Çin Büyükelçisi: Pekin, Tahran İle İlişkileri Güçlendirmekle İlgileniyor
Tahran’daki Çin Büyükelçisi, Çin ve İran’ın barışsever ülkeler olduklarını ve gerçek çok taraflılığa bağlı kaldıklarını söyledi.
Tesnim Haber Ajansı- Çin Halk Cumhuriyeti’nin Tahran Büyükelçisi Cong Peiwu’nun Şanghay Zirvesi hakkında bugün düzenlediği basın toplantısı, bu ülkenin Tahran’daki büyükelçiliğinde yapıldı.
Çin Büyükelçisi konuşmasının başında şöyle ifade etti: “1 Eylül’de Şanghay İşbirliği Örgütü liderler zirvesi düzenlendi ki bu zirve özellikleri bakımından örgütün en büyük toplantısıydı. Bu zirvede dostluk ve kalkınma konularında görüş alışverişinde bulunuldu. Bu dönem, yüksek kaliteli kalkınma planlaması içindir. Şi Cinping konuşmasında Şanghay’ın gelişimi hakkında konuştu. Konuşmasında beş taahhütte bulundu ve yeni bir dönemin ruhunu Şanghay’a kazandırdı.”
Ayrıca, “Bu dönemki zirve, insanlığın ilerlemesi için bir rehberdir ve Sayın Şi Cinping küresel yönetişim önerisini gündeme getirdi. Çin Cumhurbaşkanı uluslararası hukuk kurallarına uyulması, pragmatizm ve çok taraflılık üzerinde ısrar edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca daha adil bir sistemin kurulması dile getirildi ki, toplumun refahı için el ele verelim.” diye sözlerine ekledi.
Peiwu şöyle devam etti: “Bu, en verimli Şanghay zirvesidir ve Tianjin Bildirisi’nin imzalanması, Şanghay’ın önümüzdeki 10 yıl için stratejik gelişiminin onaylanması ve üyeler ile dünya için ekonomik kalkınmanın belirlenmesi de dahil olmak üzere 8 sonucu olmuştur ki bu, Şanghay tarihindeki bir dönüm noktasıdır.”
Peiwu sözlerinin devamında şöyle belirtti: “İkinci Dünya Savaşı zaferinin anılması, bir diğer etkinlikti. Biz, Japon saldırganlığına karşı verilen mücadelenin ve dünya savaşının 80. yıl dönümünü kutladık. Sayın Pezeşkiyan da bu törende hazır bulundu. Bu törende barış yüceltildi. Çin halkının Japon saldırganlığına karşı direnişi, dünya savaşının bir parçasıdır. Çin halkı, dünya barışında önemli bir paya sahipti. Tarih bize, insanlığın kaderinin birbirine bağlı olduğunu ve ülkelerin ancak birbirine yardım ederek ortak güvenliği koruyabileceğini ve küresel felaketin tekrarlanmasını önleyebileceğini hatırlatıyor.”
Çin Büyükelçisi, “Çin ve İran barışsever ülkelerdir ve gerçek çok taraflılığa bağlıdırlar. 2 Eylül’de İran ve Çin Cumhurbaşkanları görüştüler ve bu, Kazan Zirvesi’nden sonraki en önemli görüşmeleriydi. Bu görüşmede ilgi duyulan konularda istişarelerde bulunuldu.” diye sözlerine ekledi.
Devamında, “Sayın Arakçi de bu ziyaretin İran tarihindeki en önemli ziyaretlerden biri olduğunu belirtti. İran Cumhurbaşkanının İkinci Dünya Savaşı zaferi törenine katılması ve ayrıca iki taraflı görüşme, son derece önemlidir. Gelecekte Çin tarafı, iki ülke liderlerinin vardığı mutabakatı uygulamak ve iki taraflı ilişkileri daha da güçlendirmek istemektedir.” açıklamasında bulundu.
Çin Büyükelçisi, iki ülke cumhurbaşkanlarının görüşmesi ve mevcut durumda İran-Çin ilişkileri hakkında yöneltilen bir soruya cevaben şunları söyledi: “2 Eylül’de Sayın Pezeşkiyan, Şanghay zirvesine ve Çin halkının Japon saldırganlığına karşı zaferinin 80. yıl dönümü kutlamasına katıldı. İki ülke cumhurbaşkanlarının görüşmesinde anlaşmalar sağlandı. Bay Şi Cinping, Çin tarafının her zaman İran ile ilişkilerin geliştirilmesini vurguladığını ve İran tarafıyla dostluğu sürdüreceğini belirtti. Ayrıca ticaret ve yatırım alanındaki işbirliğinin güçlendirilmesini istedi.”
