Demografik Kriz; Aksa Tufanı İsrail'i Zayıf Noktasından Vurdu
Siyonist rejim kaynakları, karmaşık güvenlik koşulları nedeniyle İsrail'den göç oranının arttığını, nüfus artış hızının ise önemli ölçüde azaldığını ve 2024 yılında 80 bini aşkın kişinin göç ettiğini belirtti.
Tesnim Haber Ajansı - Siyonistler arasında tersine göç olgusunun yoğunlaşması, Aksa Tufanı savaşının ilk doğrudan sonuçlarından biri olurken, Siyonist rejim medyası, işgal altındaki Filistin'den İsrailli göçünün arttığını ve Siyonist nüfusun büyüme hızının azaldığını belirtti.
İbranice yayın yapan internet sitesi Walla bu bağlamda, İsrail'in nüfus artış hızının 2024 yılında önemli oranda azalarak 2023'te kaydettiği yüzde 1,6'dan yüzde 1,1 oranına düştüğünü duyurdu.
Bu raporda, İsrail'de nüfus artış hızındaki düşüşün, çoğunlukla zorlu güvenlik koşullarının ardından tersine göç oranındaki artıştan kaynaklandığı belirtiliyor.
Söz konusu Siyonist medya şunları vurguladı: 2024 yılında yaklaşık 82.700 İsrailli buradan (İşgal Altındaki Filistin) ayrılırken, 23.800'ü İsrail'e (İşgal Altındaki Filistin) geri döndü. Ayrıca İsrail'e (İşgal Altındaki Filistin'e) gelen yeni göçmen sayısında yaklaşık 15.000 azalma yaşandı.
İsrail Merkez İstatistik Bürosu'nun tanımına göre göçmen, işgal altındaki Filistin'i terk ettikten sonra en az 9 ay yurtdışında kalan kişi için tanımlanıyor. Öte yandan İsrail Parlamentosu Knesset Çalışmaları Merkezi yaptığı araştırmada şunları belirtti: 2009-2021 yılları arasında İsrail'den (İşgal Altındaki Filistin) göç etmeye karar verenlerin sayısı ortalama 36.000 kişi civarındaydı.
Ancak bu araştırmaya göre, 2022 yılından bu yana İsrail'den göç oranı önemli oranda artış gösterdi ve göç edenlerin sayısı bir önceki yıla göre yüzde 46 artarak 55 bin 300'e çıktı ancak 2024 yılında bu rakam yüzde 50 artarak 82 bin 700 kişiye ulaştı.
Buna göre 2022 yılında İsrail'den (İşgal Altındaki Filistin) ayrılanların yüzde 40'ını 20-39 yaş aralığındaki gençler oluşturdu. Ancak İsrail'e (İşgal Altındaki Filistin) göç konusunda 2019-2023 yılları arasında yaklaşık 200 bin göçmenin geldiği bilgisi yer alıyor. Bu oran 2024 yılında yüzde 31'lik bir düşüş gösterdi ve 2023 yılında işgal altındaki Filistin'e yaklaşık 47 bin kişi girerken, bu sayı 2024 yılında 32 bin olarak kaydedildi. Bu bağlamda İsrailli Knesset üyesi Ovid Forer, 7 Ekim 2023 saldırısı ve "antisemitizm" ile ilgili olayların İsrail'e (İşgal Altındaki Filistin) göçün azalmasına yol açtığını, buraya göç eden insanların çoğunun eski Sovyet ülkelerinden olduğunu açıkladı.
O şunları da ekledi: Batı ülkelerinden İsrail'e (İşgal Altındaki Filistin) gelen göçmen sayısı, özellikle istihdam alanında yaşanan sorunlar nedeniyle beklenenden az.
Siyonist gazete The Jerusalem Post bu konuda şunları yazdı: Göçmen sayısının yüksek olması İsraillilerin hükümete ve orduya olan güveninin azaldığını gösteriyor. Burada dikkat çekici olan, aşırı sağ eğilimli İsraillilerin çoğunun bile orduya ve kabineye olan güvenini kaybetmiş olmasıdır.
Siyonist rejimin ekonomi gazetesi Globus da bir haberinde önemli bir hususa dikkat çekti ve şunları yazdı: İsrail'den tersine göçe ilişkin güncel rakamlar ve istatistikler, devam eden savaşın tam etkisini henüz yansıtmıyor. Bu savaşın nihai sonucu ne olursa olsun, İsrail'in ekonomisi, siyaseti ve toplumu üzerinde daha olumsuz sonuçlar doğurması muhtemel.
Bu rapora göre savaş sona erdiğinde İsrail şiddetli bir siyasi savaşa girecek. Ayrıca İsrail, büyük bir ekonomik zorluklar kümesiyle karşı karşıya kalacak; bunların en önemlisi de büyük bir bütçe açığı olacak. Kaçınılmaz olarak vergi artışlarına, ekonomide kemer sıkmaya, kamu hizmetlerinde kesintilere vb. yol açacak bir sonuç doğuracak ve aynı sorunlar birçok İsrailliyi kalıcı olarak göç etmeye zorlayabilir.
Söz konusu Siyonist rejim medyası şunları ekledi: İsrailli yetkililer genellikle ters göçün büyüyen sorununa göz yummayı tercih ediyor. İsrailli yetkililerin bu olguyu görmezden gelmesi eski bir sorun ve bundan hiç bahsetmiyorlar. Örneğin, okullarda İsrailli öğrenciler İsrail'e yapılan büyük göçler hakkında çok şey öğreniyor ancak kimse öğrencilere buradan gelen büyük ters göç dalgası hakkında hiçbir şey söylemiyor.
Söz konusu İbranice yayın yapan medya kuruluşu şunları ekledi: Bu örtbas etmeler, tersine göç olgusunun sessizce yoğunlaşmasına neden oldu. Özellikle 7 Ekim sonrası gibi gergin bir ortamda, çünkü kimse korku içindeki bir toplumda yaşamak istemez.
Amerikan Yahudi gazetesi The Forward, işgal altındaki Filistin'deki göç planlaması üzerine bir araştırma yaptı ve 7 Ekim Harekatı'nın İsraillilerin göç etme kararları üzerindeki etkilerini inceledi.
Gazetenin Tel Aviv'de yaşayan 55 yaşındaki editörü Sarah Mann, Siyonistlerin sıkıntılı durumu hakkında şunları söyledi: İsrail'deki toplumsal sözleşme bozuldu. Bu koşullarda yaşayan biziz. Burada vergi ödemeye zorlana, çocuklarını orduya göndermek zorunda olan ve tüm tehlikelere ve yorgunluğa katlanmak zorunda olan biziz. Bu yüzden kabineden destek ve güvenlik garantisi bekliyoruz. Ancak kabinenin ve ordunun başarısız olduğu ve İsrail'in güvenlik doktrininin de başarısız olduğu oldukça açık. Bizim sorumuz şu; Kabine bize neden ihanet etti ve Gazze sınırlarında neden güvenlik yoktu?
Genel olarak, tersine göç olgusu Siyonistler arasında onlarca yıldır var olan bir durum ve yalnızca Aksa Tufanı Harekatı sonrasıyla ilgili değildir. Ancak operasyonun ilerleyen safhalarında bu eğilim daha da yoğunlaştı. Siyonistlerin tersine göç etmesinin sebebi bazen Filistinlilerle devam eden çatışmalardan kaynaklanan güvenlik gerekçeleri bazen de Siyonist toplumun iç meseleleriyle ilgili.