Dışişleri Bakanlığı Avrupa Parlamentosu'nun Son Kararını Kınadı

Tesnim Haber Ajansı - Dışişleri Bakanlığı İnsan ve Kadın Hakları Genel Müdürü Merziye Afham, Avrupa Parlamentosu'nun İran İslam Cumhuriyeti'nde kadınların statüsüne ilişkin son kararında yer alan hükümlerin, bu Avrupa kurumunun müdahaleci ve tamamen siyasi yaklaşımından kaynaklandığını açıkladı.
Merziye Afham, bu taraflı kararı kınarken, İran'ın çok yönlü ilerlemesinde kadınların aktif ve öncü rolüne dikkat çekerek, "Artan istatistiklere ve doğru belgelere dayalı olarak, toplumsal katılımın artması ve kadınların çeşitli sosyal, ekonomik ve politik alanlarda dinamik ve etkili varlığı yönündeki açık eğilim, günümüz İran toplumunun gerçeklerinin kanıtıdır ki bu tür keyfi kararlar, İran İslam Cumhuriyeti'nde kadın ve kızların varlığının ve faaliyetlerinin olumlu yönünü tersine çeviremez veya görmezden gelemez." açıklamada bulundu.
Dışişleri Bakanlığı Kadın İşleri ve İnsan Hakları Genel Müdürü şunları ekledi: "Başta Avrupa toplumları olmak üzere dünya kamuoyunun, hükümetlerinin insanlığa karşı suçlar ve soykırımla suçlanan rejime sürekli destek vermesine ve Gazze'de öldürülen masum kadın sayısına yönelik öfkesi üst sıralarda yer alırken, kendisini demokrasinin sembolü ve Avrupa halkının kaygılarının aynası olarak gören Avrupa Parlamentosu, ne yazık ki, İsrail'in apartheid rejiminin kara siciline ve ezilen Filistin ulusunun haklarının ihlaline karşı yapılan halk protestolarına gözlerini ve kulaklarını kapatmış, taraflı, iki taraflı ve siyasi bir yaklaşım izlemeye devam etmektedir."
Bu tür belgesiz ve tek taraflı kararların kurucularının ve organizatörlerinin siyasi hedeflerine atıfta bulunarak, "Avrupa Parlamentosu'nun İran'ın toplumsal gelişmelerine şantaj yapma yönündeki kasıtlı girişimi yanlış ve tekrarlanan bir yoldur ve bu Avrupa kurumunun amacı halkının güvenilirliğini ve saygısını korumak için, masum Filistinli kadın ve çocukların organize bir şekilde öldürülmesini kınamak ve protesto etmek, suçların durdurulması ve Siyonist rejimin liderlerinin cezalandırılmasını takip etmek için Avrupa toplumlarının kamuoyunun doğru sesini ve taleplerini yansıtabilir." ifadelerini kullandı.