Tel Aviv'in Göbeğinde Ben-Gvir’e Direniş Tokadı
Filistinli gençlerin işgalcilere karşı başarılı direniş operasyonlarının artmasının ardından Siyonist rejimin ırkçı bakanı Itmar Ben-Gvir’in yerleşimcileri silahlandırma projesinin başarısız olduğu ortaya çıktı.
Tesnim Haber Ajansı- 7 Ekim 2023 patlak veren Gazze savaşı sırasında Siyonist rejimin ırkçı iç güvenlik bakanı Itmar Ben-Gvir, işgalci yerleşimcileri silahlandırmaya yönelik bir plan sunmuştu. Siyonist bakan, ateşli silahların yaygın biçimde dağıtımından gurur duyuyordu. Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı söylemleri ile tanınan Ben-Gvir daha önce yerleşimcilerin elinde 150 bin silah olduğunu belirtmişti. Ancak Filistinli gençlerin işgalcilere karşı başarılı direniş operasyonlarının artmasından sonra, Ben-Gvir’in projesinin başarısız olduğu açıkça ortaya çıktı.
Ben-Gvir’in Yerleşimcileri Silahlandırma Kampanyası Başarısız Oldu
Tel Aviv’in güneyindeki Holon bölgesinde dün (4 Ağustos) düzenlenen direniş eyleminde 2 siyonist öldü, birkaç kişi de yaralandı. İbranice yayınlanan Haaretz gazetesine göre Itamar Ben-Gvir, bu tür acil durumlarla başa çıkmak için daha fazla ekip oluşturulacağını ve cezaevlerinde daha fazla güç görevlendirileceğini duyurdu.
Siyonist rejimin ırkçı bakanının bu kışkırtıcı eylemleri ve şiddet çağrıları yeni bir konu değil. O, Binyamin Netanyahu'nun aşırıcı kabinesini kurduğu günden bu yana Filistinlilere yönelik faşist eylemleriyle tanınıyor. Ancak dikkat çeken konu şu ki yerleşimcilere güvenlik sözü veren Ben-Gvir, Kudüs ve Batı Şeria'dan Tel Aviv'in göbeğine kadar işgal altındaki toprakların çeşitli bölgelerindeki direniş operasyonlarını etkisiz hale getirme planının başarısızlığını açıkça itiraf ediyor.
Burada iki noktaya dikkat etmek gerekiyor: Birincisi, Batı Şeria'daki Siyonist ordu, gelişmiş silahlara sahip olmayan Filistinli direnişçiler karşısında çaresiz olduğu için hava saldırılarına başvuruyor. Bu, Batı Şeria'da direnişin gücünün arttığını ve direniş operasyonlarını engellemek için yerleşimcileri silahlandırma planının başarısız olduğunu kanıtlıyor.
1948'den beri dinmeyen acı ve Filistinliler için zorunlu göç, yağma ve katliamların simgesi olan "Nekbe" gününden beri (Büyük Felaket), İsrail rejimi tüm gücü ve silahlarıyla Filistinlilerin ve direnişin sesini susturmayı başaramadı. Siyonist İsrail zulmü arttıkça Filistin halkının düşmana karşı mücadelede kararlığı artıyor.
El Cezire TV kanalına konuşan askeri uzman Vasif Arikat, ‘’Filistin halkı, 70 yıldan bu yana, Filistinlilere karşı her türlü iğrenç suçu işlemekten çekinmeyen aşırı Siyonist yetkililerle karşı karşıyadır ve işgalciler cinayetlerini halen sürdürmektedir. Çünkü Siyonistlerde nefret ve kin yaratan zihniyet hâlâ varlığını sürdürüyor. Ancak Filistinliler de her zaman direniş konusundaki kararlılığını göstermiştir. Filistin halkı arasındaki bu düşünce gittikçe daha da güçlenmiştir.’’ dedi.
Batı Şeria’ın Saatli Bombaya Dönüşmesi
Arap yorumcu arikat, şunları kaydetti: “Dolayısıyla Siyonist liderlerin nefret dolu ve şiddet yaklaşımları, işgale karşı mücadeleyi büyük bir hedef olarak görenlerin direniş eylemini asla engelleyemez. Öte yandan ister Gazze ve Batı Şeria'da, ister Kudüs ve 1948'de işgal edilmiş topraklarda, Siyonistlerin Filistinliler için yarattığı insanlık dışı koşullar, Filistin halkının hiçbir fırsatı kaçırmamasına neden olmuştur.
Şu anda Batı Şeria, Filistinlileri gece gündüz takip eden ordu, aşırı Siyonist yerleşimciler ile güvenlik ve istihbarat kurumları için askeri kışlaya dönüşmüş durumda. Ayrıca Siyonistler, Batı Şeria'da 700 askeri kontrol noktası kurdu. Bu bölgede Filistinlilere karşı yoğun ekonomik abluka uygulanıyor. İşgalcilerin Batı Şeria'daki Filistinli esirler için yarattığı insanlık dışı koşullar, Batı Şeria'yı patlama noktasına getirmiştir.”
Filistinli askeri uzman ve emekli General Vasıf Arikat, Siyonist yerleşimciler arasında silah dağıtımının Siyonist toplum için kötü sonuçları olacağını dile getirerek, “Geçen hafta Beytlid askeri üssünde yaşanan isyana dikkat edelim. Olayda ordu ile polis güçleri ve yerleşimciler arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Bu durum, kesinlikle Siyonistler arasında artan nefret ve intikam kültürünün sonucudur.
Yerleşimcileri Silahlandırmak Neden Güvenlik Sağlayamaz?
Arap uzman Muhammed Abu Alan da, El Cezire kanalına verdiği demeçte şunları söyledi: “Çok sayıda İsrailliyi silahlandırma ve onlara silah ruhsatı verilmesini kolaylaştırma teorisini ortaya atan kişi Itamar Ben-Gvir’dir. Bu planın hayata geçirmesiyle birlikte özellikle 7 Ekim savaşından sonra yerleşimcilerin suç oranları arttı.
Ben-Gvir’in İsraillileri silahlandırmanın daha fazla can kaybını önleyeceği yönündeki iddiaları tamamen yanlıştır; Çünkü silahlı yerleşimciler farklı bölgelerdeki Filistin direniş operasyonlarını etkisiz hale getirmede başarısız olmuş, hatta bu operasyonlardan sonra bile operasyonların faillerine ateş açan veya onları tutuklayanlar eyleşimciler değil, Siyonist rejimin asker ve polis unsurlarıdır.”
Filistinli uzmana göre, yerleşimcileri silahlandırmanın ve Siyonist toplumu askerileştirmenin amacı, öncelikle Batı Şeria'daki Filistinlilere karşı suç işlemek için silahlı altyapı sağlamaktır, ancak yerleşimcilerin silah taşıması onlara güvenlik getirmez, çünkü Batı Şeria'daki durum 7 Ekim'den sonra eskisinden daha gergin hale geldi; Siyonist ordunun Batı Şeria'ya yönelik hava saldırılarına başvurduğuna tanık olduk ve bu daha önce görülmemiş bir olaydır.
Muhammed Abu Alan, “Ben-Gvir’in projesiyle yerleşimciler için herhangi bir güvenlik sağlanamadı ve dün Tel Aviv'in Holon bölgesinde iki yerleşimcinin bıçakla öldürüldüğü şehadet operasyonu, Ben-Gvir’in projesinin tamamının başarısızlığı anlamına geliyor. Bu operasyon, İsrail silahlarının hiçbir zaman direnişi sınırlamayacağını ve Siyonistlere asla güvenlik getirmeyeceğini gösterdi.” değerlendirmesinde bulundu.
Yerleşimcileri Silahlandırmanın Siyonist Toplum Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Arap uzman, “Şiddet Siyonist toplumda her zaman var olan ve artık daha da yaygınlaşan bir olgudur. Yerleşimciler arasında silah dağıtılması yalnızca daha fazla şiddete ve öldürmeye yol açacaktır ve Siyonistler bu silahları birbirlerine karşı kullanabilirler. Siyonist yerleşimcileri silahlandırmak saatli bomba gibidir. Gazze savaşı biter bitmez patlayabilir.” dedi.
Bu proje kapsamında dağıtılan silahların bir kısmının Batı Şeria'daki Filistinlilerin eline geçebileceğini anlatan Muhammed Abu Alan, “Çünkü yerleşimcilerin ve hatta Siyonist askerlerin silah satma konusunda uzun bir geçmişi var. Rejimin askeri üslerinden silah çalıp Filistinlilere satan Siyonist askerlerin tutuklandığı birçok vaka kaydedildi.” diye konuştu.
Filistinli analist, “Genel olarak şu sonuca varabiliriz: Şu andaki durum, İsrail kabinesi ve Itamar Ben-Gvir’in Siyonistlerin güvenliğini sağlamaya yönelik herhangi bir vizyon veya stratejiye sahip olmadığını gösteriyor.” yorumunu yaptı.
Ana muhalefet partisi lideri ve eski Başbakan Yair Lapid, Holon olayından sonra yaptığı sosyal medya paylaşımında Netanyahu kabinesine tepki gösterdi.
Lapid, Binyamin Netanyahu kabinesindeki aşırı sağcı İç Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in göreve gelmesinin ardından "güvenliğin yerle bir olduğunu" vurguladı.
Eski Başbakan, Ben-Gvir'in tek işinin "röportaj, şov ve kışkırtma" olduğunu savundu.
Yair Lapid, “Ben-Gvir’den daha başarısız ve sefil bir bakan yoktur. İsraillilerin güvenliği yok oluyor ve İsrail polisi en alt seviyede” dedi.