Ayrıca, “Çin tarafı, küresel yönetişim girişimini gündeme getirmiştir ve İran ile daha adil bir yönetişim sistemi kurmayı, el ele vererek ortak kaderli bir insan toplumu oluşturmayı önemsemektedir. Bu, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişiminde gelecekteki önemli alanları kapsamaktadır. Son yıllarda Çin, İran da dâhil olmak üzere çeşitli taraflarla Kuşak ve Yol çerçevesinde iyi işbirlikleri yürütmüştür. Ortak Kuşak ve Yol inşasında olumlu sonuçlar elde ettik ve işbirliği düzeyleri sürekli yükselmektedir. ”ifadelerini kullandı.
Peiwu devamında, “Yüksek kaliteli Kuşak-Yol inşasında, yeşil prensiplere ve yüksek standartlara ortak bağlılığımızda ısrarlıyız. Bu yol boyunca bulunan ülkeler için tüm dünya ile bağlantı kurma fırsatı sağlanmıştır. Ayrıca küresel güney için de bir umut olmuştur. Gelecekte Çin tarafı, İran tarafıyla birlikte Kuşak ve Yol inşasını daha pratik bir şekilde sürdürmek istemektedir.” diye sözlerine ekledi.
Çin Büyükelçisi, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün ilkelerine dair şunları söyledi: “Şanghay İşbirliği Örgütü, kuruluş bildirisinde uluslararası siyasi ve ekonomik düzeni daha adil ve daha mantıklı bir yöne teşvik etmeyi vurgulamıştır. Örgütün kuruluşunun üzerinden geçen 24 yılda, örgüt “Şanghay Ruhu”na yani karşılıklı saygı, eşitlik, ortak kalkınma arayışı ve adil bir dünya anlayışına bağlı kalmıştır. Ayrıca bölgesel sorunların müzakeresi ve ortak sonuçların paylaşılmasına da bağlı kalmıştır. Bu örgüt, uluslararası yönetişimin reformu için kapsamlı bir paket sunmuştur.”
Peiwu sözlerine şöyle devam etti: “Şanghay İşbirliği Örgütü, sınır bölgelerinde askeri alanda güven mekanizmasını kurdu. Binlerce millik sınırı, bağ ve dostluk ile işbirliği sınırına dönüştürdü. Şanghay İşbirliği Örgütü, Kuşak ve Yol ortak inşası iş birliğini başlattı. Şanghay İşbirliği Örgütü, Dostluk ve İyi Komşuluk İşbirliği Antlaşması’nın imzalanmasında öncülük yaptı ve üyelerinin birbirine asla düşman olmamasını sağladı. Bu örgüt, uluslararası yönetişim, ortak istişare ve ortak paylaşım kavramlarını ortaya koymada öncü olmuş ve gerçek çok taraflılığı uygulamaktadır.”
Piewu ayrıca şunları ifade etti: “Sayın Şi Cinping’in konuşması, bu örgütün gelecekteki gelişimi için yol haritası sunmuştur. Tarafların, farklılıkların varlığına rağmen ortak noktaları araması, karşılıklı fayda sağlayan kazan-kazan ilkelerine ve pragmatizme bağlı kalması gerekmektedir.”
Çin Cumhurbaşkanı’nın küresel yönetişim için sunduğu öneriler hakkında şunları söyledi: “Sayın Şi Cinping, küresel yönetişimi güçlendirmek ve geliştirmek amacıyla Küresel Yönetişim İnisiyatifi’ni ortaya koydu. Küresel Yönetişim İnisiyatifi zamanında gündeme gelmiştir. Günümüzde küresel değişimler hızla ilerlemekte ve uluslararası yönetişim her geçen gün daha önemli bir konu haline gelmektedir. Bu durum, dünya halklarının iradesine ve günümüzün acil ihtiyaçlarına uygundur. Bu, şüphesiz uluslararası toplum tarafından geniş çapta karşılanacaktır.”
Çinli diplomat şöyle sözlerine ekledi: “Sayın Pezeşkiyan’ın Şanghay zirvesinde Sayın Şi Cinping’in inisiyatifine yanıt verip güçlü desteğini ifade etmesini takdir ediyoruz. Küresel Yönetişim İnisiyatifi kalkınma yönünü belirlemektedir. Egemenlik eşitliği, ilk ön koşuldur. Uluslararası hukuki yönetim ve çok taraflılık da temel yoldur. Gelecekte dünya düzeninin konusu, özellikle gelişmekte olan ülkeler açısından ana mesele olmalıdır.”
