İsrail'in İran’ın Özel Füze Üsleri Karşısındaki Hayal Kırıklığı
Siyonist rejim, çok sayıda saldırı ve propagandaya rağmen, İran İslam Cumhuriyeti’nin balistik füze üretim ve fırlatma kapasitesine kayda değer bir darbe indirmeyi başaramadı.
Tesnim Haber Ajansı – Siyonist rejimin İran'a yönelik saldırılarının başlangıcından itibaren, bu rejimin saldırılarının önemli bir kısmı Savunma Bakanlığı’na ait füze üretim tesisleri ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun füze üslerini yok etmeye odaklanmıştı ancak elbette, yerleşim yerlerindeki ve evlerindeki masum insanları defalarca hedef aldığına tanık olduk.
Bu doğrultuda, İsrail rejimi İran’ın füze tesisleri ve üslerine yönelik çok sayıda saldırı düzenleyerek İran’ın füze operasyonlarını sekteye uğratmayı hedefledi.
İsrail ordusunun açıklamalarında da bu saldırılarda füze üretim altyapısının önemli bir kısmının devre dışı bırakıldığı ve ülkenin batısında yer alan bazı füze üslerinin ciddi şekilde zarar gördüğü iddia edildi. İsrail ordusunun enformasyon bölümü ise bazı saldırıların ardından füze tesislerine ve üslerine verilen hasarı gösterdiğini iddia ettiği görüntüler yayımladı
Ancak dikkat çeken nokta şudur: İsrail ordusu tarafından yayımlanan görüntülerde esasen yer üstündeki depoların ve tesislerin hedef alındığı görülmektedir. Ayrıca, hedef alındığı iddia edilen fırlatıcıların maket olduğu ve düşmanı yanıltmak amacıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır. Bu fırlatıcıların vurulmasının ardından ikincil bir patlama meydana gelmemesi, hedef alınan füzelerin yakıt içermediğini göstermektedir. İsrail rejimi her ne kadar yüksek hassasiyetli silahlar kullanmış olsa da şimdiye kadar füze üretim ve fırlatma tesislerinin yer aldığı yer altı üslerine yönelik herhangi bir saldırının görüntüsünü yayımlamamıştır.
Bu durum önemli çünkü İran’ın füze üslerinin ve üretim tesislerinin büyük kısmı yerin altında ve güvenli bölgelerde yer almaktadır. Bu tesislerin vurulduğuna dair herhangi bir rapor ya da belge bulunmamaktadır.
Ayrıca, İran’ın İsrail rejimine karşı gerçekleştirdiği ve bu rejimin saldırısından yalnızca birkaç saat sonra başlatılan ve aşamalı olarak daha da güçlenen füze saldırıları, Devrim Muhafızları Ordusu’nun füze üslerinin hâlâ aktif olduğunu ve işgal rejiminin bu üslerin operasyonel gücünü etkilemediğini göstermektedir.
İran’ın füze altyapısını korumaya yönelik üs inşaatları 1980’li yıllara ve Devrim Muhafızları’nın füze komutanlığının kuruluşuna kadar uzanmaktadır. Bu dönemde, Şehit Tahrani Mukaddem’in hava tehditlerini doğru analiz etmesiyle birlikte, Kirmanşah’taki Şehit Muntezeri Üssü’nün dağlarının içinde rampaları ve füzeleri koruma altına alacak barınaklar inşa edilmiştir.
Sonraki yıllarda ülkenin füze kapasitesinin artması ve düşman hava tehditlerinin çoğalmasıyla birlikte füze şehirlerinin inşası hız kazanmıştır. Bu alandaki en büyük ilerlemeler, Şehit General Emir Ali Hacızade'nin Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanlığı döneminde yaşanmıştır. Bu dönemde, dağların içinde füze şehirleri inşa etmek için gelişmiş teknolojiler geliştirilmiştir.
Aynı anlayışla, füze üretim tesislerinin büyük kısmı da yer altına taşınmış ve bu durum ilk kez katı yakıtlı Devrim balistik füzesinin tanıtımı sırasında kamuoyuna gösterilmiştir.
Yer Altı Füze Fabrikaları
2017 yılında General Hacızade, Devrim Muhafızları'nın üçüncü yer altı füze fabrikasının inşa edildiğini açıklamıştı. O tarihten bu yana bu tür yer altı tesislerin sayısında önemli bir artış olmuştur. Bu yer altı fabrikalar, GBU-57 gibi Amerika'nın en güçlü bunker-buster (sığınak delici) bombalarına karşı bile koruma sağlayacak şekilde dağların altına inşa edilmiştir. Bu bombaların yaklaşık 60 metre derinliğe nüfuz edebildiği bilinmektedir. Ancak İsrail savaş uçakları bu bombaları taşıyamamaktadır ve İsrail'in elindeki sığınak delici bombalar çok daha düşük etkilere sahiptir.
Gerçek Vaad-1 ve 2 operasyonlarından edinilen deneyimler, İslam Devrimi Muhafızları Ordusu ve Savunma Bakanlığı'nı füzelerinin savaş başlıklarının yıkıcı gücünü ve doğruluğunu optimize etmeye yöneltti. Bu optimizasyonun iki örneği İmad ve Hacı Kasım füzelerinde gerçekleştirildi ve bunun sonucunda İtemad ve Kasım Basir füzeleri üretildi.
İtimad füzesinin modernize edilmiş bir versiyonu olan İtimad balistik füzesi
Vuruşun dakikliğini artırmak ve elektronik harbe karşı koymak için optik arayıcıya sahip bir savaş başlığıyla donatılmış Kasım Basir füzesi İslam Devrimi Muhafızları’nın füzelerinin Tel Aviv ve Hayfa'yı vurduğuna dair yayınlanan görüntüler, Devrim Muhafızları füzelerinin yıkıcı gücünün ve doğruluğunun önemli ölçüde arttığını gösteriyor ve bu da İsrail saldırılarının İran'ın füze operasyonlarını durdurmada başarısız olduğunu gösteriyor.
Görünüşe göre İran’ın yer altı füze şehirlerinde yoğun üretim ve stoklama faaliyetleri, füze saldırı gücünü düşman hava saldırılarından ve sabotajlardan korumayı başarmış ve İran, işgal altındaki topraklara yönelik saldırılarını giderek artıran bir tempoyla sürdürmektedir.
