Neden İran İslam Cumhuriyeti Amerika'ya Boyun Eğmiyor ? / İmam Hamanei'nin Anlatımıyla İmam Hüseyin'den (a.s) Alınan Ders


Neden İran İslam Cumhuriyeti Amerika'ya Boyun Eğmiyor ? / İmam Hamanei'nin Anlatımıyla İmam Hüseyin'den (a.s) Alınan Ders

İran milleti, güçlü bir İslami İran istemektedir; öyle bir İran ki, düşmanları onu dünyada parlamaktan alıkoymak için zalimce yaptırımlar, suikastler ve savaş dayatmalarıyla engellemeye çalışmaktadır. Ancak İran milleti, İmam Hüseyin’in (a.s) mektebinden, imamına uyarak düşmana boyun eğmemeyi ve onun zulmünü alt etmeyi öğrenmiştir.

Tesnim Haber Ajansı-  Büyük İran milleti yarım yüzyılı aşkın süredir dünya müstekbirlerinin zulmü altındadır. Kaçarlar ve özellikle Pehlevi döneminde, doğrudan ve beceriksiz padişahlar aracılığıyla, İran ve halkına zulmedilmiş; onları geri bırakmak için, müstekbirlerin bağımlı bir yönetim sistemi kurulmuştur. İslam İnkılabı’nın zaferinden sonra ise, bu zulümler savaş dayatmaları, ekonomik, bilimsel ve teknolojik yaptırımlar ile suikastler yoluyla sürmüştür.

Ancak Müslüman ve vatansever İran milleti, ilk aşamada 1979 yılının Şubat ayında İslam İnkılabı’nı zafere ulaştırarak, zulme ve küresel istikbara bağımlı yöneticileri ülkeden kovmuş; Pehlevi’nin yozlaşmış ve bağımlı rejimini, bağımsız ve halkçı İslami Cumhuriyet yönetimiyle değiştirmiştir. İkinci aşamada ise, İslami direnişiyle, düşmanın savaş, yaptırım ve suikast yoluyla hedeflerine ulaştırmasını engellemekle kalmayıp, izzet, bağımsızlık ve iç gücünü geliştirme yolunda onlarca, yüzlerce büyük ve temel adım atmıştır.

Bu büyük adımlardan biri de, uzun zamandır Amerikan Siyonizminin, İran’a yaptırım, suikast ve nihayetinde yeni bir savaşı dayatma bahanesine dönüşen, ileri düzey nükleer teknolojiye ulaşmasıdır. Bu ilim, dünya müstekbirlerinin, İran’ın bu ve diğer ileri bilim ve teknolojilerle gücüne güç katmasını istemediği, kuvvet kazandıran bir ilimdir.

“Güçlü İslami İran”, Amerikalı ve Siyonist zalim siyasetçilerin her gece gördükleri bir kâbustur. İran milletine uyguladıkları tüm bu zulüm ve cinayetler de, bölgede ve dünyada oluşan bu anlamı kırmak içindir.

Fakat bugün tamamıyla İran milletine karşı saf tutmuş olan küresel zulüm ve istikbar cephesi bilmelidir ki, bu aziz milletin bugüne dek onlara boyun eğmemesinin ve gelecekte de eğmeyecek olmasının sebebi, zalim ve düşman güçler karşısındaki görev ve sorumluluğunu İmam Hüseyin bin Ali (a.s) mektebinden öğrenmesi ve onunla amel etmesidir.

İmam Hüseyin (a.s), kendi zamanının zalim sultanına karşı kıyamının felsefesini açıklarken, ona karşı durmayı kendi görevi olarak beyan etmiş ve şöyle buyurmuştur: “Kim zalim bir güce karşı sözlü veya fiili tavır almazsa, o zalimin cehennemdeki aynı akıbetine uğrar.”

Bugün İran milleti de, Seyyidüşşüheda’ya (a.s) uyarak ve iki İnkılap İmamının, yani İmam Humeyni (r.a) ve İmam Hamenei’nin (Allah ömrünü uzun etsin) liderliğiyle, zamanının zalim sultanı olan küfür, istikbar ve Siyonizm cephesine karşı görevini tanımlamış ve ona en doğru şekilde amel etmektedir. Bu sebeple de Amerika ve Siyonizme, ki onlar bu milletin aziz evlatlarını kanlara bulayarak güçlü İslami İran’ın gerçekleşmesini engellemek istiyorlar, asla geri adım atmaya ve boyun eğmeye niyeti yoktur.

İran milleti, ilk aşamada İmam Humeyni (r.a) liderliğinde, “Allah kendisine yardım edene mutlaka yardım eder” (Hac, 40) ilahi vaadini, İslam İnkılabı’nın zaferinde ve dayatılan savaş ile devrimin ilk on yılında gerçekleşen suikastlerde düşmanın şerrini defederek tecrübe etmiştir. Şimdi ise, ikinci aşamada, İmam Hamenei’nin liderliğiyle, zalim dünya güçlerine karşı aynı fiili tavırları koruyarak ve onlara karşı direnerek, bir kez daha Allah’ın yardımına mazhar olacağından ve İslami İran için kat kat güç kazandıracağından zerre şüphesi yoktur.

İran milleti, bu görev ve sorumluluğunu, İmam Hüseyin bin Ali’nin (a.s) velayetinin devamı ve kendi topraklarında İslami yönetiminin sürmesinin bereketi sayesinde tanımıştır. Zira bu görev, Seyyidüşşüheda’nın (a.s) velayetinin vârisleri ve İmam Zaman’ın (a.s) naipleri olan İmam Humeyni ve İmam Hamenei tarafından defalarca açıklanmış ve çizilmiştir. Velâyet yolunda olan İran milleti de, dünya zalimlerine karşı durmayı, İslam’ı ve Müslüman milletin izzetini korumanın en iyi ve en etkili yolu olarak görmüş; yaklaşık yarım yüzyıldır, Aşura mektebinin merkezinde yer aldığı İslami siyaset ile, ülkesini ve maddi-manevi menfaatlerini muhafaza etmiştir.

En Çok Okunan İran Haberler
En Önemli İran Haberler
En Çok Okunan Haberler