Devamında, “Küresel Yönetişim İnisiyatifi, Çin’in sorumluluk bilincini göstermektedir. Çin’in kalkınma, güvenlik, kültür ve küresel yönetişim için sunduğu dört inisiyatif, Çin’in sorumluluk taşıdığını ortaya koymaktadır. Çin tarafı, İran dâhil olmak üzere farklı taraflarla iş birliğini güçlendirmeye devam edecek ve daha iyi bir küresel yönetişim arayışını sürdürecektir.” diye konuştu.
Çin Tarafı, Nükleer Konuda İran Tarafıyla Uyumlu Hareket Etmektedir
Piewu, Çin’in İran ile üç Avrupa ülkesinin İran’a karşı girişimleri ve “snapback” mekanizması konusundaki iş birliği hakkında şunları söyledi: “İki ülke liderleri, İran’ın nükleer meselesi üzerine görüş alışverişinde bulundu. Sayın Şi Cinping, İran’ın nükleer silah peşinde olmadığını vurguladı ve İran tarafının nükleer enerjiyi barışçıl amaçlarla kullanma hakkına sahip olduğunu belirtti. İran’ın nükleer meselesinin önemli bir dönemeçte olduğunu biliyoruz. Çin tarafı, ihtilafların her zaman siyasi yollarla ve barışçıl şekilde çözülmesi gerektiğinde ısrar etmektedir, nükleer enerjinin barışçıl kullanım hakkını desteklemekte ve tek taraflı yaptırımlara karşı çıkmaktadır.”
Çin büyükelçisi sözlerine şöyle devam etti: “Çin tarafı, ABD’nin tek taraflı olarak Kapsamlı Ortak Eylem Planı’ndan (KOEP) çekilmesi ve İran’ın nükleer tesislerine yapılan saldırıların, İran’ın nükleer meselesini çıkmaza sürüklediğini ve bölgede gerilimi artırdığını net bir şekilde ortaya koymuştur.
Anlaşmazlıklar azaltılmalı ve müzakerelerin yeniden başlaması için uygun koşullar yaratılmalıdır. Çin tarafının desteğiyle, Tiencin Bildirisi’nde İsrail ve ABD’nin İran’a yönelik saldırılarını güçlü şekilde kınadık ve nükleer güvenliğin korunması gerektiğini ifade ettik. Ayrıca BM Güvenlik Konseyi’nin 2231 sayılı kararının önemli olduğunu ve bu kararın hükümlerine uygun olarak uygulanması gerektiğini vurguladık.”
Çin Büyükelçisi şu ifadeleri kullandı: “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin daimi üyesi ve KOEP’in bir ortağı olarak Çin tarafı adil bir tutuma sahiptir ve farklı taraflarla iletişimini sürdürmektedir. İran’ın nükleer meselesinin siyasi yollarla çözümünü teşvik etmek ve barışın yeniden tesisine katkıda bulunmak için rol oynamak istemektedir. Pekin’de, Tahran’da, New York’ta ve Cenevre’de Çin tarafı İran tarafıyla uyumlu hareket etmektedir.”
Pezeşkiyan’ın Çin Ziyaretinin Değerlendirilmesi
Çinli diplomat, Pezeşkiyan’ın Çin ziyaretini ve iki ülke ilişkilerine etkisini değerlendirerek şunları söyledi: “Sayın Pezeşkiyan’ın ziyareti son derece verimli geçti. Kendisi Çin’de önemli etkinliklere katıldı. Sayın Şi Cinping ile önemli bir görüşme gerçekleştirdi. İki ülke, çeşitli alanlardaki iş birliklerinde birçok sonuca ulaşmıştır. Bu tur görüşmeler, en önemli temaslardan biri olup iki ülkenin işbirliği yönünü belirlemiştir. İnanıyorum ki taraflar geleceğe dönük olarak karşılıklı güvenlerini güçlendirecek ve ilişkilerini genişletecektir. Önemli bir görev, iki ülke liderlerinin ulaştığı mutabakattır. Çin tarafı, İran tarafıyla yakın temas halindedir.”
Bu Çinli diplomat sözlerine şöyle devam etti: “Şanghay üyelerinin işbirliğinin etkisi konusunda Sayın Şi Cinping, son yüzyılda yaşanan büyük değişimler karşısında Şanghay İşbirliği Örgütü’nün küresel yönetişimde iyi bir örnek olması gerektiğini belirtti. Dünya barışını ve istikrarını korumak için Şanghay ilkelerini dünyaya anlatmalıyız. Şanghay İşbirliği Örgütü, uluslararası adaleti savunmak için harekete geçmelidir. Gerçek çok taraflılığı uygulamalı ve uluslararası çok kutupluluğa giden bir yol açmalıyız.”
