Haaretz Gazetesi: İsrail İçi Boş Ağaç Gibi Çöküşün Eşiğinde
Siyonist Haaretz gazetesinin yazarı Rogel Alfer, İsrail'i dışarıdan sağlıklı görünen ancak içi boş bir ağaca benzeterek, “İsrail yakında topyekun çöküşün eşiğine gelecek.” dedi.
Tesnim Haber Ajansı- Siyonist çevrelerin ve uzmanların İsrail’i sonsuz bir savaş bataklığına iten Netanyahu kabinesi ve Siyonist ordunun tutumuna yönelik eleştirileri sürüyor.
Haaretz gazetesinin internet sitesinde yer alan Rogel Alfer imzalı yazıda; “İsrail yakında topyekun çöküşün eşiğine gelecek.” denildi.
Siyonist yazar Alfer, İsrail'i dışarıdan sağlıklı görünen ancak içi boş bir ağaca benzetti.
İsrailliler Asla Huzur Yüzü Görmeyecek
Alfer’in kaleme aldığı yazıda, şu ifadelere yer verildi:
“İsrail'e varoluşsal tehdit oluşturan altı ana halka var; Bunlardan en önemlisi İsrail'in süresiz ve durdurulamaz bir savaşın gölgesinde yaşaması. Mevcut durum, İsraillileri artık barış içinde yaşamayı bile düşünemez hale getiriyor ve onlar sürekli olarak patlamalar arasında ve sığınaklarda yaşamak zorunda kalacak.
İsrail'in Araplarla savaşı 1947'de başladı ve hiç bitmedi. O yıldan bu yana İsrail toplumu gerçek anlamda barış ve huzuru görememiş, sığınaklarda savaşla ve sürekli tehditlerle dolu bir yaşama alışmış durumda. Bu yıpratma savaşının devam etmesi, kutuplaşmanın artmasına ve İsrail’de iç savaş tehlikesinin artmasına neden oluyor.”
Ultra Ortodoks Yahudiler Siyonist Rejimin Varlığı İçin Tehlikeli
Siyonist yazar Alfer'e göre, İsrail’in şu anda içeride gördüğü şey, yoğunlaşan bir diktatörlüktür ve otokrasi politikası ve "Yahudi üstünlüğüne" olan inanç. Bu, İsrail'in çöküşünün bir başka halkasıdır. Burada Netanyahu kabinesinin savaştan önce hayata gerçekleştirdiği ve iktidarın diktatörlere devredilmesini kolaylaştıran sözde "yargı reformu" planından bahsetmek gerekiyor.
Aşırı Ortodoks Yahudilerden oluşan Harediler de dahil olmak üzere İsrail'in demografik yapısı, İsrail'in çöküşünün bir başka halkasıdır. İsrail'in aşırı Ortodoks Yahudiler, İsrail toplumundaki diğer grupların omuzlarında büyük bir yük oluşturuyor; çünkü toplumun büyük bir kısmını oluşturan bu grup, bir takım faydasız fikirlerle yaşamakta, çalışmaktan kaçınmakta ve sadece temel düzeyde eğitim görmektedir.
İsrail, 1948’deki kuruluşundan bu yana, Ultra Ortodoks Yahudileri ordu saflarına katma sorunuyla karşı karşıya kaldı. Gazze savaşı ve ciddi insani güç eksikliği, Siyonistler arasında Haredilerin orduya çağrılmasının gerekliliği konusunda birçok ses yükseldi; seküler partiler, özellikle Gazze'ye saldırıların devam ettiği, kuzeyde Lübnan Hizbullah’ı ile çatışma riskinin arttığı bir dönemde, dindar Yahudilerin de savaşmasını talep ediyor.
Siyonist rejimin nüfus krizinin İsrail ekonomisinin çöküşüyle bağlantılı olduğunu belirten Haaretz yazarı, “Ekonomik kriz İsrail'in çöküşünün diğer halkalarından biridir. İsrail'in uluslararası kuruluşlar nezdindeki kredi notu savaştan bu yana önemli ölçüde düştü, devam eden savaş ve artan ekonomik kriz sonucunda bu not düşmeye devam etmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, İsrail'in kredi notunu "A2"den "Baa1"e düşürürken, rejimin kredi notu görünümünü negatifte tutmuştu.
Alfer’in kaleme aldığı yazıda, "Burada İsrail'in çöküşünün diğer halkalarından biri olan çevrenin tahrip edilmesinden de bahsetmek gerekir. Aşırılık yanlısı Yahudilerden oluşan büyük bir grubun küçük bir alanda yaşaması İsraillilerin çevresi için büyük riskler oluşturmakta ve nüfus tehdidi de İsrail toplumunun erozyona uğramasına neden olmaktadır." denildi.
İsrail Sonsuz Savaş Döngüsünde Yok Edilecek
İsrail'in her zaman savaş içinde olduğuna dikkati çeken Rogel Alfer, "İsrail'in karşı karşıya olduğu sonsuz savaş döngüsü, onun varlığına yönelik en tehlikeli tehdittir. İsrail'in çöküşüne neden olan tüm bu halkalar birbirine bağlıdır ve birinden kurtulmak İsrail'i kurtarmaz; aksine, tüm bu halkaların yok edilmesi gerekir ki bu imkansızdır; örneğin, Gazze'den esirlerin olası dönüşünden bahsediyoruz, bu esirlerin dönüşü İsrail toplumunun acısını iyileştirmeyecek ve geleceğe yönelik bir perspektif yaratmayacaktır.
İsrailli esirlerin Gazze'den dönmesi veya Netanyahu'nun kabinesinin devrilmesiyle İsrail'in kurtulacağını düşünenler yanılıyor. Onlar soruna sadece dışarıdan bakıyorlar ve İsrail'in büyük iç zorluklarını ve krizlerini görmezden geliyorlar. Gerçek şu ki, kriz çemberlerinin ortasında yaşayan İsrail, yıkım ve çöküş yolunda." ifadelerini kullandı.