İran İslam Devrimi Liderinin Dikkatini Çeken Üç Yeni Kitap
1980’li yıllara ait hatıraların incelenmesi kitaplar, gazeteler, dergiler ve fotoğraflar gibi diğer kaynaklarla birlikte, İran toplumunun kadınların rolüne bakışındaki değişim konusunda ilginç sonuçlara ulaştırmaktadır.
Tesnim Haber Ajansı- “Bitmeyen Ateş”, “Ay Hanım” ve "Ateş ve Karın Yoldaşı" başlıklı üç yeni eser, İran İslam Devrimi Lideri’nin onlar hakkındaki övgü düşüncelerinin (takriz) Hz. Fatıma’nın (s.a) şehadet günlerinde açıklanması planlanmaktadır. Bu üç kitabın her biri savunma edebiyatı alanında yazılmıştır ve 1980’li yıllarda kadınların toplumsal krizlerin yönetimindeki rolüne ışık tutmaktadır. Kadınlar, her ne kadar savaş onların yaşam yolunu değiştirmiş olsa da ideallerinin arkasında durmuş, aileyi bir arada tutmuş ve savaş meydanında bulunan erkeklere moral kaynağı olmuşlardır.
Tarih boyunca kadınlar, aile yapısı ve toplumun inşasında belirleyici bir rol oynamışlardır. Bu rol, savaşla birlikte olduğunda daha da önemli hale gelmektedir. Devrim öncesinde toplumsal bir işlevi pek bulunmayan ve genellikle ev işleriyle sınırlı kalan kadın, devrimden sonra toplumsal alanın genişlemesiyle birlikte farklı sahalara girmiş ve kendi yerini kanıtlamıştır.
O döneme ait hatıraların kitaplar, gazeteler, dergiler ve fotoğraflar gibi kaynaklarla birlikte incelenmesi, İran toplumunun kadınların rolüne bakışındaki bu değişim hakkında ilginç sonuçlar sunmaktadır. Bunlardan biri de İran’da istenen herhangi bir geleceğin kadınların, toplumun yarısını oluşturan sosyal aktörler olarak katılımıyla mümkün olabileceğidir. Kadınların geleceğe ve topluma bağlılık duygusu, araştırmacıların toplumun geleceğini incelemede ve farklı toplumsal kesimler arasında toplumsal umudu güçlendirmede dikkate aldığı ölçütlerden biridir.
Bu vesileyle, İslam Devrimi Lideri’nin söz konusu üç eser hakkındaki takrizlerinin yayımlanması münasebetiyle, her üç kitabın konu ve üslubuna göz atıyoruz. Bu eserler, son yıllarda okuyucuların ilgisini çeken çalışmalar arasında yer almaktadır.
Omurilik Felçli Gazilerin Hayatından Yazılmamış Satırlar
Bazen savaşın izi evlere düşer ve kurşunların bıraktığı izler yıllar boyunca vatanın yabancı saldırısına uğradığı günleri hatırlatır. Bazen de bu iz, gençliğinden ve hayallerinden vazgeçmiş bir erkeğin bedenine düşer. “Bitmeyen Ateş”, işte bu erkeklerden birinin hikâyesidir. Boyundan aşağısı felç olmuş bir gazinin günlük yaşamını anlatır; en basit işlerde dahi başkalarına muhtaç olan birinin öyküsüdür. Zehra Sadat Hüseyni Mehrabadi tarafından kaleme alınan eser, büyük bir krizin ardından ailenin bütünlüğünü korumada annenin rolünü başarıyla ele almıştır. 17 yıl boyunca oğluna hemşirelik yapan Şehla Münzevi, bu kitapta savaşın yazılmamış satırlarını okuyucunun gözleri önüne sermektedir.
Savaşı olması gerektiği gibi düşünmeyen veya o yıllarda hiç doğmamış olan her birimiz için, “Bitmeyen Ateş” çarpıcı anlatılar sunmaktadır. Savunma edebiyatı eserlerinin çoğu, geçtiğimiz on yıllarda ya komutanlara ve cephede bulunanlara odaklanmış ya da cephe gerisine yönelerek savaşçıların ailelerine, özellikle de şehitlerin eşlerine ve annelerine değinmiştir. Bu arada, “Geride Kalan Ayak” ve “O Yirmi Üç Kişi” gibi eserlerle esir kampı edebiyatına da yeniden ilgi gösterilmiştir. Ancak son yıllarda yayımlanan eserler dikkate alındığında, özellikle yaşamlarını çok özel koşullarda sürdürmek zorunda kalan gazilerin payının giderek azaldığı görülmektedir.
