Gazze; Dünyanın En Çok Açlık Olan Yeri

Tesnim  Haber  Ajansı- Gazze'deki insani felakete ilişkin uluslararası uyarıların ardından ABD ve Siyonist İsrail sözde "Gazze’ye İnsani Yardım Vakfı" adlı örgüt kurdu. Gazze’deki ABD destekli kuruluşun yarım merkezinde her gün aç Filistinli mülteciler katletediliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsani İşler Koordinasyon Bürosu, yeni bir açıklama yaparak, İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne insani yardım girişini engellemeye devam ettiğini ve sadece az miktarda yardımın girmesine izin verdiğini duyurdu.

ABD-İsrail  Yardım Mekanizması BM İlkelerini İhlal  Ediyor

BM İnsani İşler Koordinasyon Bürosu (OCHA) Sözcüsü Jens Laerke, Cenevre'de düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: "Gazze bugün dünyanın en aç yeri ve Gazze'ye giren çok az miktardaki yardım bile hazır yemek değil ve pişirilmesi gerekiyor; Orası pişirme olanaklarının olmadığı bir yer’’ dedi.

BM'nin Gazze Şeridi'ne insani yardım ulaştırırken karşılaştığı zorlukları ayrıntılı olarak anlatan Laerke, ablukanın kısmen kaldırılmasından bu yana İsrail'in 900 kamyon insani yardımın Gazze Şeridi'ne girişine izin verdiğini, ancak şu ana kadar sadece 600 kamyonun sınırın Gazze tarafında indirilebildiğini ve daha az sayıda sevkiyatın da güvenlik kaygıları nedeniyle bölge içinde dağıtılmak üzere alındığını söyledi.

Sözcü bürokratik engeller ve güvenlik sorunları yüzünden, Gazze'ye güvenli bir şekilde yardım ulaştırmanın neredeyse imkansız hale geldiğini vurguladı.

BM yetkilisine göre, Mart ayının başından bu yana Gazze Şeridi'ne uygulanan sert ablukanın ardından, İsrail artık Gazze’ye yalnızca çok az miktarda insani yardım girmesine izin veriyor ve Gazze'ye girmesine izin verilen sınırlı sayıdaki kamyon okyanusta bir damla gibi.

Gazze'deki yardım dağıtım misyonunun pek çok zor olduğunu kaydeden Laerke, yakın geçmişteki en çok engellenen yardım operasyonu ile karşı karşıta olduklarını belirtti.

"Felaket boyutunda bir açlığın eşiğindeki bir bölgeye damla damla yiyecek veriliyor." diyen Laerke, yardımların insanların bulundukları bölgelere ulaştırmaları gerektiğinin altını çizdi.

Jens Laerke, ‘’Gazze'deki açlık ve kıtlık krizi nedeniyle, sevkiyatlar bölgeye ulaşır ulaşmaz, mülteciler hayatta kalmak ve çocuklarını beslemek için yardımların depolandığı depolara akın ediyor, bu yüzden bu yardıma koşan insanları kimse suçlayamaz; bu yardım Gazze Şeridi sakinlerine yönelik olsa da, istediğimiz gibi ve doğru şekilde dağıtılmıyor.’’ ifadelerini kullandı.

ABD ile İsrail’in sözde insani yarım planını eleştiren BM yetkilisi, Gazze Şeridi'ndeki sınırlı merkezlerde yardımların dağıtılması ve ABD ile İsrail'in kurduğu yardım mekanizmanın Birleşmiş Milletler'in insani ilkelerine aykırı olduğunu ve krizin çözümüne yardımcı olmadığını vurguladı.

Gazze'deki  Durum Alarm Veriyor

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu Sözcüsü Tommaso Della Longa ise "Gazze'deki sağlık merkezlerinin yarısı yakıt veya tıbbi ekipman eksikliği nedeniyle hizmet dışı kaldı" dedi.

Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'na (IPC) göre en kötü seviye olan Aşama 5'te (fekaket/kıtlık) olan insan sayısının büyük ölçüde çatışmalardan dolayı 2023'e göre 2 kattan fazla arttığı aktarılan raporda, bu insanların yüzde 95'inden fazlasının Gazze Şeridi ve Sudan'da olduğuna dikkat çekildi.

Bu yılın mayıs ayında yayınlanan rapora göre, Gazze'de 470 bin kişi, 2025 yılı mayıs-eylül döneminde açlık tehlikesinin en şiddetli aşamasıyla karşı karşıya kalacak. Bu, Gazze'deki açlık dönemine ilişkin önceki tahminlere göre yüzde 250'lik bir artışı gösteriyor.

Bu raporu değerlendiren Uluslararası Kızılhaç yetkilisi Longa, "Rapora göre, Gazze'nin tüm nüfusu ciddi gıda güvensizliğiyle karşı karşıya ve 71 bin çocuğun ve 17 binden fazla emziren annenin yetersiz beslenme nedeniyle acil tedaviye ihtiyacı olduğu tahmin ediliyor. 2025'in başında Gazze'de en az 60 bin çocuğun ciddi yetersiz beslenme nedeniyle tıbbi bakıma ihtiyacı vardı." dedi.

BM'ye bağlı 17 kurum ve sivil toplum kuruluşu de Gazze'deki çocukların büyük çoğunluğunun ciddi bir gıda yoksunluğuyla karşı karşıya olduğunu bildirdi.

Siyonist İsrail'in 7 Ekim 2023’ten bu yana aylardır bombaladığı Gazze'de halk sağlık krizi, açlık ve susuzlukla boğuşuyor.

Gazze  Halkı  Açlıktan  Ölüyor

Öte yandan Gazze'deki Vefa Özel Tıbbi ve Cerrahi Rehabilitasyon Hastanesi'nde beslenme uzmanı olan Muhammed el-Şükri, ‘’Buradaki açlık krizi, sınır kapılarının kapatılması ve yardımların eksikliği nedeniyle felaketle sonuçlanmıştır ve temel gıda eksikliği, insanlar arasında yetersiz beslenmenin başlıca nedenidir ve bu durum bazı durumlarda ölüme yol açmaktadır.’’ dedi.

Dr. Şükri, kronik hastalığı olanlar, yaşlılar, bebekler ve çocukların açıklıktan etkilendiğini söyledi.

El-Arabi El-Cedid gazetesine konuşan Dr. Şükri, şunları kaydetti:

‘’Gıdanın temel direkleri arasında buğday, un, sebze ve meyveler yer almaktadır, çünkü bu maddeler vücuda enerji sağlar, kasları güçlendirir ve vücut fonksiyonlarını harekete geçirir, bu nedenle Gazze'deki besin piramidinin çökmesi aşırı kilo kaybına ve insanların ölümüne yol açar ve burada bazı insanlar açlık ve ciddi yetersiz beslenme nedeniyle gerçekten iskelet haline gelmiştir.’’

Gazze Şeridi'nde 1980 yılında kurulan Vefa Yaşlı Bakım Merkezi’ne dair bilgi veren sağlık yetkilisi, "Bu merkezde savaşın başlangıcından bu yana 17 yaşlı insan hayatını kaybetti, bunlardan 12'si yetersiz beslenme nedeniyle öldü" açıklamasını yaptı.

Gazze Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail es-Sevabite ise şunları kaydetti: "Gazze'deki işgalciler halka karşı aç bırakma politikasını uyguluyor, bu da 326'dan fazla vatandaşın yetersiz beslenme nedeniyle ölümüne yol açtı. Bu politika Gazze'de 2,4 milyondan fazla sivile karşı Siyonist soykırım suçlarının devamı kapsamındadır."

İsmail es-Sevabite, "İşgalciler, yiyecek ve ilacı sivillere karşı silah olarak kullanıyorlar; Bu, uluslararası hukukun ve Cenevre Sözleşmelerinin açık bir ihlalidir. Gazze'de yaşananlar, bir ulusun kademeli olarak öldürülmesini amaçlayan büyük ve kasıtlı bir insani felakettir. Burada açlıktan kaynaklanan ölümler yalnızca yetersiz beslenmenin doğrudan bir sonucu olarak değil, aynı zamanda sağlık sisteminin çökmesi ve ilaç eksikliğinin bir sonucu olarak da gerçekleşiyor. Kurbanların çoğu hasta, çocuk ve hamile kadınlar ve biz, Siyonist işgal rejimini, Amerika Birleşik Devletleri'ni (ABD) ve suçlarında suç ortağı olan birkaç Avrupa ülkesini bu ölümcül politikalardan tamamen sorumlu tutuyoruz." ifadesini kullandı.

Gazze hükümet yetkilisi, "Üçüncü ay üst üste sınır kapılarının kapalı kalması, Gazze'yi insani yardım taşıyan 50 binden fazla kamyonun girişinden mahrum bıraktı ve burada yaşam ve sağlık koşullarının kötüleşmesine yol açtı; En az 26 böbrek hastası da dahil olmak üzere düzinelerce hasta hayatını kaybetti ve yüzlerce hamile kadın düşük yaptı." diye konuştu.