Neden ABD’nin İran'dan Daha Çok Müzakere İle Anlaşmaya İhtiyacı Var?
İran merkezli Akıllı Yönetim Düşünce Kuruluşu Başkanı Seyyid Taha Hüseyin Medeni, ‘’ABD'nin doların düşüş eğilimini düzeltmek için İran'dan çok daha fazla müzakereye ve sonuca ulaşmaya ihtiyacı olduğu söylenebilir.’’ dedi.
Tesnim Haber Ajansı- İran merkezli Akıllı Yönetim Düşünce Kuruluşu Başkanı Seyyid Taha Hüseyin Medeni, İran İslam Cumhuriyeti ile ABD arasında yürütülen dolaylı müzakereleri değerlendirdi.
Müzakerelerin şimdiye kadar dolaylı olarak yürütüldüğünü belirten Medeni, iki ülkenin her zaman görüşmelerin devamına vurgu yaptığını kaydetti.
Tesnim'e konuşan Medeni, "İki taraf arasında teknik konularda yapılan pazarlıkların dışında önemli olan konu Amerika'nın İran'la anlaşmaya daha fazla ihtiyaç duyduğunun farkına varılmasıdır" dedi.
ABD'nin Dolarda Değer Kaybı Endişesi
ABD'nin İran'la anlaşmaya daha fazla ihtiyaç duymasının nedenlerini anlatan Medeni, şunları kaybetti:
"ABD'nin ekonomik durumu, doların altın, ruble ve yuana karşı durumu, ABD’nin bölgedeki durum ve yükselen BRICS grubunun yaklaşımı gibi göstergeleri göz önünde bulundurduğumuzda bu anlayışa ulaşabiliriz. Bu durumun doğru analizi, İran müzakere ekibinin pazarlık gücü üzerinde büyük etki yaratacaktır.’’
Akıllı Yönetim Düşünce Kuruluşu Başkanı, doların altına karşı zayıflamasına ilişkin göstergelerle ilgili olarak, "Çin de dahil olmak üzere çeşitli ülkelerin büyük miktarda altın alımı yapması bu durumu açıkça ortaya koyuyor. Çin, yuanın dolar karşısındaki kurunu son beş yıldır sabit tutmaya çalışıyor. ABD tahvillerine bağımlılığı azaltma stratejisi benimseyerek son iki yılda yaklaşık 700 ton altın ithal etti ve rezervlerindeki altın payını yüzde 8'e çıkardı. Bu önlemler doların değer kaybetmesine yol açıyor’’ ifadelerini kullandı.
Medeni sözlerine şöyle devam etti:
‘’Dünyanın farklı bölgelerindeki gerginlikler ve ekonomik belirsizlikler de doların altına karşı değer kaybetmesine yol açtı. Altın, çeşitli gerginlik dönemlerinde güvenli varlık olarak değerlendiriliyor. Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşında ve Ortadoğu'daki krizlerde her şey bu kıymetli metalin lehine olmuştur. Örneğin, gerginliğin tırmanması ve Trump'ın yeni gümrük tarifesi açıklamasıyla birlikte bir ons altının fiyatı yaklaşık 3.350 dolar gibi tarihi bir zirveye ulaştı.’’
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi kararı nedeniyle doların altına karşı değer kaybettiğini anlatan Taha Hüseyin Medeni, ‘’Euronews’un yakın zamanda yayınladığı bir raporda, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) faiz indiriminin altını yatırımcılar açısından daha cazip hale getirdiği öngörüsünde bulundu. Çünkü faiz oranları düştükçe altın gibi faiz getirmeyen varlıkları elinde tutmak daha ekonomik hale geliyor. Analistler, altına olan talebin artmasının nedenlerinden birinin de bu faktör olduğunu düşünüyor.’’ dedi.
Bazı Ülkelerde Altın Alımında Rekorlar Kırıldı
İranlı uzman doların altına karşı zayıflamasında dördüncü etkenin, fiziki altına olan arzın sınırlı olması ve talebin artması olduğunu belirtti.
