Trump’ın Yabancı Öğrenciler Kararı: Amerikan Kültürel Gücünün Gerileyişi


Trump’ın Yabancı Öğrenciler Kararı: Amerikan Kültürel Gücünün Gerileyişi

Uluslararası öğrencilerin Amerikan üniversitelerine kayıt yapmasını kısıtlamak sadece ülkenin ekonomisine zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda Amerika'nın kültürel etkilerini de yavaşlatabilir.

Tesnim Haber Ajansı- ABD Başkanı Donald Trump, tartışmalı bir kararla Harvard hedef aldı. Üniversite öğrencilerinin yüzde 31'ini oluşturduğunu iddia ettiği yabancı öğrencileri okuldan atmaya çalışan Trump, üniversitenin uluslararası öğrenci ve özellikle ABD ile dostane ilişkileri bile olmayan ülkelerin öğrencilerini kabul etme yetkisini iptal etti.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nın açıklamasına göre, hâlihazırda Harvard’da okuyan binlerce yabancı öğrencinin başka okullara geçiş yapması ya da ülkeyi terk etmesi gerekiyor.

Bakanlık, Harvard'ın kampüste 'Amerikan karşıtı, terör yanlısı kışkırtıcılara' Yahudi öğrencilere saldırı imkânı tanıyarak güvenli olmayan bir ortam oluşturduğunu iddia etti. Bu iddiaları destekleyecek herhangi bir kanıt sunmadan, Harvard’ın Çin Komünist Partisi ile işbirliği yaptığı da öne sürüldü.

Trump hükümetinin bu tutumunun ardından Amerikan üniversitelerinin küresel politika ve kültürdeki rolü hakkında sorular gündeme geldi. Onlarca yıldır uluslararası öğrencilere ev sahipliği yapan Amerikan üniversiteleri neden şimdi böyle bir politikanın hedefi haline geliyor?

Bu soruyu cevaplamak için, öncelikle bu üniversitelerin yabancı öğrencileri çekmedeki rolüne ve ABD’nin küresel konumu üzerindeki etkilerine bakmalıyız ve ardından bu yeni politikanın Amerika'nın uzun süredir devam eden stratejisiyle neden çeliştiğini incelemeliyiz.

ABD’de özellikle Harvard gibi üniversiteler ABD Dışişleri Bakanlığı'nın "Kültürel Değişim Programı" kapsamında her zaman öğrenme platformundan daha fazla rol oymamıştır. ABD hükümeti, Amerikan kültürü ile değerleri yaymak için böyle bir platform yaratmayı amaçlamaktadır.

Tarihi kaynaklara göre, ABD yönetimi Amerika değerlerini tanıtmak için 1946 yılında Fulbright Programı’nı kurmuştur. Bu, ABD’nin en prestijli burs programıdır. John F. Kennedy'ye göre 1962'de yabancı öğrencileri çekmenin amacı, onları Amerika'nın "iyi ve kötü yanlarıyla" tanıştırmak ve böylece ülkelerine döndüklerinde ülke hakkında olumlu bir görüşe sahip olmalarını sağlamaktı.

Demokrasi, bireycilik ve popüler kültür de dahil olmak üzere Amerikan kültürü ile aşina olan yabancı öğrencilerin bu değerlerin gayri resmi elçileri olduğu belirtiliyor.

Ortadoğu, Asya veya Afrika'dan öğrenciler Harvard gibi bir Amerikan üniversitesine geldiğinde, öğrenci etkinliklerinde tanıtılan Hollywood filmlerinden kapitalizm ve serbest piyasa ekonomisiyle ilgili özel tartışmalara kadar bir dizi Amerikan fikri ve yaşam tarzıyla karşı karşıya kalıyor.

Bu deneyim, bilinçsizce de olsa, öğrencinin ABD’ye bakış açısını değiştiriyor. Bu öğrencilerin çoğu, ülkelerine döndüklerinde, siyasi veya ekonomik liderler olarak ABD’de öğrendikleri değerleri yansıtıyor.

