Aksa Tufanı'nın 10 Önemli Kazanımı/Filistin Direnişi, Siyonist Projeyi Çökertti


Aksa Tufanı'nın 10 Önemli Kazanımı/Filistin Direnişi, Siyonist Projeyi Çökertti

Filistin halkı ve direnişinin Aksa Tufanı savaşında büyük bedeller ödemesine rağmen, işgalci rejim ve destekçilerine karşı tarihi bir zafer elde etmeyi başarmıştır. Filistin davasını yeniden dünya gündemine taşıyan Aksa Tufanı'nın sonuçları ve kazanımları gelecekte yavaş yavaş ortaya çıkacaktır.

Tesnim Haber Ajansı- Filistin tarihi ve Filistinlilerin sahte ve işgalci Siyonist rejimle yaşadığı çatışmaları takip edenler, Filistinlilerin Siyonist İsrail ile başlattığı mücadelenin tarihinin 7 Ekim 2023 olmadığını çok iyi bilirler; Tam aksine, Filistin-Siyonist rejim çatışmalarının kökleri 1948'deki Nakba olayına dayanmaktadır.

Aksa Tufanı'nın Tarihi Sonuçları

Siyonistlerin 70 yıldan fazla bir süredir Filistin'de işlediği suçlar, milyonlarca insanın katledilmesi ve yerinden edilmesi tarihten asla silinmeyecektir ve bugün Gazze, Siyonist işgalcilerin 1948'den bu yana Filistin halkına karşı işledikleri suçları hatırlatıyor.

İşgalci rejimin Gazze Şeridi'nde yarattığı yıkım ve çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan yüz binlerce masum insanın katledilmesi ve yaralanmasıyla Filistin'in yakın tarihindeki en büyük trajedilerinden biri yaşandı.

Ancak birçok kişinin, hatta Siyonistlerin bile aklını meşgul eden önemli soru şudur: 15 ay sonra büyük bir yıkımı geride bırakmak ve savunmasız sivillere karşı en iğrenç soykırım suçunu işlemek, İsrail için gerçekten bir zafer sayılabilir mi? Peki, Filistin halkı Aksa Tufanı Muharebesi'nde ödediği ağır bedellerden sonra bir şey elde edebildi mi? Bu sorulara cevap verebilmek için birkaç önemli konuya ve Gazze'de belirlediği ana hedeflerine ulaşamayan İsrail'in başarısızlığına bakmak gerekiyor.

1- Aksa Tufanı; Filistin'i Kurtarmaya Yönelik İlk Ciddi Girişim

İşgal altındaki Filistin topraklarında sahte İsrail rejiminin kurulmasından bu yana Filistinliler tarafından birçok ayaklanma ve intifada başlatıldı, ancak Aksa Tufanı eşsiz bir olaydı ve Arapların Siyonist rejime karşı mücadele tarihindeki en büyük askeri operasyon olarak kabul ediliyor.
Aksa Tufanı sonucu Filistin topraklarının hiçbir parçasının kurtarılmadığı doğrudur ve elbette bu operasyonun ilk hedefi Filistin'in kurtarılması değildi. ABD  liderliğindeki dünya güçlerinin Siyonistlere verdiği koşulsuz şartsız desteği nedeniyle mevcut durumda böyle bir hedefe ulaşılması pek mümkün gözükmüyor.

Ancak bu tarihi operasyon, Filistin halkının ABD'nin desteklediği Siyonist işgal rejimine karşı mücadelesini sürdürmesinin önünü açtı. Öncelikle, Filistin davasının unutulmasını engelledi ve hem Araplara hem de uluslararası topluma Filistin meselesinin dünyanın ana gündeminde yer aldığını, İsrail ve destekçilerinin Filistin davasını yok etmesine izin verilmeyeceğini gösterdi.

ABD ve Batı'nın sınırsız askeri ve siyasi desteğine rağmen, Siyonist rejIsrail savaşta Hamas'ı yok etmek ve Gazze üzerindeki kontrolünü ortadan kaldırmak olan ana hedefine ulaşamadı. Özel askeri üniformalarını giyen Hamas üyeleri Gazze'nin her yerinde bulunuyorlar.

2- İsrail'in Güvenlik Doktrininin Başarısızlığı

Aksa Tufanı, Siyonist çevrelerin defalarca dile getirdiği güvenlik doktrinine indirilmiş büyük bir darbeydi. Çünkü Şin Bet, Mossad ve askeri istihbarat servisinden oluşan İsrail istihbarat ve casusluk topluluğu bölgedeki en güçlü istihbarat sistemi olarak kabul edilir. Ayrıca CIA'nın desteklediği İsrail istihbarat servisleri dünyanın en büyük casus sistemleri, özellikle de en güncel yapay zeka teknolojilerini kullanıyor. 
Ancak Siyonist isthbarat servisleri Aksa Tufanı Harekatı'nı öngöremediler ve direniş tuzağına düştüler. Filistin direnişi, çok sınırlı imkânlarına rağmen İsrail'in güvenlik doktrini efsanesini yerle bir etti. Şimdi Siyonist kurumlar arasında  bu büyük başarısızlığın sorumluluğunun kime ait olduğu konusunda tartışmalar devam  ederken, rejimin askeri kurumlarındaki istifa dalgası, Aksa Tufanı  Harekatı'ndaki başarısızlığın ilk artçı şoku olarak değerlendiriliyor.

3-Güçlü İsrail Ordusu Efsanesinin Çöküşü

ABD liderliğindeki Batı'nın desteğiyle dünyanın en gelişmiş istihbarat ve askeri donanmaya sahip olan İsrail rejimi, Hamas'ın 7 Ekim 2023’te icra ettiği operasyonu durdurmakta başarısız oldu. Öyle ki İsrail ordusunun generalleri, Aksa Aksa Tufanı  Harekatı'nı tarihin en iyi komando saldırısı olarak niteledi.
Abluka altındaki Gazze Şeridi'nde Hamas ve diğer Filistin direniş grupları, çok sınırlı kaynaklara rağmen, 15 aydan fazla bir süre boyunca dünyanın en büyük güçlerinin desteklediği bir orduya karşı savaştı ve İsrail'i bir yıpratma savaşına sürükledi. Siyonist yazar Yair Asulin bu konuda, "Ortadoğu'yu tümüyle işgal etsek bile Gazze'ye karşı savaşı kazanamayız." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ordusunun Gazze savaşındaki kayıplarının sayısı da eşi benzeri görülmemiş düzeyde. Siyonist kaynaklara göre, Gazze savaşında  İsrail Ordusundan  1.837 asker ve subayı öldü, 23.000'den fazla kişi yaralandı. Elbette, Siyonistler ölen asker sayısını her zaman gizliyor. Rejimin medyası da ordunun verdiği kayıp rakamlarının hastanelerin verdiği istatistiklerle büyük bir çelişki içinde olduğunu defalarca itiraf etti.

4- İsrail'in Savaş Hedeflerine Ulaşmaması

Siyonist rejim, Gazze savaşının başında en önemli hedefinin Hamas hareketini yok etmek ve Gazze üzerindeki denetimini ortadan kaldırmak olduğunu ilan etmişti. Ancak bugün yaşananlar İsrail'in bu hedefe ulaştığına dair hiçbir işaret göstermiyor. Zira Hamas Hareketinin askeri kanadı olan Kassam Tugayları, 15 aydan fazla süredir savaşta olmasına rağmen hâlâ Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde bulunuyor ve hatta askeri geçit törenleri düzenliyor.

Siyonist esirleri askeri güçle serbest bırakmak, Netanyahu kabinesinin Gazze savaşı için  belirlediği hedeflerinden biriydi ve rejimin Başbakanı Benjamin Netanyahu tarafından defaatle vurgulandı. Ancak, işgalciler eninde sonunda ateşkesi ve esir takası anlaşmasını kabul etmek zorunda kaldılar.

5-Siyonistlerin Gazze Yalanlarının Ortaya Çıkarılması

İsrail ordusunun Gazze'de savunmasız sivillere, özellikle de kadınlara ve çocuklara karşı işlediği iğrenç suçlara ilişkin haber ve görüntülerin dünya çapında yaygın bir şekilde yayınlanması, bu rejimin gerçek ve vahşi yüzünü dünya kamuoyuna ilk kez gösterdi. ABD ve Avrupa'da Siyonist rejime karşı düzenlenen geniş çaplı protestolara tanık olduk.

ABD ve Avrupa'daki üniversitelerde başlatılan öğrenci hareketleri, küresel uyanışın en büyük tezahürlerinden biridir. Bu eylemler Siyonist rejimin Gazze yalanlarını ortaya çıkardı.
Ayrıca Gazze'deki Filistinliler eşsiz bir direnişle, dünya halklarına söylemlerinin doğruluğunu bir kez daha kanıtlamış ve bedeli ne olursa olsun topraklarından vazgeçmeyeceklerini göstermiştir.

6- Filistin'in Gerçek Tarihinin Yeniden Yazılması

Hamas, Aksa Tufanı Operasyonunu başlattığında Filistinli direnişçiler 1948'de işgal edilen topraklara girdi. Bu, Filistinliler için topraklarının hiçbir şekilde sınırlandırılmasının bir anlamı olmadığı, işgal edilmiş toprakların tamamen geri alınana kadar mücadelelerinin devam edeceği anlamına geliyor.