Kitap, şehit Dohançi’nin ve annesinin yaşamına değinmenin yanı sıra, ailede etkili bir rol oynayan ve diğer fertler için güven ve moral kaynağı olan başka kadınlara da işaret etmektedir. Yazar, Hanım Münzevi’nin anılarını aktarmanın yanında, 1980’li yıllarda Kum gibi dini bir şehirdeki bazı sosyal adet ve geleneklere de değinmektedir; ayrıca aşk dolu konularla hatıralara farklı bir renk katmaktadır.
Hamâse Yaran Yayınevi tarafından basılan bu eser, okuyuculardan gördüğü yoğun ilgi üzerine sinema filmi olarak da yeniden üretilmek istenmektedir. Yayınevi, yakın zamanda kitabın onuncu baskısını piyasaya sürmüştür.
Meçhul Kahramanlar
Sacide Takizade’nin “Ay Hanım” adlı eseri, bir şehit eşinin hatıralarını etkileyici bir çerçevede anlatmaktadır. Son yıllarda savaşta şehit olanların anneleri ve eşlerinin anılarına odaklanan çok sayıda kitap yayımlanmıştır. Bu kitaplarda kadınsı bir dilin satırlara sinmiş hali görülmekte ve bir yaşam tarzı yansıtılmaktadır. Yazarın sanatı ise, olayları ve kahramanını öyle bir şekilde aktarmaktır ki, eseri benzer gibi görünen diğerlerinden ayırt edilsin.
“Ay Hanım”, Şiraz’ın tanınmış şehitlerinden Şiralî Soltanî’nin eşi Hanımnaz Ali Nejad’ın yaşam öyküsünü konu almaktadır. Kitap, bir kadının eşinin önemli seçimlerindeki etkisine ve onun sapkın gruplara karşı mücadele, Pehlevî rejimine karşı direniş ve dayatılan savaştaki rolüne ışık tutmaktadır.
Eser aynı anda iki farklı anlatıyı ilerletmektedir: Fransa'da feminizm ilkelerine inanan bir kadınla, ailede sevginin sembolü, çocuklarının ve kocasının destekçisi ve sığınağı, toplumsal krizlerle başa çıkmada ailenin kolu olan İranlı bir kadının öyküsü. Yazar, kısa öyküler serisiyle bu iki anlatıyı birlikte sunar ve seçimi okuyucuya bırakır.
Savaşın Kalbinde Sessiz Bir Aşk Hikayesi
Savaş ile aşk hikâyesini bir araya getirmek ilk bakışta çelişkili görünebilir. Ancak gerçekte, en derin duygular savaşın kalbinde filizlenir ve doğar. “Ateş ve Karın Yoldaşı” adlı kitap, savaşın ve sonuçlarının ortasında yeşeren yeni yaşam filizlerini aramaktadır. Ferhad Hazrî’nin kaleminden çıkan eser, Batı İran’ın tanınmış komutanlarından birinin yaşamını, eşinin gözünden ve bakış açısından aktarmaktadır.
Şehit Said Kehhari Said, Hemedan ve Batı İran’ın savaşçıları ile aynı zamanda Komala ve diğer karşı-devrimci gruplar arasında bilinen bir isimdir. Onun adı, Komala ve Demokrat gruplarına karşı gerçekleştirilen operasyonlarla birlikte anılmaktadır. Karşı-devrimle mücadelesi ve ardından dayatılan savaş, onun ve ailesinin hayatını zorluklarla dolu bir yolculuğa sürüklemiştir. Bu yolculuğu, eşinin desteği olmadan aşmak mümkün değildi.
Farahnaz Resulî, “Ateş ve Karın Yoldaşı” adlı eserde çocukluğundan evliliğine ve şehit komutanla birlikte yaşadığı zorluklarla dolu hayatına dair hatıralarını paylaşmaktadır. Yazarın üslubu ve anlatım tarzı, Farahnaz Resulî’nın anılarını aktarırken eseri oldukça okunabilir kılmaktadır. Ayrıntılara verilen önem, karakter tasvirleri ve mekân betimlemeleri bu kitabın belirgin özellikleri arasında yer almaktadır.
Rivayet-i Fetih Yayınevi tarafından yayımlanan eser, ayrıca sesli kitap formatında da hazırlanacak ve ülkenin tanınmış oyuncularından birinin katkısıyla, İslam Devrimi Lideri’nin kitaba yazdığı takriz ile birlikte tanıtılacaktır.