İranlı Komutan: İran İHA’sı, Düşman Savaş Uçaklarını Uyardı

Tesnim Haber Ajansı- İran İslam Cumhuriyeti Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı Hava Savunma Kuvvetleri 31 Aağustos 2008 tarihinde kuruldu ve bu gün Hava Savunma Kuvvetleri günü olarak kabul edildi.

Öte yandan İran Ordusu Hava Savunma Kuvvetleri, 2016’da İran Hatem'ul Enbiya Hava Savunma Karargâhı’ndan ayrılarak İran Ordusu'nun dördüncü kuvveti olarak çalışmalarına başlamış oldu, hava sahasını ihlal eden yabancı hava araçlarına İran semalarını korumakla görevlidir.

İran Ordusu Hava Savunma Kuvvetleri Komutan Yardımcısı General Alirıza Elhami, “Hava Savunma Kuvvetleri Günü” münasebetiyle Tesnim Haber Ajansı ile röportaj gerçekleştirdi.

General Elhami söyleşisinde, hava kuvvetlerinin insansız hava araçları ve savunma kabiliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

-Dış tehditlere karşı ülke hava sahasını koruma konusunda mevcut durumumuz nedir ve ulaşılması gereken hedefler nelerdir?

Hava savunma görevlerinde ilk adım keşiftir. Öncelikle havada uçan şeyleri farketmemiz gerekiyor. Bundan sonra tespit ve ardından hava savunma görevinin sonraki aşamaları gerçekleştirilmelidir.
Bu nedenle önceliğimiz farklı alanlardaki gücümüz keşif için geliştirmektir. Bu doğrultuda farklı frekans aralıklarında aktif ve pasif radarlar geliştirerek bunları çeşitli uygulama ve aralıklarda kullanıyoruz ve sonuç olarak sınırlarımızın çok ötesindeki uçuş faaliyetlerini izleyebiliriz. Farklı görevlere sahip küçük ve büyük hava araçları İran İslam Cumhuriyeti Ordusu'nun radarlarının ve hava savunma tespit ağının tam görüş alanındadır.

Sistemlerimiz ülke hava sahasını gözlemler ve son gelişmeler komuta merkezlerine aktarıyoruz ve milli çıkarlarımızı ihlal edecek hava araçlarına kararlı tepki vermeye hazır durumdayız.
Elde edilen başarılar, İranlı gençlerin gayretine, çalışkanlığına, bilgi ve tecrübesine bağlıdır. hiçbir dış ülkeye bağımlı olmaksızın bu başarıyı elde etmiştir. Bugün ülke sınırlarının kilometrelerce dışına kadar izleyebiliriz.

-İslam Devrimi’nin ilk yıllarından bu yana uygulanan ambargoyu göz önünde bulundurursak, hava savunma sistemleri konusunda sorunlarla karşılaşmış olabiliriz. Örneğin yabancı bir radar sistemini kendiniz onardığınız mu, geçmişte böyle bir durum oldu mu?

Evet. Böyle durumla çok karşılaştık. Yıllar önce yurt dışından aldığımız radar sistemlerimizden birinde doğal olarak sorun çıktı. Teknik ekibimiz konu üzerinde çalıştı ve sorunu çözemedi çünkü teknik ekibin radar üreticisi ülkede aldığı eğitim mevcut seviyedeki onarımlarla ilgiliydi.

Bu teknik ekip ilk aşamada sorunu çözemedi. Ardından üretici ülkeden teknik ekip davet edildi ve iki kez o ülkeden teknik ekip geldi ve artık ya istemediler ya da o radarın arızasını gideremediler. Son olarak yabancı teknik ekip arızalı sistemin kendi fabrikalarında onarılması gerektiğini söyledi. Ancak eninde sonunda kendi genç uzmanlarımız radar sistemini ülkede onarmayı başardı.

- Bavar 373 şu anda hangi aşamada? Bu sistem entegre hava savunma ağına entegre edildi mi ve kullanımı ne düzeydedir? Bildiğimiz kadarıyla Bavar’ın operasyon menzili 300 kilometreden fazla.Bavar için öngördüğünüz hedef nedir?

Bavar 373 şu anda ülkenin hava savunma üslerinden birinde konuşlandırıldı ve yerli savunma sanayi şirketi bir sonraki üretimlerini yapıyor, biz de yeni sistemleri teslim almak istiyoruz. Savunma görevlileri şu anda entegre hava savunma ağında yer alan Bavar ile çalışmaktadır.

Bir sonraki konu da ana gündemimizde olan bu sistemin geliştirilmesidir. Bawar sisteminin operasyon menzilinin 400 km ve üzerine çıkarılması konusunda hem Hava Savunma Kuvvetleri uzmanları hem de Savunma Bakanlığındaki uzmanlar ortak bir araştırma ekibi halinde çalışıyor.
Yapılan testlerde yaklaşık 304 km ve 305 km civarındaki hedefi Bavar sistemiyle başarılı bir şekilde imha ettik.
Ortak çalışmalarda çok iyi bir ilerleme kaydedildi. Bununla ilgili iyi haberleri en kısa zamanda değerli milletimize sunmayı ümit ediyoruz.

-S-300 ve S-400 sistemleriyle karşılaştırıldığında yerli sistem Bavar ne durumda?

Hiç şüpheniz olmasın ki, bugün Bavar 373 sistemi, birçok teknik ve operasyonel özellik açısından S-300 sisteminden üstündür ve bunu sahada da kanıtladık.

Elbette S-300 farklı yerlerde konuşlandırıldı  ve operasyonel çalışmalarını entegre hava savunma ağı kapsamında gerçekleştiriyor. Sonuçta o da ülkenin savunma sisteminin bir parçası ve görevini yapıyor. Ancak bizim odak noktamız kendi yeteneklerimiz.

Entergre hava savunma ağı konusunda S-300 sisteminin Bavar 373 sistemi ile fonksiyonel entegrasyonunu kullanıyoruz. Operasyonel entegrasyon, S-300 ve Bavar'ın birbirleriyle bilgi alışverişinde bulunabilmesi ve birbirlerinin füze gücünü kullanabilmesi anlamına geliyor. Bu, ülkenin hava savunmasına güç katar.

-Hava savunmasında meşhur olan ve tartışılan bir diğer sistem ise Sayad savunma sistemiydi. Son zamanlarda yeni Sayyad’ın fotoğrafları yayınlandı, yeni sistemi faklı kılan özellik nedir?

İyi bir konuya değindiniz, çünkü taktiksel Sayyad sistemi Bavar projesi gibi ulusal gücün göstergesidir. Savunma Bakanlığı'ndaki arkadaşlarımızla bir proje hazırladık ve yine ortak bir çalışma ile taktik Seyyid sisteminin ilk sonucu olan orta menzilli hava savunma sistemini hayata geçirdik.

Aslında Seyyid sistemi bir evrim sürecinden geçmiştir ve bugün çok uygun operasyonel ve teknik yeteneklere sahiptir, aynı zamanda çok hızlı bir sistemdir. Bu sistem, savaş sahasında elektronik harpla mücadele ve çeşitli hava koşullarında çalışma konusunda çok iyi bir esnekliğe sahiptir. Ayrıca çok daha az sayıda operatörü var. Tüm bunlar Seyyid sistemini ülke hava savunmasının orta menzilinde en kullanışlı sistem haline getirmiştir.

-Savunma alanında çok önemli olan bir konuda insansız hava aracı (İHA) kullanımıdır. Hava savunma kuvvetlerinin geçmişine bakıldığında İHA kullanan en eski birim olduğunu söyleyebiliriz. İHA’ların savunmadaki görevleri nelerdir? Eğer tanıtılacak veya yapımı süren yeni bir İHA varsa bilgi verebilir misiniz?

İran İslam Cumhuriyeti Hava Savunması, ülkemizde insansız hava araçlarını, özellikle de jet uçaklarını kullanan en eski birimdir.

Yakın zamanda İHA üzerine radar monte edildi, dolayısıyla semalarda uçan bir radarımız var.
Fars Körfezi v e Umman Denizi'nde insanlı jet uçağı ile insansız hava araçlarımız birkaç kez yabancı hava araçları yönlerini değiştirmeye zorladık.

İnsansız hava araçları alanında hem hız hem de irtifa açısından yüksek bir kabiliyete ulaştık.
İran Ordusu Hava Savunma Kuvvetleri’ne ait İHA 47 bin feet irtifaya çıkmayı başardı. Bu rekor ülkede bizim tekelimizde.

Yerli üretim bir motorla çalışan Karrar insansız hava aracını, ABD'nin yanı sıra diğer ülkelerin savaş uçaklarını da güney kara sularından uzak durmaları konusunda uyarmak için kullanıyoruz.
Son iki yıl içinde birçok kez, ABD uçaklarını ülkenin hava sahasına girmemesi yönünde uyarmak için yerli Karrar önleyici insansız hava aracı kullanıldı.

Bir keresinde ABD'ye ait Boeing P-8 Poseidon deniz devriye ve keşif uçağı, uyarıdan sonra rotasını değiştirmek zorunda kaldı, bir başka sefer ise ABD Northrop Grumman RQ-4 Global Hawk insansız hava aracı uyarımızdan sonra uzaklaştı.

-Yerli Sepehr tabanlı radar sistemini duymuştuk. Sepehr radarının şu anki durumu nedir?

Sepehr sistemi Ufuk-Ötesi Radar (OTH) olarak adlandırılan radar kategorisinde yer alıyor. Bu da ülkenin onur duyduğu başka bir kazanımmız. Dünya çapında ufuk ötesi radar üreticisi olan çok az ülke var. Çoğunlukla ufuk ötesi radarların menzili 2500 ile 3000 km'dir. Sepehr radarında 3 bin kilometre menzile ulaşmayı planlıyoruz. Sepehr radar sisteminin ilk teslimatı yapılacak. Bu sistem üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
-Macid, Dezful ve diğer savunma sistemleriyle ilgili olarak bilgiler aktarabilir misiniz?
Sağlam ve aşılamaz bir savunma için çeşitli savunma sistemlerini kullanıyoruz. Bunlar İran İslam Cumhuriyeti Savunma Bakanlığı tarafından inşa edilen yerli sistemlerimiz ve bununla gurur duyuyoruz.Bu sistemler alçak irtifadaki hava tehditlerini tespit etmek ve karşı koymak amacıyla kullanılıyor.

-İran Ordusu Hava Savunma Kuvvetleri, mini/mikro insansız hava araçlarını tespit etme ve önleme konusunda ne kadar başarılı oldu?

Mini/mikro insansız hava araçlarıla baş etmek günümüz dünyasının zorluklarından biridir. Bugün tüm ülkeler bu sorunla uğraşıyor ve bu gerçekten çok önemli bir konu çünkü özel yetenekleri var ve elbette savunma alanında da acilen ele alınması gerekiyor. Bu konuya ilişki çalışma grubu kurduk. Ülkede çeşitli araştırma merkezleri bunun üzerinde çalışıyor. Bence mini/mikro insansız hava araçlarla baş etme konusund dünyanın gerisinde değiliz.

Şu anda lazer ışınlarıyla mikro hava araçlarıyla mücadele edebilen lazer silahlarımız var, aynı zamanda bozucu sistemleri de kullanıyoruz.