Gallant'ın Açık Mektubunda İsrail'in Varoluşsal Krizleri!


Gallant'ın Açık Mektubunda İsrail'in Varoluşsal Krizleri!

Bu mektup, gerçek bir anlatı olmanın ötesinde, güçlü bir İsrail yanılsamasını yeniden inşa etme girişimidir.

Tesnim Haber Ajansı - Alirıza Molla Ahmedi, "Gallant'ın açık mektubunda İsrail'in varoluşsal krizleri!" başlıklı bir raporunda, güç gösterisi yapmaya çalışan bu mektubun göstergebilimsel anlamlarını ele aldı: İlk olarak İsrail Savunma Bakanı’nın İran İslam Cumhuriyeti liderine açık mektup yazarak gözdağı vermesi ve güç gösterisinde bulunması benzeri görülmemiş bir olaydır. İlk soru şu: Onu bunu yapmaya iten neydi? Buna ne "ihtiyacı" vardı? Bu mektup, görünürdeki adresi İran Lideri olsa da aslında başka hedef kitlelere yönelikti. İçeriği incelendiğinde, mektubun derin bir zayıflık duygusundan kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Gallant, sahada kaybettiği üstünlüğü, en azından insanların zihninde hayali bir güç olarak yeniden inşa etmeye çalışıyor.

Bu açıdan bakıldığında, bu mektubun, görünüşünün aksine, gaspçı rejimin hiçbir zaman bu ölçüde muzdarip olmadığı bir tür "varoluşsal zayıflık duygusuna" güçlü bir şekilde dayandığını görebiliriz. Şimdi, Savaş Bakanı bu mektupla, sahada, en azından dünya halklarının (özellikle İranlılar ve Direniş Cephesi) zihninde tutunamasa bile, hayali gücünü yeniden inşa edebilmek için gerçekliğin "alternatif bir anlatısını" sunmaya çalışıyor.

1. Meşruiyet Krizi

İsrail şu anda her zamankinden daha fazla ahlaki skandalla boğuşuyor ve dünya kamuoyunda, hatta dünyadaki birçok politikacı ve hatta bazı Avrupalı politikacılar nezdinde bir "meşruiyet krizi" yaşıyor.   İsrail artık "Yahudi zulmü" anlatısını sürdüremez. Bu nedenle mektupta, “savunma hakkı” ve “şeytani rejimlere karşı mücadele” ‘ Perde arkasındaki İran’gibi söylemlerle kaybettiği meşruiyeti yeniden üretmeye çalışmakta, kendini kurban gibi göstermekte ve işlediği suçları meşru göstermeye uğraşmaktadır.

2. Mossad’ın Her Şeyi Bilme Efsanesinin Çöküşü

7 Ekim Hamas saldırısı, İsrail için tarihteki en büyük istihbarat ve güvenlik yenilgisiydi. Rejim daha önce kendine bir "istihbarat ve güvenlik kutsallığı" havası yaratmıştı ve bu hava, İsrail istihbarat servislerinin hiçbir uyarıda bulunmadığı yıkıcı ve kader belirleyici bir saldırıyla çöktü! Bu saldırı o kadar hızlı gerçekleşti ki, bu efsaneye inanan bazı analistler, istihbarat servislerinin bu saldırı hakkındaki "cehaletini" kabullenemedi!

Elbette rejim, bundan sonra, bir öncekinden daha sert ve daha kırılgan bir istihbarat darbesiyle karşı karşıya kaldı., İran İstihbarat Bakanlığı’nın 2025 Haziran’ında İsrail’in en gizli güvenlik belgelerini ele geçirmesi, İsrail'in istihbarat ve güvenlik itibarını en kötü tarihi kriziyle karşı karşıya bıraktı. Bu darbeyi, nereden aldıklarını bile anlamadan aldılar!

Rejimin devasa güvenlik açığını gösteren bir diğer olay da, gizli ve stratejik güvenlik noktalarının İran füze saldırılarında aldığı ağır darbelerdi. Bu olaylar, rejimin güvenlik ve istihbarat sisteminin hayal bile edemeyecekleri kadar savunmasız olduğunu ortaya koydu.

“Biz her şeyi biliyoruz, her yerdeyiz, sizden daha iyi tanıyoruz” gibi ifadeler mektupta defalarca tekrar edilerek bu yıkılan efsaneyi yeniden inşa etme çabasını yansıtmaktadır.

3. Askeri Yenilmezlik Efsanesinin Çöküşü

İsrail, yaklaşık 3 yıldır en vahşi ve gaddar yöntemlerle sürdürdüğü savaşa rağmen gerçek bir zafer elde edememiştir. Bugün direniş her zamankinden daha canlı ve aktiftir: Hizbullah, çağrı cihazları 200 savaşçısını kaybetmesine ve tüm komutan kadrosunu, sonrasında büyük lideri Seyyid Hasan Nasrallah’ı kaybetmesine rağmen, kara savaşına girdiğinde, İsrail başlangıçta Hizbullah’ı tamamen yok edip Lübnan’ın güneyini yeniden işgal edeceğini düşünüyordu. Ancak iki ay süren ağır kara savaşına, benzeri görülmemiş hava desteğine ve geniş istihbarat desteğine rağmen bir adım bile ilerleyemedi ve ateşkese mecbur kaldı.

Hamas halen aktif ve günlük ağır kayıplara rağmen direnişi sürdürüyor. Ensarullah (Yemen) teslim olmadığı gibi ciddi bir darbe de almadı; hala füzeleriyle Tel Aviv’i sarsıyor ve ABD’ye öyle ağır darbeler indirdi ki, Amerika sahayı terk etmek zorunda kaldı.

İran hepsinden daha güçlü: 3-4 gün içinde ani bir saldırıyla İran'ı felç etmeyi planlıyordu ancak 12 gün sonra İran'ın füze saldırılarıyla öylesine ezildi ki, tek taraflı ateşkes ilan etmek zorunda kaldı. Dolayısıyla direniş ekseni tamamen canlı ve İran hâlâ o "ateş çemberinde" varlığını sürdürüyor. Dolayısıyla, bu rejimin caydırıcılığı 3 yıllık savaşın ardından olabilecek en kritik noktada ve bu zihniyeti güç gösterisi ve askeri ilerleyişiyle ilgili asılsız iddialarla yıkmaya çalışıyor.

4. İsrail Toplumunda Psikolojik Kriz

Son 3 yılda yaşanan bu felaketler nedeniyle, İsrail toplumu çökmüş, sosyal ve siyasi bölünmeler artmış, ordu ve siyasi liderliğe güven azalmış, tersine göç eğilimi hızlanmıştır. Bu, rejimin geleceği için en ciddi varoluş tehdididir.

Bu yüzden Gallant, bir askeri komutan olarak, geçmişteki kudretin gösterisini yaparak, durumu kontrol altında tuttuklarına dair bir anlatı inşa etmek ve İsrail kamuoyuna şu mesajı vermek istemektedir: “Biz hala kontrolü elimizde tutuyoruz.”

5. "Direniş Söylemine" Karşı İdeolojik Kriz

İsrail, diğer tüm sömürgeci güçlerden daha fazla "direniş söyleminin" acısını tatmış ve ağır darbesini yemiştir. Artık bunun sadece bir askeri savaş değil, söylemsel ve ideolojik bir çatışma olduğunu çok iyi anlamıştır. Direniş savaşçılarının onuru, Gazze halkının şaşırtıcı direnişi ve İran'ın askeri heybeti, direniş fikrini ulusların kalplerinde ve zihinlerinde her zamankinden daha fazla kurumsallaştırmıştır. Rejim bu düşünceden dehşete kapılmış ve Gallant, "direnişi" küçümsemeye çalışırken bu korkuyu haykırmıştır. O bir yandan kabadayılık taslarken bir yandan da barış için yalvarmaktadır: "Dogmatizm üzerine kurulu bir rejim uzlaşmaya muktedir olabilir mi?" Bu cümle, İsrail'in direnişin istikrarından ve rasyonalitesinden korktuğunu açıkça göstermektedir.

Sonuç olarak, bu mektup gerçek bir anlatıdan ziyade güçlü bir İsrail'in hayali imajını yeniden inşa etme girişimidir ve dili politik olmaktan çok psikolojik ve medyatiktir. Sembolist bir bakış açısından, Gallant'ın mektubu, yıkılan ve ayakta kalabilmek için yeni boya ve resimlerle süslenen yüksek bir duvara benziyor! Güçten yüksek sesle bahsediyor, çünkü içeride güvensizlik ve korkunun sesi duyuluyor. Bilgi şeffaflığından bahsediyor, çünkü İsrail'in güvenlik açıklarının her zamankinden daha büyük olduğunu biliyor. Düşmanın çöküşünden bahsediyor, çünkü direniş söyleminin her zamankinden daha canlı olduğunu görüyor.

 

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler