Kassam'ın Zafer Geçidi; Gazze'nin Kalbinde Netanyahu'ya Sert Direniş Tokadı
Netanyahu ve diğer Siyonist yetkililer, Gazze savaşının ilk haftalarından itibaren Hamas ve Kassam yok edilene kadar savaşın durmayacağını söylüyordu. Şimdi Filistin direniş güçlerinin Gazze'deki askeri geçit törenini görünce tüm hedefleri ve hayalleri paramparça oluyor.
Tesnim Haber Ajansı - Gazze savaşının başlamasından yaklaşık 7 ay sonra, 5 Mayıs 2024'te Siyonist rejimin Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaptığı açıklamada, Hamas'ı yok etme ve bu hareketi engelleme şeklindeki belirlediği asıl amacına ulaşana kadar, Gazze'nin kontrolünü ele geçirme savaşının durmayacağını söylemişti.
Netanyahu'nun Gazze'deki ateşkes sonrası uçup giden hayalleri
Ancak Netanyahu'nun sözlerinden 250 gün ve Gazze Savaşından 470 gün geçmesinden sonra herkes Netanyahu'nun sözlerinin serap görmekten başka bir şey olmadığını anladı. Pazar günü, Gazze Şeridi'nde ateşkesin ilk aşamasının başlangıcının ilk saatlerinde Siyonist Ordu Radyosu, Hamas polis güçlerinin Gazze Şeridi'nin her yerine yeniden konuşlandırıldığını ve bu hareketin Gazze'nin hiçbir yerinde kontrolünü kaybetmediğini, ayrıca Hamas güçlerinin Gazze'deki hakimiyetlerini güçlendirmek ve istikrara kavuşturmak için adımlar attığını belirtti.
Dolayısıyla Netanyahu'nun hırsları, vaatleri ile mevcut gerçeklik, Gazze Şeridi'ndeki durum ve direniş güçlerinin buraya konuşlandırılmasına ilişkin medyanın yayınladığı görüntüler arasında büyük bir çelişki var. Bu, İsrail'in Gazze'ye karşı savaştaki askeri hedeflerinin hiçbirine ulaşmadığı, Siyonistlerin bölgede işlediği geniş çaplı yıkıma ve vahşi suçlara, onbinlerce insanın katledilmesine rağmen ilan edilen hedeflerin hiçbirine ulaşılamadığı anlamına geliyor.
Filistin Direnişinin Siyonistleri çaresiz bırakan ağırlık merkezi
Askeri bilim literatüründe herhangi bir ordu veya askeri kuruluş için "ağırlık merkezi" adı verilen bir terim vardır ve her askeri örgütün ağırlık merkezi diğer örgütünkinden farklıdır. Ancak Hamas ve diğer Filistinli direniş grupları gibi bir hareket söz konusu olduğunda deneyimler, onların ağırlık merkezinin esasen bu grupların yaygın halk desteği olduğunu ve bu da direnişlerine değerli bir toplumsal derinlik kazandırdığını gösteriyor. Bu sürekli olarak insan enerjisiyle beslenen büyük bir insan kaynağının varlığına işaret etmektedir. Filistin halkının direnişin stratejik seçeneklerine olan yüksek inancı ve liderliğinin koşulları değerlendirme ve karar verme yetkinliği, Filistin direnişini canlı tutan şey.
Siyonist rejim ve direnişin diğer düşmanları, İsrail'in Gazze'de yürüttüğü ve bu bölgeye en büyük ve en yıkıcı insani krizi yaşattığı acımasız savaşın ardından Gazze halkının Hamas'ın çevresinden dağılacağını ve Gazze'deki savaş ve krizin sorumlusu olarak bu hareketi göreceğini bekliyordu. Ancak dün Gazze'de ateşkesin ardından ortaya çıkan görüntüler tüm bu hesapları alt üst etti.
Dün Gazze halkı bu şeridin farklı bölgelerinde konuşlanmış direniş savaşçılarına kollarını açarak yüksek sesle ‘hepimiz Hamasız’ diyerek sloganlar attı. Filistin direnişinin ağırlık merkezi gerçeğinin farkına varan Siyonist işgal rejimi, her çatışma ve savaşta daima sivilleri hedef alıyor. Aslında Siyonistler Gazze Şeridi'nin tamamını İsrail için büyük tehlike oluşturan büyük bir direniş hareketi olarak görüyorlar.
Filistin halkı arasındaki özgün direniş kültürü ve işgalcilerin Gazze'deki komplolarının yenilgiye uğraması
Gazze savaşı sırasında Siyonistlerin bu tekrarlayan stratejisinin hiçbir yere varılamayacağı açıkça ortaya çıktı. Çünkü bu şeridin kuzey kesiminde yaşayanlar da dahil olmak üzere Gazze halkı, düşmanın uyguladığı acımasız saldırı ve boğucu kuşatma nedeniyle derin bir insani kriz içinde olmasına rağmen direniş kültüründen asla vazgeçmediler. Direniş kültürünün kökleri, ister Gazze'de, ister Batı Şeria'da, ister işgal altındaki diğer Filistin topraklarında olsun, Filistin halkına dayanmaktadır.
Direniş kültürü, seçkinler ve bilim adamları da dahil olmak üzere Filistin halkının tüm katmanları ve gruplarında var. Gazze'nin kuzeyindeki Kemal Advan Hastanesi'nin başkanı olan ve şu anda Siyonistlerin tutukladığı Dr. Hüsam ebu Safiye, Gazze'den ayrılma imkanı olan elit bir doktordu. Ama o halkının yanında kaldı hatta kendi evladını bile bu şekilde feda etti. Bu Filistin halkının direnişinin açık örneklerinden biridir.
