İrevani: İran, Afganistan’ın İstikrarını Doğrudan Kendi Güvenliği ile Bağlantılı Görüyor


İrevani: İran, Afganistan’ın İstikrarını Doğrudan Kendi Güvenliği ile Bağlantılı Görüyor

İran İslam Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Emir Said İrevani, İran’ın Afganistan’daki barış, istikrar ve kalkınmayı doğrudan kendi ulusal güvenliğiyle bağlantılı gördüğünü açıkladı.

Tesnim Haber Ajansı - İran İslam Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi Emir Said İrevani, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin Afganistan oturumunda yaptığı konuşmada, son depremde hayatını kaybedenler için taziyelerini ileterek, Taliban yetkilileriyle yapıcı diyalog kurulmasının, Afganistan’ın dondurulmuş varlıklarının serbest bırakılmasının ve kapsayıcı bir siyasi sürecin desteklenmesinin barış ve istikrar için zorunlu olduğunu vurguladı. Ayrıca milyonlarca Afgan mülteciye ev sahipliği yapan İran’a uluslararası destek sağlanması ve bölgedeki terörle mücadelenin güçlendirilmesi çağrısında bulundu.

İran İslam Cumhuriyeti’nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi ve Büyükelçisi’nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin “Afganistan’daki Durum” başlıklı oturumunda yaptığı konuşma şu şekildedir: 

Bismillahirrahmanirrahim 

Sayın Başkan, bu toplantının düzenlenmesinden dolayı teşekkür ederim.
Sayın Genel Sekreter’in Özel Temsilcisi Bayan Otunbayeva’ya sunduğu değerli rapor için müteşekkiriz. Bayan Hanifa Girowal’ın konuşmalarını dikkatle dinledik. 

Sayın Başkan,
İran İslam Cumhuriyeti, yakın zamanda meydana gelen yıkıcı depremde çok sayıda vatandaşını kaybeden Afganistan halkı ve yetkililerine en derin taziyelerini ve dayanışmasını iletmektedir. Bu bağlamda, İran derhal insani yardımlarını göndererek mağdurları desteklemiş ve Afganistan’ın bu felaketin sonuçlarının üstesinden gelmesine yardımcı olmak için yardımlarını sürdürmeye hazır olduğunu belirtmiştir.

Biz, Genel Sekreter’in Afganistan’daki duruma ilişkin güncel raporunu (S/2025/554) dikkate aldık; bu rapor, Birleşmiş Milletler’in siyasi ve insani faaliyetlerine ilişkin bilgiler de içermektedir. 

Rapor ışığında aşağıdaki hususları vurgulamak isterim: 

Birincisi: İran İslam Cumhuriyeti, Afganistan ile 900 kilometreden fazla ortak sınıra sahip doğrudan komşusu olarak ve onlarca yıldır milyonlarca Afgan mülteciye ev sahipliği yapmış bir ülke sıfatıyla, Afganistan’daki barış, istikrar ve kalkınmayı doğrudan kendi ulusal güvenliği ve daha geniş bölgesel istikrar ile bağlantılı görmektedir. Bu çerçevede İran, fiili Afgan yetkilileriyle iki taraflı ve bölgesel girişimler aracılığıyla aktif etkileşimini sürdürmektedir. Ayrıca Birleşmiş Milletler gözetiminde yürütülen Doha sürecine yapıcı bir katılım sağlamış ve çalışma gruplarında etkin bir rol üstlenmiştir.

İkincisi: Afganistan’ın geleceği, bizzat Afgan halkı tarafından belirlenmeli ve onlara ait olmalıdır. Kalıcı bir çözüm, yalnızca ülkenin etnik ve siyasi çeşitliliğini yansıtan, egemenliğini gözeten ve tüm Afganların, özellikle kadınlar ve kız çocuklarının haklarını garanti altına alan kapsayıcı bir siyasi süreç yoluyla elde edilebilir. Dışarıdan dayatılan hiçbir çözüm ne sürdürülebilir ne de kabul edilebilir olacaktır. 

Üçüncüsü: Fiili yetkililer, Afganistan’daki somut bir gerçeği temsil etmektedir ve uluslararası toplumun onlarla etkileşim kurmaktan başka bir seçeneği yoktur. Mevcut insani ve ekonomik krizlerin üstesinden gelmek için yapıcı ve pratik bir etkileşim zaruridir; zira bu krizler bölgesel istikrarı tehdit etmeye devam etmektedir. Bu bağlamda vurgulamak isteriz ki insani yardımlar hiçbir şekilde siyasallaştırılmamalıdır. Yaptırımlar, ekonomik istikrarı engellemek veya fiili yetkililerle etkileşimi sınırlamak için siyasi baskı aracı olarak kullanılmamalıdır. Afganistan’ın yurtdışında dondurulmuş varlıkları, hiçbir koşul olmaksızın serbest bırakılmalı ve halkın yararına sunulmalıdır. Ayrıca, Taliban üyelerinden belirlenen kişilere uygulanan seyahat yasağı muafiyet mekanizması, Konsey üyeleri tarafından siyasi baskı aracı olarak kötüye kullanılmamalıdır.

Bu mekanizmanın tamamen geri getirilmesi elzemdir; zira bu, diyalogun güçlendirilmesi ve Afganistan’daki duruma kapsamlı ve yapıcı bir yaklaşımın ilerletilmesi için hayati bir araçtır.

Dördüncüsü: İran, onlarca yıldır orantısız bir yük taşımış ve çoğu zaman yeterli uluslararası desteğin olmadığı koşullarda milyonlarca Afgan mülteci ve göçmene ev sahipliği yapmıştır. Bu insani sorumluluk, toplumumuza büyük maliyetler yüklemiş, kaynaklarımızı ve altyapımızı ciddi baskı altına almış ve karmaşık güvenlik ile sınır ötesi sorunlar doğurmuştur. İsrail rejiminin İran’a yönelik saldırısının ardından bu baskılar daha da artmıştır. İran bu yükü tek başına taşımaya devam edemez ve bu nedenle belgesiz Afgan vatandaşlarını ülkelerine geri göndermekten başka bir seçeneği kalmamıştır. Kayda değerdir ki İran, geri dönüş süreci boyunca güvenli ve onurlu koşulların sağlanması için fiili yetkililerle aktif bir işbirliği yürütmüştür. 

Sayın Başkan,
İran, terörizmden, çatışmadan ve uyuşturucu ticaretinden arındırılmış, bağımsız, birleşik ve barışçıl bir Afganistan’ın oluşumunu güçlü bir şekilde desteklemektedir. İstikrarlı ve kendi ayakları üzerinde duran bir Afganistan’a olan sarsılmaz taahüddümüzü bir kez daha teyit ediyor ve bu hedefin gerçekleşmesi doğrultusunda bölgesel ve uluslararası ortaklarımızla yakın işbirliğimizi sürdüreceğiz. Afganistan, terörizmin kökünün kazınması, hiçbir istisna olmaksızın tüm terörist grupların dağıtılması ve topraklarının komşularına, bölgeye ve ötesine karşı kullanılmasının önlenmesi için kapsamlı tedbirler alma noktasında desteklenmelidir. 

Sayın Başkan,
Birleşmiş Milletler Afganistan Yardım Misyonu’nun (UNAMA) bu ülkenin karşı karşıya bulunduğu zorlukların giderilmesinde hayati bir rol oynadığını belirtir, misyonun görevine ve etkin bir şekilde icrasına desteğimizi bir kez daha ifade ederiz.

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler