İran’ın Misillemesi, Dünya Gerçekliği ve Türkiye Basınının Tepkisi
İran’ın 13 Nisan akşamı Siyonist rejime düzenlediği misilleme saldırısı dünya siyasetinde ve savaş stratejisinde yeni bir durum yaratırken birçok gerçeği ve önemli bir soruyu ortaya çıkardı.
Tesnim Haber Ajansı- 7 Ekim 2023’te Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kasam Tugaylarının İşgalci Siyonist İsrail rejiminin Filistin halkına uyguladığı 75 yıllık zulme tepki olarak gerçekleştirdiği Aksa Tufanı Operasyonu sonrası Siyonist Rejim Gazze’de tüm savaş suçlarını işleyerek Filistin halkına karşı soykırım uygulamış ve Kassam Tugaylarının saldırısının arkasında İran olduğunu söylemiştir.
İran’ın Filistin direnişini desteklediği İranlı ve Filistinli yetkililerce açıkça ifade edilmesiyle birlikte Aksa Tufanı Operasyonunda İran’ın bir dahili olmadığı resmi ağızlardan defalarca ilan edilmiştir. Bununla birlikte İşgalci Siyonist Rejimin Gazze’de işlediği cinayete dur demek adına İran ve Direniş Ekseni güçleri Filistin direnişine desteğini açıklamış ve bölgedeki direniş güçleri tarafından Siyonist İsrail ve baş hamisi ABD’nin bölgedeki askeri üslerine saldırılar düzenlenmiştir. Yine Yemen Ensarullah Hareketi, Filistin halkına destek olmak ve Siyonist soykırımı durdurmak için Kızıldeniz’den işgal topraklarına giden İsrail menşeili veya İsrail bandıralı gemilere karşı operasyonlar düzenlemiştir. İran ve direniş ekseni güçlerinin desteğini alan Filistinli direniş güçleri 6 ayı aşkın bir süredir Siyonist İşgalcilere büyük kayıplar yaşatmış ve Siyonist İsrail’in hedeflerine ulaşmasına engel olmuştur.
ABD ve batılı emperyalist devletlerin sınırsız desteğini almasına rağmen savaş öncesi ilan ettiği hiçbir hedefe ulaşamayan İşgalci Siyonist rejim bu başarısızlığını örtmek ve destekçilerinin de dahil olacağı bir savaş başlatarak gündem değiştirmek için 1 Nisan 2024’te İran’ın Suriye’nin başkenti Şam’daki Büyükelçilik kompleksindeki konsolosluk binasına saldırı düzenlemiş İran’ın üst düzey 7 askeri danışmanının şehit olmasına neden olmuştur. İşgalci İsrail rejiminin uluslararası anlaşmaları hiçe sayarak düzenlediği bu saldırı sonrası BM ve uluslararası kuruluşlardan hiçbir tepki gelmemesi sonrası İran, BM ve uluslararası anlaşmalardan doğan meşru savunma hakkını kullanarak 13 Nisan 2024’te Siyonist rejime misilleme saldırısı düzenledi. İşgalci Siyonist Rejim yalnız başına karşılık veremediği İran’ın misilleme saldırısına ABD, İngiltere, Fransa, Ürdün ve Suudi Arabistan hava savunma sistemleri karşılık vermeye çalıştı. Türkiye’deki Kürecik Radar Üssü’nün de NATO üyelerine istihbarat verdiği bir durumda 6 ülke hava savunma sistemleri İran’ın düzenlediği şimdiye kadar görülmemiş saldırıya karşılık vermede başarılı olamadı. Her ne kadar Siyonist İsrail inkar etse de İşgalci İsrail’in Ramon ve Nevatim Hava üslerini vurulduğu misilleme saldırısında üslerin ağır hasar gördüğü ve 44 Siyonist subayın öldürüldüğü bilgisi paylaşıldı.
Misilleme Saldırısının Dünyada Ortaya Çıkardığı Gerçeklik
İran’ın eşsiz saldırısı dünyada şok etkisi yaratırken BMGK ve dünya ülkeleri MGK’ları acil toplantılar düzenlediler. İran’ın misilleme saldırısını durdurmak için Siyonist İsrail’e fiili destek veren ABD, İngiltere, Fransa ve Ürdün saldırının hemen ardından İran’ı kınarken dünyanın birçok ülkesinden kınama ve itidal çağrıları ardı ardına sıralandı. Gazze’de 6 ayı aşkın süredir soykırım gerçekleştiren işgalci Siyonist rejime karşı herhangi bir yaptırım uygulanmazken ABD, İngiltere ve AB İran’a yeni yaptırımlar getirdiklerini açıkladılar. İran’ın saldırısı bir kez daha emperyalist devletlerin gerçek yüzünü ortaya çıkarmış oldu.
Bununla birlikte İşgalci Siyonist İsrail’in yalnız başına bir hiç olduğu 6 ülke hava savunma sistemlerinin çalışmasına rağmen demir kubbenin delindiği gerçeği yüzde yüz ortaya çıktı. Ve bu gerçeklik füze ve İHA’ların yüzde 99’u havada imha edildi söylemine rağmen demir kubbenin delinip İşgalci Siyonist rejim askeri üs ve havaalanının vurulduğunu gün gibi ortaya çıkardı. Ateş demiri eritti…
İran’ın Yalnızlığı
Bununla birlikte İran’ın misillemesi sözde Müslüman ülkelerin gerçek yüzünü de ortaya çıkarmış oldu. Aslında burası batılı emperyalist ülkelerin durumlarından daha da önemli. Çünkü şimdiye kadar Filistin halkına destek olduklarını açıklayan ülkeler; İran’ı neden doğrudan İsrail ile savaşmıyor suçlamasında bulunan ülkeler; İran şimdiye kadar İsrail’e bir taş atmamış suçlamasında bulunan ülkeler ve İran’ı Batı Asya bölgesi için tehlike olarak gören ülkelerin gerçek yüzlerini ortaya çıkarmış oldu. Filistin meselesine, Gazze halkına destek konusunda İran’ın ne kadar yalnız olduğu gerçeği İran hakkında iddialarda bulunanlar için yeterli ve açık bir cevap olmuştur.
Türkiye Basınının Tepkisi
İran’ın misillemesi ayrıca Türkiye basını ve kamuoyunun ne kadar Siyonist rejim hizmetinde olduğunu da ortaya çıkarmıştır. Filistin meselesi hakkında şimdiye kadar İran için asılsız iddialarda bulunan Türkiye medyası bu olay sonrası yine İran karşıtı yayınlar yapmaya devam etti.
Takvim gazetesi sosyal medya hesabından paylaştığı görselde: “Tahran-Tel Aviv hattında füzeler konuştu, Acemi misilleme, İsrail’den yüzde 99’unu engelledik açıkladı” başlığını kullandı.
Yeni Şafak gazetesi manşetten verdiği İran haberinde saldırılar yoktu. Bunun yerine İran karşıtlığı yer aldı. “Mesele Türkiye olunca ABD’yle dostlar, İran’dan PKK’ya 50 İHA” manşetini kullanan gazete haberinde şöyle dedi: “İran ve ABD, söz konusu İsrail olduğunda ‘düşman’ tarafta yer alsalar da mesele PKK’ya destek olduğunda dostlar.” alındığına yer verdi. 15 Nisan’daki yayınında ise 320 füze 1 yaralı başlığını atan gazete İran’ın ABD ve Rusya’yı önceden bilgilendirdiğini saldırıda İsrail savunma füzelerinden çıkan bir şarapnel parçasının 7 yaşındaki bir kız çocuğunu yaraladığını yazdı.
Sabah gazetesi “İran’dan İsrail’e misilleme” başlığında “İran’ın attığı füze ve İHA’ların İsrail’de ne kadar hasar ve can kaybına yol açtığı henüz netleşmedi” dedi. Yine Sabah gazetesinin 15 Nisan tarihli haberinde İran’ın önceden bildirilmiş drone ve füze saldırısı İsrail’e zarar vermedi denildi. Gazete yazarlarından Hilal Kaplan, meseleyi İran’ın drone gösterisi olarak aktardı.
Türkiye gazetesi 15 Nisan tarihli yayınında ilk sayfada ‘Gerçek Vaat’ operasyonu ‘Boş Vaat’ çıktı; Savaş Tiyatrosu manşetini attı. Gazete hedefsiz füze ve İHA’ların havada yok edildiğini vurguladı.
Akşam gazetesi ise İran İsrail’i Vurmuş Gibi Yaptı başlığını atarak; İran’ın İsrail’e attığı füzelerin yüzde 96’sı havada imha edildi. Tiyatro saldırı, ABD ve batı desteği zayıflayan soykırımcı rejime nefes oldu şeklinde yazdı.
Kazan-Kazan başlığını atan Milliyet Gazetesi, İran’ın 72 saat önce komşularını uyardığını İsrail’in saldırıyı yüzde 99 oranında püskürttüğünü yazdı.
İran’ın misillemesini 15 Nisan’da manşetine taşıyan Akit Gazetesi, Tam Bir Fiyasko başlığı altında, İran’ın 300 İHA ve Füzesinin İsrail’e ulaşmadığını, bir bedevi çölünde 10 yaşındaki bir çocuğunun yaralandığını ve İran’ın batının aparatı olduğunu yazdı.
Haberli Saldırı başlığını atan Milat Gazetesi ise İran Füze Salladı Siyonist Cephe Havada Tuttu; İran önceden bildirerek İsrail’e 400 füze fırlattığını İsrail, ABD ve İngiltere’nin füzelerin tamamını havada imha ettiğini yazdı.
Gazetelere yansıyan bu bakış açısı internet haber siteleri ve sosyal medyada da tiyatro, oyun, komplo şeklinde tam anlamıyla Siyonizm savunuculuğu şeklinde genişçe yer buldu.
İran’ın şimdiye kadar bir taş atmadığını söyleyenler bu defa İran’ın tiyatro çevirdiğini, batıya hizmet ettiğini şiddetli bir şekilde söylemeye başladılar.
İran düşmanlığının bu kadar şiddetli olup Siyonizm taraftarlığının had safhaya çıktığı bu durumda İsrail’in Türkiye’de İsrail’den daha güçlü olduğu sözü akıllara gelmekte ve tüm bu yaşananlar karşısında sadece tek bir soru sormak gerekmekte.
Siyonizm ve emperyalizm Gazze’de bu soykırımı gerçekleştirirken siz ve sözde Müslüman ülke yöneticileriniz ne yaptı?