İran Meclis Başkanı Galibaf’tan ‘’12 Günlük Savaş’’ Değerlendirmesi
İran İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, İslam Devrimi Lideri İmam Hamenei'nin Siyonist İsrail’in İran’a yönelik saldırısı sırasında operasyonları doğrudan yönettiğini belirtti.
Tesnim Haber Ajansı- İslami Şura Meclisi Başkanı Muhammed Bakır Galibaf, dün akşam konuk olduğu bir devlet televizyonu kanalında 12 Günlük İran-İsrail Savaşı hakkında değerlendirmede bulundu.
Siyonist rejimin son savaştaki stratejik hedeflerini analiz eden Galibaf, şunları kaydetti:
‘’Siyonistleri üç önemli hedef peşindeydiler: Birincisi, İran İslam Cumhuriyeti'nin siyasi yapısını hedef alıp sistemi değiştirmek; İkincisi, İran'ın nükleer kapasitesini etkisiz hale getirmek; Ve üçüncüsü, ülkenin füze gücünü zayıflatmak. Bu hedefler, Netanyahu, rejimin savaş bakanı ve maliye bakanının yanı sıra birçok Siyonist yetkililer tarafından resmi olarak dile getirilmiş ve onlara bağlı medya kuruluşları da bununla ilgili haberleri gündeme taşımıştır.
Ancak önemli olan, düşmanın üç hedefine de ulaşamamış olmasıdır. ABD ve Avrupa'daki düşünce kuruluşları da dahil olmak üzere, yerli ve yabancı analistler, Siyonistlerin hiçbir hedefine ulaşamadığını itiraf ediyor’’
Galibaf, Siyonist rejimin 12 Günlük Savaş’ta ABD ile tam koordinasyon içinde olduğunu belirterek, "Bu rejim, ABD ile koordinasyon olmadan hiçbir askeri, siyasi veya uluslararası eylemde bulunamaz. Aslında savaşın asıl kaynağı Beyaz Saray'ın politikalarında aranmalıdır." dedi.
İsrail saldırılarında çoğu kadın, çocuk ve sivillerden oluşan binden fazla İran vatandaşının şehit olduğunu anlatan Galibaf, ‘’Ancak bu savaşın sonu bizim başarımızla sonuçlandı, çünkü düşman hedeflerine ulaşamadığı gibi, bu savaş bize yeteneklerimizi yeniden tanımlama ve güçlendirme fırsatı da verdi.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Saldırının ilk saatlerinde ordunun yaşadığı şokun hızlı bir şekilde atlatıldığını ifade eden Galibaf “Devrim Rehberi ve İslam Cumhuriyeti, saatler içinde silahlı kuvvetleri toparlayarak operasyonel hazırlığı yeniden sağladı” ifadesini kullandı.
Galibaf, Devrim Lideri'nin sürecin kritik anlarında komuta odasında yer alarak yeni atanan askeri liderlere talimatları şahsen verdiğini söyledi.
Saldırının 17. saatinde İran’ın İsrail’e karşı 150 füze ve 350 insansız hava aracıyla geniş çaplı bir misilleme gerçekleştirdiğini belirten Galibaf, bu füzeli operasyonların Siyonist İsrail rejimine yönelik kararlı bir mesaj olduğunu dile getirdi.
İran Meclis Başkanı ayrıca, göreve getirilen komutanların şehit düşen önceki kuşak askeri liderlere benzeyen, yetkin isimler olduğuna dikkat çekerek, atamaların saldırının ilk saatlerinde yapıldığını aktardı.
Galibaf, İran'ın 12 günlük savaşta sadece İsrail'le değil, ABD komutası altındaki NATO ve Batılı güçlerle de mücadele ettiğini söyledi.
Çatışmanın son günlerinde İran'ın füzeli operasyonlarının yüzde 90'ın üzerinde hedefe isabet ettğini ve İsrail'in önemli askeri ve hava savunma sistemlerinin etkisiz hale getirdiğini belirten Galibaf, İran'ın işgal altındaki topraklardaki hedeflere sınırsız erişimi olduğunu ve bunun da İsrail'i ateşkes aramaya zorladığını söyledi.
ABD ile durdurulan dolaylı müzakerelere değinen Galibaf, Washington hükümetini görüşmeler devam ederken İran'a saldırı düzenlemekle suçladı.
Galibaf, "Öncelikle, ABD müzakereler sırasında bize neden saldırdığını açıklamalı. Bu müzakerelerde iki temel konu açıklığa kavuşturulmalı: Bölgede istikrarlı bir güvenliğin sağlanması ve İran'ın ekonomik çıkarlarının güvence altına alınması. Amerika dürüstse, son saldırılarının yol açtığı zararı telafi etmelidir.’’ diye konuştu.
İsrail rejimi 13 Haziran günü gece saatlerinde İran'ın stratejik noktalarını hedef alan bir saldırı düzenledi. İran ise Siyonist İsrail'e yüzlerce füze ile karşılık verdi.
ABD Başkanı Donald Trump, 13 Haziran'da İsrail'in İran'a saldırısıyla başlayan savaşın 12'nci gününün ilk saatlerinde iki taraf arasında ateşkes için anlaşmaya varıldığını duyurdu.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Şehit ve Gaziler Vakfı Başkanı Said Ohedi, İsrail rejiminin saldırılarında şehit sayısının 126 kadın ve 41 çocuk olmak üzere bin 100'e çıktığını duyurmuştu.