Ancak bu bağlamda önemli ve ilginç bir nokta, savaşın son anlarına kadar zafer imajının sürdürülmesi ve dünyaya sunulmasının gerekliliği konusunda Gazze halkının kolektif stratejik farkındalığıyla ilgilidir. Bu bağlamda Gazze halkının, yaşadığı büyük insanlık trajedisine rağmen gururla kamera karşısına çıktığını ve direnişçileri selamladığını gördük.
Savaşın ilk haftalarında İbranice yayın yapan medya, Siyonist rejimin Gazze halkını Şeridi terk etmeye zorlama planını açıkladı ve Israel Hayom gazetesi Ekim 2023'ün sonlarında Netanyahu'nun Gazze halkını başka yerlere gitmek zorunda bırakmaya çalıştığını belirtti. Siyonist işgalciler, Gazze halkını yerinden etme planını hayata geçirmek için onlara karşı en iğrenç suçları işlediler, hatta bu insanları yiyecek ve sudan mahrum bıraktılar. Ancak bu insani acıların hiçbiri Gazze halkının topraklarını terk etmesine neden olmadı ve onlar dün harap olmuş bölgelerine neşe ve zafer duygusuyla dönene kadar burada dimdik ayakta kaldılar.
Siyonist ordusunun Gazze'nin kuzeyinde 100 günü aşkın süredir, bölge halkını yerinden etmek ve İsraillilere yeni yerleşim yerleri oluşturmak amacıyla uyguladığı Generaller Planı olarak bilinen suç planını da burada zikretmek gerekiyor ki Filistinlilerin halk direnişi sayesinde başarısızlığa uğradı.
Tüm bunların yanı sıra Netanyahu'nun Gazze savaşındaki en önemli hedefi Hamas'ın askeri kanadı olan Kassam Tugaylarını dağıtmaktı. Ancak dün daha ateşkes resmi olarak ilan edilmeden önce Kassam güçlerinin Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah'ta halkın sıcak karşılamasıyla askeri geçit töreni düzenlediğini gördük.
Kassam Tugaylarının bu eylemi İbranice yayın yapan basın çevresinde ve medyada geniş yankı buldu ve Siyonist gazeteci Guy Biger bir makalesinde şunları belirtti: ‘Ateşkesin uygulanmasının hemen ardından Hamas güçleri ve Kassam Tugaylarının Gazze Şeridi'ne konuşlandırıldığı görüntüler, Hamas'ın geri döndüğünü ve her şeyiyle Gazze'de olduğu anlamına geliyor. Yani Gazze Şeridi çevresindeki yerleşimlere yeni bir saldırı olabilir ve bu korkunç bir ihtimal.’
9 Şubat 2024'te Siyonist Radyo ve Televizyon Kurumu, Netanyahu'nun ordudan Ramazan gelmeden önce Refah kentindeki Kassam Tugaylarını yok etme planını hayata geçirmesini istediğini duyurdu. İsrail Ordusu Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi de Netanyahu'ya, ordunun bu amaçla zaten bir plan yaptığını ancak şartların sağlanması gerektiğini ve bu bölgenin tahliyesinin Mısır ile koordineli olarak yapılacağını söyledi.
Siyonist rejimin geçen Aralık ayında Refah'ta 2.000 Hamas kuvvetini öldürdüğü ve hareketin tünel ağının 15 kilometresini yok ettiği iddiasına rağmen Kassam Tugaylarının Gazze Şeridi'ndeki geniş varlığına ilişkin sahneler, Netanyahu'nun bu iddialarının yalnızca İsrail'in Gazze'deki askeri yenilgisine bahane bulmak için olduğunu gösteriyor.
Netanyahu'nun Gazze'deki savaşın ertesi gününe ilişkin planlarının başarısızlıkla sonuçlanması
Aralık 2023'te Netanyahu, Hamas'ın Gazze Şeridi yönetimine katılımını içeren ateşkes teklifini, savaşın ertesi günü Hamas'ın Gazze'de var olmayacağını ve hareketi yok edeceklerini söyleyerek şiddetle reddetti.
Savaş boyunca Netanyahu başkanlığındaki Siyonist rejimin kabinesi, Gazze Şeridi'nin yönetimine ilişkin olarak; doğrudan askeri yönetim, aşiret liderlerinden oluşan yeni bir teknokrat hükümet oluşturmaya çalışmak, Arap ülkelerinden yardım istemek vb. dahil Hamas'ın Gazze hükümetinden çıkarılması için çeşitli tek taraflı formülleri denedi.
Ancak bugün, ateşkesin ve Gazze savaşının son aşamasına ulaşmasının ardından Gazze Şeridi'ndeki hükümetin niteliği değişmedi ve Gazze'deki Kassam Tugayları komuta kontrol sistemi hâlâ tam kapasiteyle çalışıyor.
Ateşkesin uygulanmasının ardından Gazze'deki Hamas hükümetine bağlı güvenlik birimi yetkilileri ve güçleri derhal Gazze'nin farklı bölgelerine konuşlandırıldı. Siyonist rejim Gazze'de en az 723 polis ve yardım komitesi mensubunu şehit verse de Gazze güvenlik teşkilatı yapısını koruduğunu gösterdi.
Bütün bunlar BI24 News'teki Arap işleri analistini şu ifadelerle İsrail'in Gazze'ye karşı soykırım savaşındaki hedeflerini sorgulamaya yöneltti: ‘15 ay sonra Gazze'de tam olarak ne yaptık? Pek çok evi yıktık, İsrail ordusunun en iyi askerleri öldürüldü. Sonunda ne oldu? Sonuç, öncekiyle aynı formül: Gazze'yi Hamas yönetiyor, Gazze'ye yardım akıyor ve Kassam öncüleri Gazze'ye geri dönüyor.’