Hizbullah: Amerika hiçbir zaman Lübnan'a yardım etmeyi amaçlamadı / Direniş teslim olmayacak
Hizbullah temsilcisi Hasan İzzettin, Amerika'nın Siyonistlerin Lübnan'a yönelik saldırılarını sürdürmelerine izin verdiğini ve bu rejime herhangi bir baskı uygulamayacağını belirterek, "Direniş devam edecek ve siyasi güçler, Amerika'ya güvenmek yerine ülkenin düşmana karşı konumunu güçlendirmelidir" dedi.
Tesnim Haber Ajansı- Lübnan Parlamentosu'ndaki Direnişe Sadakat Bloğunun kıdemli temsilcisi Hasan İzzettin, ABD ve Siyonist rejimin Lübnan'ı güç unsurlarından arındırmak için baskı ve komplolarını yoğunlaştırmasına yanıt olarak yaptığı konuşmada, "Direniş devam edecek ve var olmaya devam edecek" dedi.
Hasan İzzettin, ‘Lübnan siyasi güçleri, Amerikalılara güvenmek yerine ülkenin düşmana karşı konumunu güçlendirmelidir’ diyerek, ‘Düşmana karşı aslanlar gibi direnen ve Siyonistlerin hedeflerine ulaşmasına izin vermeyen kahraman savaşçıları yetiştiren direniş iradesi asla kırılmayacak ve Amerikalılar ile Siyonistler ne kadar komplo kurarsa kursun, bu direniş teslim bayrağını çekmeyecektir’ ifadelerini kullandı.
‘Amerikan baskıları, ister psikolojik baskı yoluyla, ister aldatma yoluyla, isterse de bizi teslim olmaya ve yenilgiye zorlamak için yumuşak savaş yoluyla olsun, her geçen gün artıyor’ diyen İzzettin şöyle devam etti: Sorumuz şu: Amerikalılar Lübnan'a para verdi mi? Lübnan Ulusal Ordusu'na topraklarını savunabilecek bir silah verdi mi? Lübnan'ın uluslararası forumlardaki tutumuna siyasi veya diplomatik destek sağladılar mı? Amerikalılar Lübnan için tam olarak ne yaptı ki şimdi önerilerini sunuyorlar?
Bu Hizbullah temsilcisi şunları söyledi: Amerikalılar, ister küçük ister büyük olsun, Lübnan'ın tüm içişlerine müdahale ediyor ve iradelerini açıkça ve küstahça Lübnanlılara dikte ediyor.
Hasan İzzettin devamında, ‘Amerikan müdahalesi, Washington'ın Siyonist rejime ve hareket özgürlüğüne verdiği mutlak desteğin bir sonucudur. Amerika Birleşik Devletleri Lübnan'a baskı yapıyor, ancak ülkemize hiçbir zaman yardım etmedi ve İsrail'e ateşkes anlaşmasına uyması için baskı yapmadığını da kendisi itiraf etti’ ifadelerini kullandı.
BU temsilci şunları vurguladı: Hem Direniş hem de Lübnan hükümeti ateşkes anlaşmasına uydu, ancak Siyonist düşman hava, deniz ve karada çeşitli yollarla ateşkesi ihlal ediyor, saldırganlığını sürdürüyor, Lübnan'da istediği herkesi hedef alıyor ve sürekli olarak Lübnan vatandaşlarına suikast düzenliyor; Amerikalılar ise rejimin saldırganlığını durdurmak için en ufak bir adım atmıyor.
‘Amerikalılar, Siyonist rejimin Lübnan'a yönelik saldırganlığını durdurma gücüne sahip, ancak bunu yapmak istemiyorlar. Çünkü bölgeye yönelik asıl proje Amerika'nın elinde ve bu ülke Lübnan, Suriye, Irak veya bölgemizdeki herhangi bir ülkede komplolarını sürdürüyor’ ifadelerini kullanan Hasan İzzettin, ‘Gelecekte yaşanacak olayların bugün gördüklerimizden daha büyük olması mümkün. Amerikalılar, bölgeye karşı tasarlanmış bir projenin beyni ve Siyonist rejim de bu projenin uygulama aracı’ dedi.
Hasan İzzettin şöyle devam etti: Tekrar soruyoruz; Amerika, İsrail'in Lübnan'ın güneyinde işgal ettiği 5 stratejik noktadan çekilmesi adına baskı yapması için Lübnan’a neden yardım etmiyor? Amerika, Siyonist rejimin Lübnan'ın egemenliğini ihlal etmesini neden engellemiyor? Amerika, işgalcilerin Lübnan vatandaşlarına yönelik sürekli saldırılarını neden durdurmuyor?
‘Tavrımız net’ diyen İzzettin: ‘Topraklarımızı, servetimizi ve onurumuzu her zaman korumamızı sağlayan gücümüzden ve yeteneklerimizden vazgeçmeyeceğiz. Lübnan siyasi güçleri olarak, Amerikalılara güvenmek yerine, düşmanla mücadelede ülkenin birleşik konumunu güçlendirmek ve pekiştirmek için hepimiz çalışmalıyız. Lübnan'ın egemenliğiyle ilgilenen tüm güçleri, ABD elçisi Tom Barak'a iletilen birleşik konumu desteklemeye ve hükümetin arkasında durmaya çağırıyoruz’ ifadelerini kullandı.
Hizbullah temsilcisi sözlerini şöyle tamamladı: Lübnan halkı ve bu ülkenin siyasi güçleri olarak, düşmana karşı koymak ve topraklarımızda kararlılıkla durmak için birlik ve beraberlik içindeyiz. Direniş, büyük mirasıyla varlığını sürdürecek ve asla geri adım atmayacağız.