçiyor. Artık sınırdakı askerler ateşkes döneminde dünyaya gelen çocuklardır.
1994 yılında Bişkek şehrinde imzalanmış anlaşma Azerbaycan ve Ermenistan’ın barış görüşmeleri ile soruna çözüm bulmasını öngörse de, bu gün gelinen noktada artık her kes barış görüşmelerinden umudunu kesmiş durudadır. Özellikle son yıllarda Azerbaycan’da artık resmi makanlar da barış görüşmelerinin sonuc vermediğini, özellikle AGİT Minsk Grubu ülkelerinin (ABD, Rusya, Fransa) aracılığı ile 22 yıldır devam eden barış görüşlerinin sonuç vermediği ve bu formattan imtina fikri sık-sık gündeme getiriliyor.
Özellikle son iki yılda – 2014 yılından itibaren Azerbaycan ve Ermenistan sınırında ateşkes sık-sık ihlal edilmeye başladı. Taraflar bu meselede birbirlerini ittiham etseler de, ortada bir hakikat var: Karabağ ve etraf bölgelerde savaş ihtimali gündengüne artıyor.
Lakin en çok dikatleri çeken Batı ülkelerinden savaş uyarılarının artmasıdır. Örneğin bir kaç gün önce ABD Ulusal İstİhbarat Ajansı Başkanı James Klepper, parlamentoya sunduğu raporunda; Azerbaycan ve Ermenistan arasında tansiyonun 2016 yılında da yüksek gekçeceği öngörülmektedir. ABD istihbarat şefinin kanaatina göre, Azerbaycan’nın askeri gücü ve ekonomik sorunlar savaşın yeniden patlak vermesi riskini büyütür.
Lakin Batı, Azerbaycan’ın savaş başlatacağı iddialarını kabul etmiyor. Çünkü şuanki duruma bakarsak savaşı her iki taraf başlatabilir. Lakin Batının, Azerbaycan’a uyarıda bulunması ve savaşı başlatacak taraf olarak göstermesi daha çok uyarı ve ya caydırıcılık niteliğindedir. Aslında ise gelen bilgilere göre, sınırda ateşkesi daha çok Ermeni kuvvetleri ihlal ediyor.
Bu sürede en çok ilgi toplayan meselelerden birisi Ocak ayında Avrupa Konseyi Parlamentosunda oylamada savaş bölgesinde ateşkesin ihlali ile alakalı Azerbaycan’ın önem verdiği kararın kabul olunmamasında, ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Viktoriya Nuland’ın etkisi olması ile alakalı iddalardı. Ermeni tarafının bu iddiasının ne kadar hakikatı yansıttığı malum olmasa da, Azerbaycan’da yankı uyandırdı. Bu haberle aynı zamanda ABD’nin 2017 yılında Yukarı Karabağ’dakı işgal rejimine yardımı durdurması, Batının hem Azerbaycan-Ermenistan sorunu ile alakalı insiyatifi ele almak, taraflar üzerinde etkisini korumak, aynı zamanda ihtimal olunan savaşa engel olmaktır. Batı Ortadoğuda kanlı savaşların devam ettiği bir zamanda Güney Kafkasya’da yeni savaşın başlatılmasını istemiyor.
Lakin bu durumun Azerbaycan’ı ne kadar tatmin edeceği, savaş bölgesinde durumun sabit saklamak için ne kadar yeterli olacağı malum değildir. Anlaşılan Bakü, Ermenistan’la savaş konusunda daha çok Rusya’nın tepkisinden ihtiyat ettiği için şuana kadar savaş başlatmamıştır. Lakin ekonomik durumun kötüleşmesi, sınırda tansiyonun yükselmesi her an yeni savaşın patlak vermesi ile sonuçlanabilir.
Yakın zamanlarda AGİT Minsk Grubu üye ülkelerin eşbaşkanlarının bölgeye gelmesi bekleniyor. Diplomatların bölgeye yeni bir iddia ile geldiği, taraflara plan sunması beklenmiyor. Bu, sıradan bir gezi olacak ve bilindiği üzere Azerbaycan ve Ermenistan liderlerini savaştan kaçındırmaya gayret gösterecekler. İşgal tarihi uzadıkça Azerbaycan’da rahatsızlıklar da artıyor.
Kenan Rövşenoğlu