Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’nda Dile Getirdiği Sekiz Gülünç ve Açık Yalan
Gazze’deki Hükümet Enformasyon Ofisi, Netanyahu’nun Gazze savaşı ve ilgili gelişmeler hakkında BM Genel Kurulu’nda dile getirdiği sekiz gülünç ve açık yalana işaret ederek, bu yalanların gerçeği çarpıtamayacağını ve tüm dünyanın işgalci rejimin vahşi doğasını gördüğünü vurguladı.
Tesnim Haber Ajansı- İşgalci rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’nda boş sandalyelere hitaben yaptığı konuşma ve gülünç yalanlarının ardından, Gazze’deki Hükümet Enformasyon Ofisi yaptığı basın açıklamasında, Netanyahu’nun Genel Kurul’da sekiz büyük yalan ve onlarca asılsız iddiayı gündeme getirdiğini, bunların da Filistin halkına karşı işlenen savaş suçları ve soykırımı meşrulaştırma amacı taşıdığını belirtti.
Gazze’deki devlet kurumu, Netanyahu’nun yalanlarını şu şekilde açıkladı:
- Gazze’deki İsrailli esirleri unutmadık iddiası: Netanyahu’nun kabinesi, faşist bakanlarının katliam, topyekûn yıkım ve Gazze halkının zorunlu göç ettirilmesi politikalarını uygulamaya çalışırken, esirlerin akıbetiyle ilgilenmemektedir.
- 7 Ekim 2023 sonrası küresel desteğe dair yalan: Netanyahu, dünya liderlerinin kendisine ve İsrail’e destek verdiğini iddia etti. Oysa bu destek tamamen ortadan kalkmış, bugün çoğu ülke Siyonistlerin suçlarını kınamış ve İsrail anlatısını sorgulamıştır.
- Kamuoyunu itibarsızlaştırma çabası: Netanyahu, dünya liderlerinin "aşırılıkçı İslamcıların" baskısı altında olduğunu (ve bu yüzden İsrail'e karşı harekete geçtiklerini) iddia etti, ancak herkes gerçek şu ki dünya kamuoyu geçmişteki hataları düzeltiyor ve Filistin halkının haklarını tanıyor.
- “Yedi cephede savaş” yalanı: Netanyahu, bu savaşları “terörizmle mücadele” diye nitelendirdi. Ancak gerçekte savaş, sivillere ve sivil altyapıya yöneliktir. Uluslararası kuruluşlar, şehitlerin yüzde 94’ünün sivil olduğunu teyit etmiştir. Bunların arasında 30 binden fazla kadın ve çocuk vardır. Sağlık, eğitim ve altyapının yüzde 90’ından fazlası ağır yıkıma uğramıştır.
- Gazze’den çıkışın engellenmesine dair yalan: Netanyahu, Gazze halkına bölgelerini terk etmelerini önceden söylediği için soykırım kastı bulunmadığını iddia etti. Oysa işgalci rejim ordusu, yerleşim bölgelerine 200 bin tondan fazla bomba yağdırmış; 20 bini çocuk ve 10500’ü kadın olmak üzere 64 binden fazla sivili şehit etmiş, binlerce aileyi tamamen nüfus kayıtlarından silmiştir.
- Direnişi insani yardımları yağmalamakla suçlama: Netanyahu, direnişin Gazze’de insani yardımları gasp ettiğini iddia etti. Oysa gerçek şu ki, işgalci Siyonist rejim silahlı çeteleri destekleyerek Gazze’ye karşı açlık savaşını sürdürmektedir. Bunun sonucunda 147 çocuk dâhil yüzlerce sivil açlık ve kıtlıktan şehit olmuştur. Ayrıca işgalci ordu, ölüm tuzakları kurarak yüzlerce aç göçmeni şehit etmiş, yaralamış veya esir almıştır.
- Filistin devletinin tanınmasına dair çarpıtma: Netanyahu, Filistin devletinin tanınmasının Yahudilerin öldürülmesini teşvik ettiğini iddia etti. Oysa gerçek şu ki, Filistin devletinin tanınması, 77 yıllık işgal ve zulmün ardından Filistin halkının meşru haklarının iadesi ve geçmiş günahların telafisi için geç kalmış bir adımdır.
Gazze’deki Hükümet Enformasyon Ofisi’nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’ndaki konuşması, gerçeği çarpıtma ve uluslararası hukuka göre savaş suçu, insanlığa karşı suç ve soykırım niteliğindeki suçlardan doğan hukuki sorumluluktan kaçma çabasının bir parçasıdır.”
Gazze’deki bu devlet kurumu, “Bu yalanlar gerçeği değiştiremez. Bugün dünya her zamankinden daha fazla, Siyonist işgalci rejimin sömürgeci, sahte, aldatmacaya dayalı, şiddet ve sistematik katliam üzerine kurulu vahşi doğasını fark etmiştir.” açıklamada bulundu.
Enformasyon Ofisi, açıklamanın sonunda işgalci Siyonist rejim ile ABD hükümetini Gazze’deki insani felaketin doğrudan sorumlusu ilan ederek, soykırım savaşının ve katliamların derhal durdurulmasını, işgalci güçlerin Gazze’den çekilmesini, insani yardımların girişine izin verecek geçişlerin açılmasını, Filistin devletinin tanınma sürecinin hızlandırılmasını ve bu topraklardaki işgalin tamamen sona erdirilmesini talep etti.
Dün, Netanyahu’nun BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasının başlamasıyla eşzamanlı olarak, salonda bulunan yüzlerce ülke temsilcisi sloganlar ve protesto sesleriyle salonu terk etti.
Ayrıca Amerikalı vatandaşlar, ülkelerinde Binyamin Netanyahu’nun bulunmasına karşı çıkarak; hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından çıkarılan tutuklama kararı bulunan bu savaş suçlusu BM binasında konuşma yaparken gösteri düzenledi ve Gazze’ye verdikleri kesin desteği vurguladı.
Gösteriye katılanlar, Gazze’ye desteklerini yineleyerek işgalci Siyonistlerin devam eden suçlarını kınadı.
Amerikalı göstericiler, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin tutuklama kararına dayanarak Netanyahu’nun savaş suçlusu olarak tutuklanmasını talep ettiler.