Örneğin, Georgetown Üniversitesi'nde eğitim gören Ürdün Kralı II. Abdullah, hala Washington ile yakın bağlarını sürdürüyor ve onun bölgesel politikaları genellikle ABD’nin çıkarlarıyla uyumludur veya New York Üniversitesi'nde eğitim gören Rus asıllı Amerikan iş insanı Boris Jordan, 1990'ların başında Rusya'nın kapitalizme ekonomik geçişine yardımcı oldu, Rus borsasının kurulmasına ve devlet varlıklarının özelleştirilmesine destek verdi.

Bu örnekler, Amerikan üniversitelerinin küresel elitleri eğiterek ülkenin çıkarlarıyla uyumlu liderlerden oluşan bir ağı nasıl oluşturduğunu gösteriyor.

Bu etki daha sonra bireylerden küresel ağlara doğru genişler. Amerikan üniversitelerindeki uluslararası öğrenciler, dünyanın dört bir yanından gelen akranlarıyla ve önde gelen profesörlerle tanışır ve daha sonra yine Amerika'nın çıkarları doğrultusunda politik, ekonomik veya bilimsel iş birliğine yol açan bağlantılar kurarlar.

Örneğin, Harvard'da eğitim görmüş Suudi prensi Halid bin Faysal, Suudi Arabistan'a geri döndükten sonra Amerikan şirketleriyle ortak ekonomik projeler yürüttü. Katar'daki Cornell kampüsü gibi Amerikan üniversitelerinin uluslararası şubeleri bile benzer bir süreci takip ediyor. Bu şubeler, yerel öğrencilere Amerikan çerçevelerinde eğitim vererek, ABD ile siyasi olarak uyumlu olmayan bölgelerde Amerikan değerlerini ve piyasa ekonomisini teşvik ediyor.

Yıllar boyunca askeri müdahaleye veya siyasi baskıya gerek kalmadan yumuşak etki mekanizmasını uygulayan ABD, dünyadaki gelecek nesillerin bilgi ve algılarını Batı’nın lehine çevirmeye çalıştı.

Bu mekanizma artık beklenmedik bir sorunla karşı karşıya. Bir zamanlar Amerikan değerleri ile politikalarını yayma platformu olan Amerikan üniversiteleri, son yıllarda özellikle İsrail'in Gazze'deki askeri saldırılarını genişletmesinin ardından Amerika'nın en yakın müttefiklerinden birine karşı protesto merkezleri haline geldi.

Bazen uluslararası öğrenciler tarafından organize edilen İsrail karşıtı protestoları, İsrail’in politikalarını ve ABD’nin İsrail’e verdiği koşulsuz desteği hedef alıyor. Harvard ve Columbia gibi üniversitelerde yapılan protestolar, muhafazakar çevreler bu kurumların ana misyonlarından saptığına inanıyor.

Örneğin, ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, son günlerde yaptığı açıklamada, ABD'ye öğrencilerin girmesinin "bir hak değil, ayrıcalık" olduğunu belirterek, bu "ayrıcalığın" yalnızca bu ülkenin yasalarına ve değerlerine saygı duyanlar için geçerli olduğunu savundu.

Trump'ın Harvard Üniversitesi kararı konusundaki ısrarı bu gelişmelere bir tepki olarak değerlendiriliyor. Son günlerde Trump yaptığı açıklamada, "ABD ile dost olmayan ülkelerden" öğrencilerin kabul edildiğine gerçeğine atıfta bulunarak, dolaylı olarak yeni öğrencilerin Amerikan elçileri gibi davranmamasını eleştirdi.

Ancak ABD’nin yeni politikası ülke için ağır bir maliyete yol açarken dünya çapındaki gücünün düşüşünü hızlandırabilir. Uluslararası öğrencilerin Amerikan üniversitelerine kayıt yapmasını kısıtlamak sadece ülkenin ekonomisine zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda Amerika'nın kültürel etkilerini de yavaşlatabilir.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler