Siyonist İsrail'in Gazze Halkını Zorla Göç Ettirme Planları
Bazı analistler, Ürdün'de geniş bir alanı kapsayan "Yeni Aman" inşaat projesinin Siyonistlerin Filistinlileri zorla göç ettirme planları doğrultusunda olduğuna inanıyor.
Tesnim Haber Ajansı- 1948 yılında Siyonist rejim, Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla varlığını ilan ettiğinde işgal edilmiş Filistin topraklarında atılan ilk adım, Filistin halkının sürülmesi oldu. BM’nin resmi istatistiklerine göre bir milyona yakın Filistinli topraklarından göç etmek zorunda kaldı. Yerlerinden edilen Filistinliler bölgenin ve dünyanın en uzak noktalarına dağılmıştı. Toraklarından zorla atılan Filistinlilerin çoğu, henüz Siyonistler tarafından işgal edilmemiş olan Filistin içindeki yerlere ve özellikle Batı Şeria ve Gazze Şeridi şehirlerine taşındı. Bu zorunlu göçler sonucunda Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde 31 mülteci kampı, Ürdün, Lübnan ve Suriye'de 37 mülteci kampı kuruldu.
İsrail Rejiminin Nüfus Sorununa Yaklaşımı
Filistin’deki gelişmeleri takip eden pek çok gözlemci, Siyonistlerin sözde İsrail rejiminin kurulduğu ilk yıllarından bu yana uzun vadeli en önemli sorununun nüfus sorunu olduğuna inanıyor. Bölgede yerli nüfusun az olması ve Siyonizm'i destekleyen Yahudilerin dünyanın dört bir yanından işgal altındaki Filistin topraklarına nakledilmesi nedeniyle Tel Aviv rejimi her zaman Filistin'in yerli sakinleriyle eşit nüfus sıkıntısı sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Öte yandan Filistin nüfusu Siyonistler için her zaman temel bir sorun olmuştur. Göçmen Siyonist nüfusun yerini doldurmak için Filistin'de bulunan yerli nüfusu tahliye etmek zorunda kaldılar. Dolayısıyla Filistin nüfusunun nakledilmesi ve sınır dışı edilmesi meselesi, bu rejimin iç güvenlik doktrininde Siyonistler için stratejik bir prensip haline geldi.
A- 1948 Yılında Filistin’de Zorunlu Göç
Bu yazının başında belirttiği gibi Siyonistlerin ilk zorla göç planı, Filistin işgali dönemde uygulandı. Siyonistler bu zorunlu göçü, Filistin'de büyük katliamlar, köyleri yakma ve yağmalamalarla gerçekleştirdiler. Bu zorunlu göçün önemli bir kısmı Filistinli tarihçi Dr. Velid Halidi kaleme aldığı "Unutmayalım’’ adlı kitapta kaydedilmiştir. Bu eserde 417 Filistin köyünün yok edilmesinin hikayesi belgelenmiştir.
Filistinlilerin 1948 topraklarından zorunlu göçünden sonra Siyonistler, Filistinli mülteci meselesiyle ilgilenmeyi reddetmiştir. BM, İsrail’in Birleşmiş Milletler Göç Kuruluşu’na üye olması için Tel Aviv’den Filistinli mültecilerin statüsünü tanıması için şart koşmuştu, ancak Filistin'in birkaç milyon asıl sakininin kendi anavatanlarına geri dönmesinden korkan İsrail BM şartını yerine getirmemiştir.
B- Alternatif Vatan Projesi
Siyonistlerin Filistin halkını topraklarından uzaklaştırma yönündeki ikinci adımı ise yeni yüzyılın başlarında başladı.
1995 yılında Siyonist İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, "Güneşin Altında Bir Yer" adlı bir kitap yayımlamıştı.
Netanyahu bu kitapta, Filistin meselesine ilişkin kapsamlı ideolojik görüşünü ortaya koyuyordu.
Kapsamlı ve eksiksiz bir göç ettirme projesinden bahseden kitapta, Akdeniz ile Ürdün Nehri arasında kalan tüm topraklar yalnızca Yahudilere ait olduğu iddia ediliyor.
Netanyahu Filistinlilerle herhangi bir barış projesi önermiyor ve bir Filistin devletinin kurulmasını reddediyor.
‘’Alternatif Vatan’’ konusunu ortaya atan Netanhayu, Yahudilerin topraklarında yaşayan Araplar dediği Filistinlilere orada yer olmadığını ve onların tek yerinin Ürdün olduğunu vurguluyor.
Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) eski başkanı Donald Trump göreve geldiğinde bu proje ciddi bir şekilde takip edildi. O dönemde Siyonistler, Batı Şeria'nın işgal altındaki topraklara bir kez daha ilhak edilmesini teklif etmiş ve bunu hayata geçirerek Batı Şeria ve Kudüs'ü Yahudi halkının anavatanı olarak tanımlamaya çalışmışlardı.
2018’de işgal rejiminin sözde parlamentosu, işgal altındaki Filistin topraklarını Yahudilerin ulus devleti olarak tanımlayan tartışmalı yasa tasarısını onayladı. Yasa Arap kökenli Filistinlilere yönelik ayrımcılığa neden olacağı gerekçesiyle eleştiriliyor.
Bazı analistler, Ürdün'de geniş bir alanı kapsayan "Yeni Aman" inşaat projesinin Siyonistlerin Filistinlileri zorla göç ettirme planları doğrultusunda olduğuna inanıyor.
İsrail'in Gazze Halkını Sina Yarımadası'na Sürme Projesi
Siyonistler, "Alternatif Vatan" planını hayata geçirmek için Gazze Şeridi'nde ciddi bir sorunla karşı karşıya kalmıştı. Gazze Şeridi, Filistin direnişinin kontrolü altında olduğu için tamamen boşaltılamadı. Bu nedenle Siyonistler, Mısır'ın koordinasyonuyla Gazze halkını Sina Yarımadası'na sürme projesi uygulamaya çalıştı. Bu bağlamda Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ile iş birliği yaparak Sina çölünde sanayi ve turizm bölgesi inşa etmeyi amaçlıyor.
Bazı analistler, Veliaht Prens Muhammed bin Selman'ın Vizyon 2030 hedefinin bir parçası olan mega proje NEOM ve Kızıldeniz'de özel turizm bölgesinin oluşturulmasını Siyonistlerin planları doğrultusunda olduğuna inanıyor. Bu dev projelere bir milyonun üzerinde nüfusun yerleştirilmesi gerekiyor ve Suudilerin o bölgeye taşınacak kadar bir nüfusu yok. Ancak Trump görevden ayrıldıktan sonra tüm bu projeler yarım kaldı.
Generaller Planı; Tel Aviv'in Gazze Halkını Zorla Göç Ettirme Projesi
Şimdi Aksa Tufanı operasyonunun Tel Aviv ile normalleşme sürecini engellediği dönemde Siyonistler, Gazze Şeridi'ndeki durumdan faydalanarak Generaller Planı'nı hayata geçirmeye çalışıyor. Onlar Gazze'nin kuzeyi ve Cebeliye'deki direnişi ortadan kaldırma gerçekçesiyle bu bölgeyi yerli ve gerçek Filistin halkından boşaltmayı amaçlıyor.
Son aylarda Arap basını, Mısırlı bir işadamı olan İbrahim el-Arjani'nin oğlunun, Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) Ulusal Yatırım Fonu'nun bazı yöneticilerle birlikte Sina çölüne sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdiğini bildirdi. Bu gezi, BAE'nin bu bölgede istihdam yaratmak amacıyla Sina çölüne yapacağı yatırım doğrultusunda gerçekleşti.
Öte yandan geçenlerde Birleşik Arap Emirlikleri'nin Mısır'da 35 milyar dolar değerinde yatırım yapacağı belirtildi. İki ülke arasında imzalanan anlaşmanın, "Ülke tarihinin en büyük doğrudan yatırım anlaşması" olduğu kaydedildi. Başkent Kahire'deki hükümet merkezinde imzalanan anlaşmanın, yatırımın "ülkenin kuzeybatısındaki Ras el-Hikme bölgesinde yürütüleceği" aktarıldı. Turizm, şehirleşme ve emlak alanlarında yürütülecek proje kapsamında, Ras el-Hikme bölgesinin adını taşıyacak şirket yoluyla bölgenin geliştirilmesinin planlandığı belirtildi.
Tüm bunlar Siyonistlerin Generaller Planı kapsamında Gazze'nin kuzeyindeki nüfusun bir kısmını sonsuza kadar tahliye etmeyi planladığını gösteriyor. Bu projenin BAE ve Mısır'ın iş birliğiyle hayata geçirildiği söyleniyor.