Lübnanlı Bakan: İsrail Saldırılarına Karşılık Verme Konusunda Hepimiz Hemfikiriz
Lübnan Çalışma Bakanı Mustafa Bayram, ‘’Beyrut hükümeti, Lübnan halkı ve direnişi İsrail'in saldırganlığına karşı koyulması gerektiği konusunda hemfikirdir.’’ dedi.
Tesnim Haber Ajansı- Hava saldırılarıyla ve topçu ateşiyle Gazze Şeridi’ni hedef almaya ve sivillere yönelik katliam gerçekleştirmeye devam eden işgal ordusunun saldırıları 78’inci gününde de sürüyor.
Rejimin ana destekçisi ve Gazze’de işlenen cinayetlerden doğrudan rolü olan ABD, İsrail saldırıları durdurmaya yönelik uluslararası girişimleri defalarca boşa çıkarmış, Birleşmiş Milletler’e (BM) sunulan Gazze Şeridi ile ilgili kararları veto etmiştir.
ABD, BM Güvenlik Konseyi'nde Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) sunduğu Gazze'de derhal insani ateşkes ilan edilmesini isteyen tasarıyı veto etti. ABD'nin Gazze tasarısını veto etmesine tepki yağdı.
Önceki gün BM Güvenlik Konseyi, Gazze'ye daha fazla insani yardım yapılması gerektiğine ilişkin bir kararı onayladı. Ancak ABD yönetimi Siyonist rejimin saldırılarının durdurulması ve Gazze'de ateşkes sağlanması yönünde herhangi bir tartışma yapılmasına karşı çıktı.
Karar, "tüm taraflardan Gazze'ye büyük ölçekli insani yardımın derhal, güvenli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılmasına izin vermelerini ve bunu kolaylaştırmalarını" talep ediyor.
İsrail rejimi Gazze'ye giden tüm insani yardımları denetlemeye devam edecek.
Rusya'nın BM Büyükelçisi Vassily Nebenzia kararda, yardıma daha fazla erişim sağlamak için savaşın "askıya alınması" çağrısında bulunan bir düzenleme sundu. Ancak ABD’nin karşı çıkması dolayısıyla Rusya'nın önerdiği değişiklik reddedildi.
ABD'nin karşı çıkması nedeniyle vetodan kaçınmak için kararda ateşkes çağrısında bulunulmadı.
‘İsrail'in İşlediği Cinayetleri Aslında Amerika İşliyor’
Lübnan Çalışma Bakanı Mustafa Bayram, Tesnim’e verdiği özel röportajda gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi.
Bayram, ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde (BMGK), Gazze'de acilen insani ateşkes istenilen karar tasarısını veto etmesi hakkında, “Evet bunun farklı anlamları var ve ilk anlamı Amerika'nın aslında İsrail olduğudur. İsrail'in işlediği cinayetleri aslında Amerika işliyor. Amerikalıların büyük bir kısmı, Avrupa ve Batı halkları her gün Filistin'e destek için gösteriler düzenliyor. Bu, çok önemli bir gelişme ve onların da bizim gibi insanlık anlayışını paylaştıklarını ve mazlum insanları savunduklarını gösteriyor.” dedi.
Gazze'de ateşkesi onaylamayan ancak oylamada çekimser kalan İngiltere de dahil olmak üzere bazı Batı ülkelerinin eski pozisyonlarından geri adım atmasına ilişkin Bayram, “Bu önemli bir gelişme ve diğer bazı (Batılı) ülkeler (Filistin'deki gelişmelere ilişkin tutumlarından) geri adım atmak zorunda kaldılar.Çünkü İsrail'in işlediği cinayetler onları utandırdı ve artık rejimin tüm suçlarını örtbas edemiyorlar. Onlar İsrail ordusunun korkak olduğunu anladılar ve direniş savaşçılarından kaçan Siyonistlerin gücünü hastanelere, okullara, camilere, kiliselere ve çocuklara karşı saldırmak için kullandığını öğrendiler. Bunu dünya çapında kimse kabul etmeyecektir.” ifadesini kullandı.
‘Lübnan hükümeti, halkı ve direnişi İsrail'in saldırganlığına karşı koyma konusunda hemfikirdir’
Bakan Bayram, Siyonist İsrail’in Lübnan'a devam eden saldırıları ve Beyrut hükümetinin bu konudaki tutumu hakkında, şunları kaydetti:
"Lübnan hükümetinin işgalci rejimin saldırganlığına karşı tutumu son derece açık ve bu saldırıları kınamaktadır. Direniş hakkı Lübnan Bakanlar Kurulu'nun bildirisinde yer alıyor ve direniş Lübnan halkı adına rol oynamaktadır.Çünkü onurlu Lübnan ordusu ülkenin güvenliğinin garantörü olmasına rağmen, başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler tarafından İsrail'e karşı durabilecek silahlara sahip olmasına izin verilmiyor. Dolayısıyla vatandaşları savunmak için Lübnan halkından oluşan bir direniş grubunun oluşması gerekiyordu. Lübnan hükümeti, halkı ve direnişi İsrail'in saldırganlığına karşı koyulması gerektiği konusunda hemfikirdir. Çünkü İsrail aslında Lübnan'ın düşmanıdır ve bunun ispatı için herhangi bir gerekçe veya mazeret gerektirmez; İsrail'in varlığı başlı başına sürekli bir saldırı olarak kabul edilir.”
Lübnan Çalışma Bakanı, bazı ülkelerin Gazze’de savaş suçu işleyen İsrail’in uluslararası mahkemede yargılanmaları için yürüttüğü çabalar ve Lübnan'ın da bu konuda çaba gösterip göstermediği ile ilgili sorulan soruya, “Evet, bu konu çok önemli. Uluslararası kurumların bu alandaki geçmişi pek parlak değil; Çünkü Amerika'nın baskıları ve dünyadaki sorunlarımıza yönelik önyargıları nedeniyle onların pozisyonları beklentileri karşılayamıyor. Biz de bu yönde yolumuza devam etmeliyiz ve Lübnan her zaman Siyonist rejimden şikayetçi.” yanıtını verdi.
‘Direniş, Irkçı Siyonist Rejimine Karşı Savaşıyor’
BM’nin kararlarını eleştiren Bayram, “İsrail'in Lübnan'da işlediği suçlar ve ülkemize verdiği zararlar nedeniyle tazminat ödemesi gerektiğine dair bizim lehimize de kararlar çıkarıldı, ancak Siyonist rejimi bu kararlara uymaya zorlayan hiçbir mekanizma yok.” açıklamasını yaptı.
Direnişin sahasaki eylemlerin ulusların yüksek sesi olaran nitelendiren Lübnanlı bakan, rejimin rezil duruma düşmesi için direniş eylemlerinin devam etmesi gerektiğine inandıklarını söyledi.
Mustafa Bayrami, “Direniş, Siyonist rejime gelecekte hiçbir yeri olmadığını söylemeli; Çünkü İsrail ırkçı bir rejimdir.” diye konuştu.
Yahudilere karşı bir savaş yapılmadığını belirten Mustafa Bayram , ‘’Konferanslarda Siyonizm karşıtı Yahudileri görüyoruz. Biz ırkçı Siyonist rejim ve vatanı olmayan yabancı gruplara karşı savaşıyoruz; Bunlar işgalciler ve Filistin topraklarının asıl sahiplerini zorla göç ettirenlerdir. Bizim Yahudi diniyle savaşımız yok. Filistin başka ülkelerden gelen yabancılar değil, bu toprakların Müslüman, Hıristiyan, Yahudi halklarına aittir.’’ değerlendirmesinde bulundu.