7- Filistin Halkından Direnişine Büyük Destek

Aksa Tufanı, Filistin direnişinin asla yok olmayacağını bir kez daha kanıtladı ve Gazze halkının en büyük insanlık dramlarına ve acılarına rağmen direnişi desteklemekten vazgeçmediğini herkes gördü.
Geçtiğimiz sene Ramallah'taki Filistin Politika Araştırmaları Merkezi tarafından yapılan bir anket, Filistinliler arasında Aksa Tufanı'na desteğin yüzde 80'e yakın olduğunu ve yüzde 82'sinin Aksa Tufanı'nın barışı getireceğine inandığını gösterdi. Bu ankete katılan Filistinliler, savaştan sonraki gün Gazze'yi yönetecek tek partinin Hamas olması gerektiğini vurguladı.

8- Siyonistlere Direniş İradesini Dayatmak

Siyonist rejim ateşkes için çok sayıda koşul öne sürmüş ve Hamas'ın Gazze'deki hakimiyetinin ortadan kaldırılması gerektiğini vurgulamış olsa da, sonunda işgalcilere iradesini dayatanlar Filistin direnişi oldu.

Çünkü Siyonist İsrail, Gazze Şeridi'nden güçlerini çekmeyi kabul etmek zorunda kaldı ve binlerce Filistinli tutuklu, esir takası anlaşması ile serbest bırakıldı.
Ayrıca ateşkes anlaşmasının maddelerinde Gazze Şeridi'nin hızla yeniden inşası yer alıyor ve bu İsrail'in istemediği bir şeydi. Çünkü Tel Aviv rejimi Gazze'yi yok etmeyi, bölge sakinlerini komşu ülkelere göç ettirmeyi ve Gazze'de yeni yerleşim birimleri inşa etmeyi amaçlıyordu. Gerçek şu ki, Gazze halkının kararlılığı ve Filistin direnişi rejimin komplosunu boşa çıkardı.

9- Direnişin Sahaların Birliği Taktiği Dimdik Ayakta

Aksa Tufanı öncesi, tüm Arap halklarının Siyonist rejime karşı birleşik bir mücadeleye katılması hayali ulaşılamazdı, ancak bu mücadele Arapların İsrail'e karşı birleşmesini mümkün kıldı.
Arap rejimleri, İsrail'in Gazze'de kadınlara ve çocuklara yönelik suçları karşısında sessiz kalırken, hatta bu rejimle işbirliği yaparken, Arap halkları, İsrail'i hâlâ en büyük düşmanları olarak gördüklerini ve Filistin halkının yanında olduklarını ortaya koydu.

Bölgedeki direniş cephelerinin Gazze'ye destek için mücadeleye katılması, Aksa Tufanı Operasyonu'nun dikkat çeken önemli sonuçlarından biridir. Direniş Ekseninden mücadeleye katılan ilk cephe olan Hizbullah, başta Seyyid Hasan Nasrallah'ın şehadeti olmak üzere çok ağır bedeller ödemesine rağmen Gazze'ye desteğini kesmedi. Amerikan koalisyonu ve Siyonist rejimin tüm saldırganlıklarına rağmen son ana kadar Filistin halkının yanında yer alan Yemenliler, Gazze'de ateşkes sağlanana kadar işgalci rejime karşı direniş operasyonlarını durdurmamıştır. Irak direnişi de yoğun iç ve dış baskılara rağmen Gazze'ye destek için ön saflarda yer almaya devam etti.

Bu arada İran İslam Cumhuriyeti'nin İsrail'e karşı gerçekleştirdiği tarihi "Gerçek Vaat" operasyonları, dünyanın hafızasından asla silinmeyecektir. 

İşte bu nedenle, aralarında Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde'nin de bulunduğu Hamas yetkilileri, ateşkes sonrası yaptıkları konuşmada haklı olarak İran'ı ve Direniş Eksenini övdüler ve Arap rejimlerinden bahsetmediler.

10- Aksa Tufanı Batı'nın Gerçek Yüzünü Ortaya Çıkardı

Aslında her aklı başında insan, İsrail'in Batı'nın Doğu'daki bir projesi olduğunu ve bir gün Batı'nın, özellikle de ABD'nin desteğinin kesilmesi halinde İsrail diye bir şeyin kalmayacağını iyi bilir.

ABD ve Batı'nın, Siyonist rejimin Gazze Şeridi'ndeki sivillere karşı işlediği iğrenç suçlara sınırsız desteği, bu savaşın aylarca sürmesine neden oldu ve Batı'nın gerçek ve barbar yüzünü dünyaya gösterdi. Batı'nın bu tutumu insan hakları iddialarıyla tamamen çelişmektedir.

Sonuç olarak şunu söylemek gerekir ki, Filistin halkı ve direniş cephelerinin Aksa Tufanı Muharebesi'nde büyük bedeller ödemesine rağmen, sömürgeci ve işgalci rejim ve destekçilerine karşı tarihi bir zafer elde etmeyi başarmıştır. Filistin davasını yeniden dünya gündemine taşıyan Aksa Tufanı'nın sonuçlarının ve kazanımlarının gelecekte yavaş yavaş ortaya çıkacağını da unutmamalıyız.

En Çok Okunan Analiz/Makale Haberler
En Önemli Analiz/Makale Haberler
En Çok Okunan Haberler