Bahreynli Alimlerden İslam Ümmetine Gazze'yi Destekleme ve İşgalcilerle Normalleşmeyi Reddetme Çağrısı
155 Bahreynli âlim ve misyoner, yayımladıkları ortak bir bildiride İslam ümmetinin tüm alimlerini, milletlerini ve devletlerini Gazze halkını desteklemek için net ve kararlı bir tutum sergilemeye ve Siyonistlerle her türlü normalleşme ve işbirliğine son vermeye ve sessizliği bırakmaya çağırdı.
Tesnim Haber Ajansı - Bu 155 Bahreynli âlim ve misyoner, ortak bir bildiri yayınlayarak, işgalci Siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik uyguladığı zalim kuşatmasının kırılması çağrısında bulundu ve bunun tüm Arap ve İslam ülkeleri, kuruluşları ve milletleri için şer’i bir zorunluluk ve acil bir görev olduğunu vurguladı.
Bu bildiride şu ifadeler yer aldı: Siyonist düşman, Gazze halkına karşı sistematik bir aç bırakma ve kademeli soykırım politikası yürütmekte; gıda, su, ilaç ve insani yardımların bölgeye ulaşmasını engellemektedir. Batı’nın işbirliği ve Arap ile uluslararası toplumun sessizliği gölgesinde, Gazze’de çocuklar ve sivillere yönelik sistematik katliamlar gerçekleştirmekte; çocuklar ve hastalar açlık ve susuzluktan ölmektedir.
Bahreynli âlimler ve misyonerler şu noktaları vurguladı: "Gazze’de iki milyonu aşkın insana uygulanan kuşatma ve aç bırakma politikası, insanlık adına kara bir lekedir. Sessiz kalanlar, bu rejimle işbirliği yapan, komplo kuran ve normalleşmeye giden herkes bu utançtan sorumludur."
Bildiriye imza atan âlimler şu hususların altını çizdi:
-Gazze Kuşatmasının Kaldırılması ve İşgalcilerle Her Türlü İşbirliğinden Kaçınılması: Siyonist düşman tarafından Gazze halkına uygulanan kuşatma ve aç bırakma, tam anlamıyla bir savaş suçudur. Şer’an haram, hukuken ise cezai bir eylemdir. Bu suçlara karşı her türlü araçla harekete geçmek zorunludur.
-Gazze Kuşatmasının Kırılması Acil Bir Görevdir: Gazze'nin acımasız kuşatmasının kaldırılması, dini bir vecibe ve acil bir görevdir. Sınır kapılarının açılması, yardım konvoylarının geçişinin kolaylaştırılması ve siyasi, insani ve medya araçlarının tamamının Gazze halkın yardımına sunulması şarttır.
Aksi takdirde sessiz kalmak düşmanla suç ortaklığına eşdeğer olacaktır.
-Siyonist Rejimle Her Türlü Normalleşmeye Ret ve Bunun Tehlikelerine Dair Uyarı: Siyonist rejimle siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarındaki her türlü normalleşmenin derhal ve tamamen durdurulması şer’i bir zorunluluktur. Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Allah'a ve âhiret gününe inanan bir topluluğu, Allah'ın ve Peygamberinin sınırlarına aykırı hareket edip onlara karşı gelen birisini sever bulamazsın.” (Mücadele, 22)
-Gazze’ye Sürekli Destek Vurgusu: Tüm İslam ümmeti ve Bahreyn halkı, Siyonist rejimle normalleşmeyi reddederek ve ekonomik boykot uygulayarak, Gazze halkına her türlü siyasi, medyatik ve insani desteği sağlayarak, bu şeridin kuşatmasını kırmak ve ona yönelik saldırıları son bulması için ciddi adımlar atmalıdır.
-Âlimler, Vaizler ve Misyonerlerin Net Tavrı: İslam ümmetinin tüm âlimleri, vaizleri ve misyonerleri, minberlerinden Gazze halkına destek çağrısında bulunmalı, ümmeti bilinçlendirmeli ve “Hak sözü söylemek cihattır, susmak ise ihanettir.” düsturuyla mazlum Filistinlilere destek olma konusunda dini görevlerini yerine getirmelidirler.
Bu açıklamanın sonunda, Gazze'ye yönelik açlık suçuna sessiz kalan herkese şu hatırlatmada bulunulmuştur: Hz. Muhammed'e (s.a.v.) göre, “Her kim bir Müslüman’ın saygınlığının kaybolacağı, onurunun zayıflayacağı bir yerde yardımsız bırakırsa, Allah da onu kendisine yardım edilmesini arzu ettiği yerde yalnız bırakır.”