Medeni, Çin, Hindistan, Rusya ve Türkiye'nin ekonomilerini dolar dalgalanmalarına karşı korumak amacıyla rekor düzeyde altın alımı yaptığını söyledi.
Ruble Dolara Karşı Güçleniyor
Medeni, "Doların altına karşı değer kaybetmesinin yanı sıra, küresel çapta siyasi boyutta yaşanan birçok gelişme de ABD’nin zararına oldu. Örneğin Ukrayna savaşı, başlangıçta rublenin dolar karşısında zayıflamasına neden olsa da Rusya, hızlı önlemler benimseyerek rublenin dolar karşısındaki gücünü ABD'nin öngördüğünden daha erken yeniden sağlamayı başardı. 7 Ekim saldırısının ardından Aşkelon limanının kullanılamaz hale gelmesi, Rusya'nın mal ve enerji ihracatında merkezi bir rol üstlenmesini de garantiledi.’’ değerlendirmesinde bulundu.
Suriye'deki gelişmelere de değinen İranlı uzman, ‘’Suriye'nin son gelişmelerde ABD’nin rakipleri olarak bilinen İran ve Rusya cephesinden çekildi; ancak bu gelişmeler ABD beklediği yönde ilerlemedi ve Washington yönetimi henüz bu ülkeyi müttefik olarak görmüyor’’ ifadesini kullandı.
BRICS'in Küresel Etkisi Artıyor
Akıllı Yönetim Düşünce Kuruluşu Başkanı Medeni şöyle devam etti: "Daha önceki sorunlara ek olarak BRICS grubunun tedbirleri de doların değer kaybetmesinde etkili oldu. BRICS son dönemde dolara olan talebin azalmasına, dolayısıyla altına ve ons fiyatına olan talebin artmasına yol açtı ve bu durum doların zayıflamasında etkili oldu.
Genel olarak bu koşullar Trump'ın doların zayıflama sürecini durdurmak ve gücünü artırmak amacıyla uluslararası alanda ülkesinin yaklaşımını eskisine göre değiştirmesine neden oldu. Trump'ın yaklaşımının temel eksenlerinden biri İran'dır. Trump hükümeti İran'la müzakere masasına tamamen ekonomik bir bakış açısıyla yaklaşmıştır. Dolayısıyla tüm bu faktörler göz önüne alındığında ABD'nin doların düşüş eğilimini düzeltmek için İran'dan çok daha fazla müzakereye ve sonuca ulaşmaya ihtiyacı olduğu söylenebilir.’’
ABD’nin Durumu İran'ın Müzakere Ekibinin Pazarlık Gücünü Artırabilir
Taha Hüseyin Medeni, ‘’ABD’nin İran'la müzakere edip anlaşmaya varma ihtiyacını daha iyi anladığımızda, müzakere ekibimizin pazarlık gücü artabilir. Elbette ki, uzun vadeli bir anlaşmanın günümüz dünyasında bir anlamının olmadığı da ilke olarak kabul edilmelidir’’ yorumunu yaptı.
İran’ın herhangi bir senaryo için hazır olması gerektiğini belirten Medeni, ‘’Bir anlaşmaya varılsa bile, bu anlaşmanın, özellikle ABD gibi bir ülkeyle uzun vadeli ve sürdürülebilir olamayacaktır. Müzakerelerin anlaşmaya varılmadan sona ermesi senaryosuna da hazırlıklı olmalıyız. Ülkenin sorunlarının çoğunun yönetim sorunlarından kaynaklandığını fark etmemiz gerekiyor. Sorunları çözmek için yerli uzmanlardan yararlanmalıyız, hatta bazı durumlarda sorunlara doğru bakılarak çözümler üretilebilir. Dolayısıyla en nihayetinde iç kapasitemiz bakmak oldukça önemlidir.’’ diye konuştu.