Devamında, “İran’ın Şanghay’a katılmasından sonra, İran tarafı iş birliğini güçlendirmede önemli bir rol oynamıştır. Gelecekte İran tarafının, üyeler arasında iş birliğinin geliştirilmesi için iyi bir performans sergileyeceğine inanıyorum.” diye sözlerine ekledi.
İran’ın Nükleer Meselesinin Siyasi ve Diplomatik Yollarla Çözülmesi
Piewu, Çin’in “snapback” mekanizmasının devreye girmemesi için aldığı önlemler ve İran ile iş birlikleri hakkında şunları söyledi: “Çin tarafı, İran’ın nükleer meselesinin her zaman siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesi gerektiğinde ısrar etmektedir ve bu konuda büyük çaba göstermiştir. Şu anda Güvenlik Konseyi’nde alınacak her karar, yeni anlaşmazlıklar yaratmak yerine müzakere ve diyaloğa katkı sağlamalıdır, gerilimi artırmamalıdır.”
Peiwu şu noktayı vurguladı: “Gerçekler bize göstermektedir ki, askeri yöntemler bu meseleleri çözemez; yalnızca diyalog yoluyla çözüm mümkündür. Çin tarafı, adil tutumunu sürdürmekte ve barışı teşvik etmektedir. Çin tarafı, diplomasinin yeniden canlandırılmasını talep etmektedir.”
İran Vatandaşlarına Vize Hizmetleri
Çin Büyükelçisi, İranlılar için vize hizmetleri hakkında şunları söyledi: “Çin, diğer ülkeler gibi İran’a karşı savaş sırasında vize hizmetlerini durdurmuştur. Savaş sonrası, vize hizmetlerini hızla yeniden başlattık. Hizmetlerin yeniden başlamasından birkaç gün sonra başvuru sayısı çok yüksek oldu. Bazı İranlılar, büyükelçilik önünde sırada bekledi. Büyükelçilik bu duruma önem verdi; sadece konsolosluk personeli fazla mesai yapmakla kalmadı, tüm büyükelçilik uzmanları da bu konuya önem gösterdi ve gece gündüz vize başvurularını işlemektedir.”
Ayrıca, “Biz, İran vatandaşlarının sırada daha az beklemesini sağlamak için kendimiz daha fazla mesai yapmayı tercih ediyoruz. Acil vize ihtiyacı olan gruplara, özellikle Çin’de eğitim gören öğrencilere, daha fazla kolaylık sağladık. Büyükelçilik, ardışık birkaç hafta süren çabalarla vize başvuru hacmini azalttı ve hizmetleri savaş öncesi duruma geri getirdi.” söylediğini aktardı.
Tek Taraflılığa Karşı Mücadele, Şanghay Örgütü’nün Önemli Özelliklerinden Biridir
Çin Büyükelçisi, Şanghay İşbirliği Örgütü’nün, ABD’nin İran ve bağımsız üyeler üzerindeki tek taraflı yaptırımlarına karşı rolü ve inisiyatifi hakkında Tesnim’e şu açıklamayı yaptı: “Tek taraflılığa karşı mücadele, Şanghay Örgütü’nün önemli özelliklerinden biridir. Bu zirve döneminde, farklı tarafların tek taraflılığa karşı güçlü itirazlarda bulunduğu ve çok taraflılık için önerilerini sunduğu görülebilir. Sayın Şi Cinping’in inisiyatifindeki önemli özelliklerden biri, gerçek çok taraflılıktır.”
Sözlerine şöyle devam etti: “Örgütün kuruluşundan bu yana Şanghay ruhuna bağlı kaldık. Örgütün ilkeleri, Birleşmiş Milletler Şartı ile de uyumludur. Yani ülkeler “sıfır toplamlı oyun” yaklaşımını bırakmalı ve bu örgüt dostluk ve ortak iş birliği için bir platforma dönüşmelidir. 21. yüzyıla girildikten sonra uluslararası zorluklar arttı ve bölgesel gündemler daha sıcak hale geldi. Ayrıca çok taraflılığın temeli güçlendi ve Çin ile Şanghay üyeleri çok taraflılığı teşvik ediyor ve küresel adaletin sesi oluyor.”
Piewu, “Peki, tek taraflılığa nasıl karşı koymalıyız? Gerçekçi adımlar atıyoruz ve küresel yönetişim inisiyatifini uyguluyoruz. İran tarafı da bu konuda olumlu açıklamalarda bulunuyor. Bu bağlamda Çin ve İran’ın ortak söylemleri bulunmaktadır. Çin tarafı, İran tarafıyla birlikte örgütün kuruluş amaçlarını takip etmektedir. Şanghay ruhu, toplumu geleceğe ve ortak kalkınmaya yönlendirme yolunda gelişimi teşvik etmeye devam etmektedir.” ifadesini kullandı.