İsrail’in İran’a Saldırısında ABD’nin Ödediği Yüksek Maliyetlerin Bir Kısmı Ortaya Çıktı


İsrail’in İran’a Saldırısında ABD’nin Ödediği Yüksek Maliyetlerin Bir Kısmı Ortaya Çıktı

İbranice yayın yapan bir medya kuruluşu, Netanyahu’nun İran’a yönelik maceracı saldırısı sebebiyle ABD’nin zorunlu kaldığı stratejik ve yüksek maliyetlerin bir kısmını ifşa etti. Pentagon’dan aktarılan habere göre, İran yapımı füzelerin İsrail’e verdiği zarar önemli boyutlara ulaşmış durumdadır.

Tesnim Haber Ajansı- Yedioth Ahronoth gazetesi, bugün Çarşamba yayınlanan sayısında, özellikle İsrail’in İran ile savaşı sonrası ABD’nin Orta Doğu’daki varlığının maliyetlerinin her geçen gün arttığını duyurdu.

Bu medya kuruluşunun ABD muhabiri Daniel Edelson raporunda şunları yazdı: “ABD’nin Orta Doğu’daki varlığının maliyetleri giderek artıyor. ABD füze stoklarının azalması da durumu zorlaştırıyor. Pentagon şu anda acil ve ani finansman olarak 3.5 milyar dolarlık bütçe talebinde bulunuyor. Bu bütçe, savunma ve önleyici füze sistemlerinin satın alınması için istendi, çünkü ABD ordusunun İsrail’i İran ile savaşında koruma çabalarında kullandığı çoğu stok tükenmiş durumda. Amerikan uzmanlar, müttefike olan bağlılığın ABD’nin hazır bulunuşluk seviyesine zarar verdiği ve bu durumun devam edebileceği konusunda uyarıda bulunuyorlar.”

Raporun devamında şöyle deniyor: “ABD’nin Orta Doğu’daki varlığının maliyeti artıyor ve ABD, füze stokunu yeniden inşa etmekte zorluklarla karşılaşıyor.”

Pentagon, Ekim 2023’ten bu yana (işgal altındaki Filistin) bölgesine yerleştirdiği füze savunma sistemlerinin stoklarını yenilemek için Kongre’ye yaklaşık 3.5 milyar dolarlık “acil bütçe talebi” sundu.

Yedioth Ahronoth’un haberinde yer alan bilgilere göre, Bloomberg haber sitesinin elde ettiği belgeler, bunun ilk talep olmadığını, aksine birkaç benzer talebin daha yapıldığını gösteriyor. Bu durum, ABD’nin İsrail’e askeri ekipman gönderme hızına yetişme kapasitesi ve Washington’un müttefikini desteklemek için ödemek zorunda kalabileceği maliyetler konusunda soru işaretleri doğurdu.

Aynı haberde uzmanların şu uyarısına yer verildi: “Bu durum sürdürülebilir değil.”
Habere göre, mali talepler 2023’ün sonlarından itibaren, Hamas’ın ani saldırısı ve ABD’nin ilk müdahalesinin ardından gündeme geldi. Zira savaşın İsrail’e karşı çok taraflı bir cepheye dönüşmesinden endişe ediliyordu.

Bu taleplerin zirveye ulaştığı dönem ise Nisan 2024 oldu. İran’ın ilk saldırısı (Sadık Vaat 1) sırasında yüzlerce İHA ve balistik füze İsrail’e doğru fırlatılmıştı. En son talebin de bu ayda yapıldığı bildirildi.

Kongre’ye sunulan belgeler, ABD’nin Orta Doğu’daki askeri varlığının giderek artan maliyetinin Washington’da kaygılara yol açtığını ortaya koyuyor. Özellikle bölgesel gerilimler ve İran’ın “On İki Günlük Savaş” sırasında düzenlediği saldırılar, ABD’nin füze stoklarını yenileme ve gerekli üretim hızını yakalama kapasitesini daha da tartışmalı hale getirdi.

Yedioth Ahronoth gazetesi ayrıca şu itirafta bulundu: Bu tür endişeler ilk kez dile getirilmiyor. Geçtiğimiz ay, bazı uzmanlar ABD’nin füze stoklarının yaklaşık dörtte birini tükettiği konusunda uyarıda bulunmuş ve “Bu olay tekrar etmemeli” şeklinde açıklama yapmışlardı.

