Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’nde İran’ın Nükleer Tesislerine Yönelik Saldırıların Kınanması
Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü (KGAÖ) dışişleri bakanları, İran’ın nükleer tesislerine yönelik yeni saldırıların önlenmesi çağrısında bulunarak, İran İslam Cumhuriyeti’nin barışçıl nükleer faaliyetlerinin her zaman Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) doğrulama faaliyetleri kapsamında olduğunu vurguladılar.
Tesnim Haber Ajansı- Novosti haber ajansına göre, KGAÖ üyesi ülkelerin dışişleri bakanları, Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te yaptıkları toplantının sonuç bildirgesinde, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın koruma önlemleri altında bulunan İran’ın nükleer tesislerine ABD ve İsrail tarafından yeni saldırılar yapılmasının önlenmesini istediler.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yayımlanan bildiride şu ifadeler yer aldı: “Sorunların çözümü için zorba ve cebri yöntemlerin terk edilmesini ve her zaman UAEA’nın koruma önlemleri ve doğrulama faaliyetleri kapsamında olmuş nükleer tesislere yönelik yeni saldırıların önlenmesini talep ediyoruz.”
Ayrıca dışişleri bakanları, İran’ın nükleer programı etrafındaki durumun yalnızca müzakere yoluyla çözülebileceğini ve netleştirilebileceğini vurguladılar.
Söz konusu belgede, Kolektif Güvenlik Antlaşması Örgütü’ne üye ülkelerin dışişleri bakanlarının, ABD ve İsrail’in İran topraklarına yönelik saldırılarını kınadıkları da hatırlatıldı. Bildiride şöyle denildi: “Sivil tesislere, özellikle de nükleer enerji altyapısına yönelik her türlü saldırı kesinlikle kabul edilemez ve uluslararası hukuk ilkeleri ile normlarının açık ihlalidir.”
Bundan önce İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin, İran’a karşı saldırgan eylemleri nedeniyle İsrail ve ABD’yi sorumlu tutması ve onları tazminat ödemeye mecbur etmesi gerektiğini söylemişti. Arakçi’ye, Güvenlik Konseyi böyle suçların tekrarını önlemekle yükümlü olduğunu belirtti.
ABD’li eski askeri yetkili: İran’a yönelik saldırılar yasa dışı
Bu bağlamda, ABD ordusundan emekli Yarbay ve tanınmış siyasi analist Earl Rasmussen, Pazartesi günü “Izvestiya” gazetesine verdiği demeçte, ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine saldırılarının uluslararası hukuk açısından yasa dışı olduğunu vurguladı. Rasmussen şöyle dedi: “Bence, her şeyden önce ABD’nin tüm bu operasyonu uluslararası açıdan yasa dışıydı. İsrail’in İran’a saldırısı da aynı şekilde yasa dışı ve tamamen sebepsizdi. Maalesef bu 12 günlük çatışmada iki taraftan da insanlar hayatını kaybetti ve ciddi zararlar oluştu.”
Emekli Yarbay Rasmussen’e göre, İsrail bu askeri operasyonları ABD’nin desteğini sağlamak için gerçekleştirmiş olabilir. Ayrıca, ABD’nin saldırısına rağmen İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının tamamen yok edilmediğine dikkat çekerek şöyle ekledi: “İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stokları tamamen yok oldu mu? Kesinlikle hayır. Belki kısmen, ama tamamen değil. Büyük ihtimalle bu eylem, İran İslam Cumhuriyeti’ni daha fazla uranyum zenginleştirmeye yöneltecek.”
Rasmussen, birkaç gün önce de yaptığı açıklamada, Washington’un İran’daki üç nükleer tesise saldırarak aslında Tahran ile bir savaşı başlatmış olduğunu belirtmişti. Ona göre, ABD’nin İran’a saldırma kararı, bu ülkeyi verdiği sözler ve yürüttüğü müzakereler açısından güvenilmez göstermekte.