Galibaf: 12 Günlük Savaşı İmam Hamenei Komuta Etti
Meclis Başkanı, "Devrim Lideri, bu 12 günlük savaşta da, tıpkı kutsal Savunma döneminde savaş odasında hazır bulunduğu gibi, bu yaşında hâlâ dimdik ve kararlı bir şekilde komuta etti" dedi.
Tesnim Haber Ajansı- İran Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, Semnan Eyaletinin 3 Bin Şehidini Anma Ulusal Kongresi'nin kapanış töreninde yaptığı konuşmada, bu milletin şehadetlerini, cesaret ve kahramanlıklarını hatırlatan Kutsal Savunma Haftası'nı yad ederek, "Şehit aileleri, esirler, gaziler ve Semnan'ın mümin halkının arasında bulunmaktan mutluluk duyuyorum. Özellikle, şehitlerin ismini yaşatan ve bu görkemli ulusal kongreyi düzenleyen tüm görevli ve yetkililere, güzel bir iş çıkardıkları için teşekkür ediyorum" dedi.
Semnan ve Ülkenin Dört Bir Yanındaki Şehitler, Mekan Ötesi Bir Efsane Haline Geldiler
Galibaf, bu törenin şehitlerin isimlerini, anılarını yad ve zikir meclisi olduğunu belirterek, "Bu meclis, benim, benim gibiler ve hepimiz için, şehitlerin ve imamının yolundan gaflet etme hakkımız olmadığını bilmemiz için bir hatırlatmadır. Bu halk ve bu aileler, devrim, İran, İslam, benim ve sizin huzurunuz ve maddi-manevi imkanlardan faydalanmamız için evlatlarını ve sevdiklerini karşılıksız ve gururla feda ettiler ve bizler hayatta olduğumuz sürece her açıdan onlara borçluyuz. Her bakış açısı ve zevkten bağımsız olarak, birazcık insaf etmemiz, şehit ailelerine borçlu olduğumuzu ve onlara karşı sorumluluk taşıdığımızı bilmemiz için yeterlidir" ifadelerini kullandı.
Şehitler, Toplumumuzun Uyanık Vicdanıdır
Galibaf, "Şehitler bizim tarihsel hafızamız değildir, aksine onlar toplumumuzun uyanık vicdanıdır ve vicdan sahibi her insan bu aziz insanlar karşısında ne sorumluluğu olduğunu bilir" diyerek, "Hepimiz biliyoruz ki şehitler Allah ile alışverişte bulundular. İmanlı, bilinçli ve samimi bir şekilde adım atan insanlar, yalnızca alıcılarının Allah olduğunu bilirler. Onlar Allah ile alışverişte bulundular, bu nedenle hepimiz onlara borçluyuz. Şehitler Allah katında rızıklandırılırlar ve hiç şüphesiz bu geceki meclisimizde de hazır bulunmaktadırlar" dedi.
Dr. Galibaf, "Şehitlerin bize mirası sadece askeri bir zafer değildi" diyerek, "Kutsal Savunma dönemindeki mücahitlerimiz, tüm o mazlumiyetlerine ve hiçbir imkânları olmamasına rağmen doğuya ve batıya karşı savaştılar ve direndiler ancak şehitlerin mirası sadece bu değildi; şehitlerin mirası, bir kültür ve mantığın yaratılmasıydı; fedakarlık kültürü ve mantığının tezahürüydü" şeklinde konuştu.
Halk, 'Snapback' Baskısına Rağmen Onurlarına Basmıyor
Meclis başkanı, "Eğer bugün 'snapback' (yaptırımların geri gelmesi) yaşanıyorsa, halkımız yine de onurundan taviz vermeden, bu yaptırımlardan kaynaklanan tüm baskıları çekmeye hazırdır" diyerek şunları hatırlattı: "Kibirli Amerika ile, asla samimi olmadıklarını bildiğimiz ve Amerikan samimiyetini daima ihanetin sembolü olarak gördüğümüz halde müzakereler yapıldığı bir gecede, bize saldırdılar ve bu saldırıda İran halkının İslami gayretine ve onuruna şahit olduk. İslami İran'ın asıl dayanağı, tüm sorunlara rağmen onları görmezden gelen ve düşmana karşı dimdik duran 90 milyon kişiydi; bu bir gecede olan olay, şehitlerin kanlarının ve miraslarının bereketiyledir."
Galibaf, "Bizler şehitler'in mirasçıları olmalıyız, şehitlerin miras yiyenleri değil" diyerek, "Şehitlerin mirasçıları, düşman karşısında bir an bile tereddüt ve zayıflık hissetmezler. Bu bizim görevimizdir. Şehadet ve fedakarlık kültürü ile onur mantığı, belirli bir çağa, nesile veya sınıfa ait değildir; bilakis tüm nesiller, tüm çağlar ve tüm sınıflar içindir" ifadelerini kullandı.