Savunma Bakanlığı’nın acil talebi, RTX şirketi tarafından üretilen SM-3 önleyici füzelerden satın alınması için 1 milyar doları kapsıyor. Bu füzeler, Nisan 2024’te İran’ın füze saldırısını püskürtmek amacıyla Amerikan savaş gemileri tarafından kullanılmıştı.

Her bir füzenin maliyetinin 9 ila 12 milyon dolar arasında olduğu tahmin ediliyor. Pentagon ayrıca THAAD sistemlerinin stoklarının yenilenmesini de talep ediyor. Bu sistemin ek bir bataryası, geçen Nisan ayında Yemen’den gelen füze saldırılarına karşı bölgeye konuşlandırılmıştı.

Bunun yanı sıra, TPY-2 radarlarının bakımı için 2.9 milyon dolar ve “özel uçuş görevlerinin gerçekleştirilmesi, mühimmat transferi ve savaş gemilerinin bakımı” gibi amaçlar için de ek bütçe talep edilmiştir.

Bu belgelere göre, ABD Donanması, Doğu Akdeniz'e, aralarında USS Arleigh Burke ve USS Sullivan'ın da bulunduğu muhripler konuşlandırmış ve bu muhripler, İsrail ile koordinasyon halinde ve THAAD sistemleriyle aynı anda SM-3 füzeleri ateşlemişti.

Bu hava savunma ağı, Nisan 2024’te ateşlenen 110’dan fazla balistik füze, 30 seyir füzesi ve 150 insansız hava aracının bir kısmını imha etmeyi başardı. Yedioth Ahronoth, Amerikan askeri uzmanlarına atıfla şunu itiraf etti: En gelişmiş çok katmanlı hava savunma sistemlerine rağmen, İsrail’deki can ve mal kayıpları yine de dikkate değer düzeydeydi.

Pentagon verileri, ABD’nin stoklarını yenilemekte ciddi sorunlar yaşadığını ortaya koyuyor.
On İki Günlük Savaş” sırasında 100’den fazla THAAD füzesi kullanıldı ki bu sistemin operasyonel envanterinin neredeyse dörtte birine denk geliyor.
Ancak üretim seviyesi, talep seviyesini karşılamıyor; geçen yıl sadece 11 yeni THAAD füzesi üretildi, bu yıl ise yalnızca 12 adet daha üretileceği planlanıyor.

Amerikalı uzmanlar, bu mühimmatların çok nadir olduğunu ve Çin gibi rakiplere karşı ABD’nin caydırıcılığının hayati bir parçasını oluşturduğunu vurguluyor.

Mevcut bütçe talepleri arasında ABD'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e gönderdiği ekipmanlar da yer almıyor; yaklaşık değeri açıklanan ekipmanın yaklaşık 4 milyar dolar olduğu belirtiliyor.

Habere göre, bu bütçeler, ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı’nın (CENTCOM) masraflarını karşılamak için gereklidir. Bu kuvvetler, “İsrail’in talebiyle ya da onunla koordinasyon içinde, topraklarını, askerlerini ya da varlıklarını İran ve müttefiklerinin saldırılarına karşı korumak amacıyla” konuşlandırılmıştır.

Pentagon, 2026 yılı bütçesi kapsamında, 37 yeni THAAD füzesinin üretimi ve satın alınması için önemli bir kapasite artışı planladığını, ayrıca tedarik zincirinin geliştirilmesi için milyarlarca dolarlık yatırım yapılacağını duyurdu. Ancak bu kurum, İsrail’e verilen kapsamlı taahhütlerin ABD askerî hazırlık seviyesi üzerinde ağır bir bedeli olduğunu da kabul etti.

Üst düzey eski bir yetkili, son olarak şu ifadeyi kullandı: “Stoklarımız tükeniyor ve acilen daha fazla füzeye ihtiyacımız var.” En son bütçe talebi, İsrail gibi bir müttefike olan derin bağlılık ile diğer cephelerdeki ABD caydırıcılığı ve hazırlığı üzerindeki artan endişeler arasındaki ikilemi yansıtıyor

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler