Pezeşkiyan: Suudi Arabistan, İslam Ülkelerinin Birliği Yolunda Önemli Rol Oynayabilir
İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi ile yaptığı görüşmede, “Eğer İslam ülkeleri birlik olursa, Siyonist rejim hiçbir Müslüman ülkeye saldırmaya ya da tecavüz etmeye cesaret edemez; Suudi Arabistan, İslam ülkelerinin birliği yolunda önemli bir rol oynayabilir.” açıkladı.
Tesnim Haber Ajansı - İran Cumhurbaşkanı Mesut Pezeşkiyan, dün Katar’ın Doha kentinde düzenlenen İslam ülkeleri ve Arap Birliği liderlerinin olağanüstü zirvesi oturumları çerçevesinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile yaptığı görüşmede, iki ülke arasındaki ilişkilerin giderek gelişmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Pezeşkiyan, İran ile Suudi Arabistan arasındaki işbirliğinin derinleşmesi ve güçlendirilmesinin, sadece iki ülkenin çıkarlarını değil, aynı zamanda Müslüman halkların ve bölge ülkelerinin menfaatlerini de sağlayacağını ifade etti. İran İslam Cumhuriyeti’nin Suudi Arabistan ile iki taraflı, bölgesel ve uluslararası düzeyde işbirliğini geliştirmeye hazır olduğunu vurguladı.
İran Cumhurbaşkanı ayrıca mevcut koşullarda Suudi Arabistan da dâhil olmak üzere büyük Müslüman ülkelerin sorumluluklarının son derece ağır olduğuna dikkat çekerek şöyle devam etti: “Eğer İslam ülkeleri birleşirse, Siyonist rejim hiçbir Müslüman ülkeye saldırmaya cesaret edemez. Suudi Arabistan, İslam ülkelerinin birliği yolunda önemli bir rol oynayabilir.”
Suudi Arabistan Veliaht Prensi de bu görüşmeden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, İran, Suudi Arabistan ve Türkiye gibi büyük İslam ülkeleri arasındaki ilişkilerin gelişmekte olmasından mutluluk duyduğunu ifade etti. Bin Selman, İslam ülkelerinin uzun vadede daha da güçlenmeleri gerektiğini, böylece İslam dünyasının bağımsızlık ve onurunu daha etkili bir şekilde savunabileceklerini ve Siyonist rejimin saldırılarına ve aşırılıklarına karşı koyabileceklerini belirtti.
Muhammed bin Selman ayrıca, İslam ülkelerinin kısa vadede ise işbirliği yaparak Filistin ve Gazze’deki duruma eğilmeleri gerektiğini ifade etti ve şunları söyledi: “Bölgemiz özel bir süreçten geçiyor, bizim, sizin ve diğer İslam ülkelerinin işbirliği ve birliği güçlendirmesi bir tercih değil, kesin bir zorunluluktur.”