İrevani: İran, Suriye Halkına Desteğini Sürdürecek


İrevani: İran, Suriye Halkına Desteğini Sürdürecek

İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Emir Said İrevani, Suriye’nin egemenliği ve toprak bütünlüğünün tamamen saygı görmesi gerektiğini vurgulayarak, bu ülkeye dış gündemlerin dayatılmasının veya parçalanmasının kabul edilemez olduğunu söyledi.

Tesnim Haber Ajansı- İran İslam Cumhuriyeti'nin BM Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Emir Said İrevani, Suriye'deki durumla ilgili Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, Suriye halkının önderliğinde ve tamamen kendi sorumluluğunda, her türlü dış müdahale veya baskıdan uzak kapsamlı bir siyasi süreçle Suriye'de kalıcı barış ve istikrarı desteklerken, "Suriye'nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne tam olarak saygı gösterilmelidir. Dış gündemler dayatmaya veya bu ülkeyi bölmeye yönelik herhangi bir girişim kabul edilemez." dedi.
İran İslam Cumhuriyeti’nin BM Daimi Temsilcisi’nin, BM Güvenlik Konseyi’nin “Suriye’deki durum” başlıklı oturumundaki konuşması şu şekildedir:

Bismillahirrahmanirrahim
Suriye’deki duruma ilişkin olarak aşağıdaki hususları dile getirmek isterim:
Birincisi, insani durum hakkında: Suriye’de insani durum vahimdir ve giderek daha da kötüleşmektedir. Ciddi mali kaynak yetersizliği, hayati yardım operasyonlarını tehdit etmekte ve milyonlarca Suriyeliyi risk altına sokmaktadır. Son derece zor koşullar altında yardım ulaştırmaya çalışan BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi’ne, BM’ye bağlı kurumlara ve insani ortaklara çabalarından ötürü takdirlerimizi sunuyoruz. İnsani yardımın tüm mağdur topluluklara tam, güvenli, hızlı ve engelsiz erişimi; insanlık, tarafsızlık, bağımsızlık ve yansızlık ilkelerine uygun olarak hayati bir gerekliliktir.


Acil insani yardıma duyulan ihtiyaçların ötesinde, Suriye derin ekonomik zorluklar ve artan bir gıda krizi ile karşı karşıyadır. Enflasyon, tahrip edilmiş altyapı, kesintiye uğramış tedarik zincirleri, enerji kıtlığı ve tekrarlayan kuraklıklar milyonlarca insanın yaşamını tehdit etmektedir. Bu sorunlar, Suriye’ye karşı yıllardır uygulanan tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin doğrudan sonucudur. Bu tedbirler yasa dışıdır, meşruiyetten yoksundur ve BM Şartı’nın açık bir ihlalidir. Bu gayrimeşru uygulamalar, iyileşme sürecini ciddi şekilde engellemekte, yeniden inşayı zorlaştırmakta ve Suriye halkının acılarını artırmaktadır. Bu tedbirler, hiçbir ön koşul olmaksızın tamamen kaldırılmalıdır ki Suriye ekonomisini yeniden inşa edebilsin, halkın geçim kaynaklarını canlandırabilsin ve mültecilerin ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin güvenli ve onurlu dönüşünü mümkün kılabilsin. Yaptırımlar asla siyasi baskı aracı ya da Suriye’nin iç işlerine müdahale aracı olarak kullanılmamalıdır.


İkincisi, güvenlik durumu hakkında: Ateşkes düzenlemeleri hâlâ kırılganlığını korumaktadır ve Süveyde ile diğer bölgelerde güvensizlik devam etmektedir. IŞİD, El-Kaide ve onlara bağlı yabancı terörist savaşçılar gibi terörist gruplar, Suriye’yi ve daha geniş bölgeyi istikrarsızlaştırmaya devam etmekte ve bölgesel ve uluslararası barış ile güvenliği ciddi şekilde zayıflatmaktadır.
Güvenlik Konseyi, İsrail rejiminin Suriye’deki istikrarsızlaştırıcı ve saldırgan eylemlerini görmezden gelmemelidir. İran, yabancı işgalin tamamen sona ermesi gerektiğini vurgulamaktadır. İsrail rejiminin saldırgan eylemleri, özellikle Suriye topraklarına yönelik tekrarlanan hava saldırıları, uluslararası hukukun ve BM Şartı’nın açık bir ihlalini teşkil etmektedir. Güvenlik Konseyi bu ihlaller karşısında sessiz kalmamalıdır.


Üçüncüsü, siyasi süreç hakkında: Suriye’de kalıcı barış ve istikrar yalnızca, Suriyelilerin tam sahipliği ve liderliği altında, dış müdahale veya zorlamadan arınmış kapsamlı bir siyasi süreç yoluyla sağlanabilir. Bu süreç gerçek ve etkili bir biçimde tüm toplulukları ve kesimleri kapsamalıdır. Kilit grupların dışlanması veya görmezden gelinmesi yalnızca mevcut uçurumları derinleştirir, meşruiyeti zayıflatır ve son derece kırılgan mevcut durumda istikrarsızlık riskini artırır.

Böyle bir süreç, Suriye halkının meşru hak ve özlemlerini desteklemeli, aynı zamanda ülkenin egemenliğini, bağımsızlığını, toprak bütünlüğünü ve ulusal kurumlarını muhafaza etmelidir. Bu çerçevede, BM özel temsilcisinin Şam’da Suriyeli yetkililerle kapsayıcı siyasi geçiş konusunda yürüttüğü son diplomatik temasları destekliyoruz.


Dördüncüsü, İran İslam Cumhuriyeti’nin temel tutumu hakkında: Bir kez daha vurguluyoruz ki, Suriye’nin egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğü tamamen saygı görmelidir. Bu ülkeye dış gündemlerin dayatılması veya parçalanmasına yönelik her türlü girişim kabul edilemez. Federalizme veya özerkliğe yol açabilecek gündemler ya da talepler konusunda endişelerimizi dile getiriyoruz. Yanlış yönetilmesi durumunda, bu tür talepler parçalanmaya ve çatışmaların yeniden ortaya çıkmasına yol açabilir; ancak sorumluluk bilinciyle, BM gözetiminde kapsayıcı bir ulusal diyalog çerçevesinde takip edilirse, ulusal uzlaşıya ve istikrara katkı sağlayabilir.


İran İslam Cumhuriyeti, Suriye halkını ve onların barışın, istikrarın, yeniden inşanın ve ulusal uzlaşının sağlanmasına yönelik çabalarını, Suriyeli halkın kendi iradesiyle tam uyum içinde, desteklemeye devam edecektir.

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler