Avrupalılar İran'ın Füze Geliştirmesinden Neden Korkuyor?
İran'ın füze programı geliştirmesi Avrupa için gerçekten bir tehdit oluştursa da Avrupa ülkelerinin asıl korkusu İran'ın bölgesel bir güç olarak ortaya çıkmasıdır.
Tesnim Haber Ajansı- Son yıllarda hızla gelişen İran'ın füze programı, İran'ın savunma stratejilerinin temel dayanağı olarak kabul ediliyor. İran'ın Batı Asya'daki Amerikan hegemonyasına karşı koyma ve bölgenin düzenini değiştirme girişimi bu savunma yeteneklerine dayanmaktadır. Bu gelişmelerin ardından Batılı ülkeler İran'ın füze programının ilerlemesini önlemeye çalıştı.
Bu bağlamda geçtiğimiz günlerde üç Avrupa ülkesi (İngiltere, Fransa ve Almanya) yayınladığı ortak bildiri ile İran'ın füze programını hedef aldı. Bu ülkeler medya gündemi yaratma, siyasi açıklama yayınlama ve yaptırımlar politikasını izliyor. Amerikan internet sitesi Politico, 4 Temmuz'da Foundation for the Defence of Democracy'nin kıdemli üyelerinden Behnam bin Taliblu'nun yazdığı bir raporu yayınladı. Raporda yaptırımlar İran'ın füze geliştirmesini durdurmak için bir çözüm olarak vurgulanıyor. İran'ın en yeni uzun menzilli füzeleri Hayber ve Hürremşehr'in tanıtılmasına atıfta bulunan raporda, İran'ın yeni tip füzelerini ABD ve Avrupa'nın füze savunma sistemine ciddi bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
İran'ın füze başarılarına da değinen raporda şu ifadelere yer verildi:
"2022'de Tahran, Irak'ta birkaç sınır ötesi füze operasyonu gerçekleştirdi, Amerikan vatandaşını öldürdü ve uzay faaliyetlerinde kullanılmak üzere en büyük katı yakıtlı motoru geliştirdi. Bu motor kıtalararası balistik füzeleri geliştirmede kullanılabilir. Son olarak, Politico yazarı, İran'ın füzeleriyle başa çıkmak için Tahran'a karşı baskıyı artırmayı ve füze yaptırımlarını sürdürmeyi öneriyor."
Aşağıda Avrupa devletlerinin İran'ın füze programıyla ilgili endişeleri ve Politico raporuna ilişkin bazı dikkate değer konular yer alıyor.
Avrupa'nın Saldırgan Tavrı Onların Lehine Değil
İran'ın füze programı tamamen savunma amaçlı bir yapıya sahip. İran'ın son yıllardaki tarihi bu gerçeği doğrulamıştır; Bazı komşu ülkelerine askeri saldırı tehdidi oluşturabilecek yeteneğine sahip olan İran, bu gücü katlanmayı reddetmiştir.
İran, savunma alanında füze gücü kullanımında temkinli davranıyor. Bu nedenle İran gönüllü olarak füzelerinin menzilini 2000 km ile sınırlandırmıştır. Bu gönüllü sınırlama kararı, Avrupa ile barışçıl ilişkileri sürdürmek için alınmıştır. Devrim Muhafızları Hava-Uzay Kuvvetleri Komutanı General Hacizade'nin dediğine göre İran Avrupalılara saygı için füzelerinin menzilini kasıtlı olarak sınırladı. Son Politico raporu da, İran'ın füze menzilini geliştirmek için teknik yeteneğe sahip olduğunu gösteriyor. Siyonist Gazete Haaretz, 2022'de yayınladığı bir raporda İran'ın kıtalararası füze geliştirme yeteneğine sahip olduğunu yazdı.
Bunlara rağmen İran, Avrupa'yı kapsam altına almak için füzelerinin menzilini artırmaya yanaşmamıştı, ancak son yıllarda İranlı yetkililerin görüşlerinde bir değişiklik olduğuna dair işaretler var. Bu doğrultuda Devrim Muhafızları komutanları, "Avrupa buna uymazsa İran füzelerinin menzilini artıracak" tehdidinde bulundu. Bu görüş değişikliği, büyük ölçüde Avrupa ülkelerinin tavırlarındaki köklü değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Avrupa ülkeleri, İran İslam Cumhuriyeti'ne karşı düşmanca tutumlarına rağmen onlarca yıldır İran'a yönelik "varoluşsal tehditler" kullanmayı reddettiler; Ancak Devrim Muhafızları'nın terör örgütü listesine eklenmesi halinde İran ile Avrupa arasındaki ilişkileri değişebilir. Varoluşsal tehditler, ülkelerin bekasını doğrudan hedef alan tehditlerdir.
Ayrıca üç Avrupa ülkesinin birkaç gün önce İran'ın füze ambargosuna ilişkin yaptığı ortak bildiri ve Avrupa ülkelerinin yaptırım süresini uzatma çabası İran'ın kabul edebileceği bir şey değil.
Aslında İran'ın füze programının Avrupa için gerçek bir tehdit haline gelmesini hızlandıran gelişme, Avrupa'nın düşmanca davranışlarının artması ve ikili ilişkilerin kötüye gitmesidir.
Politico raporunun Avrupalılara tavsiye ettiği şey, (İran'a daha fazla yaptırım uygulanması) Avrupa'nın korktuğu aynı sonuca yol açacaktır. Avrupa, İran füzelerinin Londra ve Paris'e ulaşmasını istemiyorsa saldırgan tavrını durdurmalı.
Avrupa İran'ın Yükselişinden Korkuyor
Son yıllarda İran'ın dış politikası, büyük güçlerin önceden belirlenmiş talimatlarına boyun eğmek yerine gerçekçi stratejiler benimsemeye yönelmiştir. Öyle ki, diğer ülkelerden gelen herhangi bir tehdit, İran'ın güçlü tepkisi ile karşı karşıya kalıyor. Aslında Avrupa'dan gelen tehditlerin artmasıyla birlikte İran'ın savunma kabiliyeti de arttı.
Avrupa ülkelerinin İran'ın füze programından endişe duymasından önce, İran'ın Avrupa'nın saldırı tehditlerini büyük tehlike olarak değerlendirmesi normaldir.
İran yapımı füzelerin menzili henüz 2000 km'yi geçiyor, ancak Avrupa ülkeleri uzun menzilli kıtalararası füzelere sahip. Daha önce İran'ın füze programını uluslararası kurallara aykırı olduğunu ilan eden İngiltere ve Fransa'nın elinde nükleer başlık taşıyabilen uzun menzilli kıtalararası balistik füzeler bulunuyor.
Bunlara ilave olarak Avrupa ülkeleri modern bir hava kuvvetlerine sahiptir. Ancak İran İslam Cumhuriyeti yaptırımlar nedeniyle, Avrupa'nın gücüne karşı denge sağlayamadı. Fakat Avrupa'nın Batı Asya'daki düşmanca davranışı göz önünde bulundurduğunda, İranlı yetkililerin İran'ın güvenliğinin geleceği konusunda endişe duyması doğaldır. Bu, dünyadaki her bağımsız ülkenin izlediği gerçekçi bir yaklaşımdır. Bu nedenle Avrupa devletleri, İran'ı tehdit ederken İran'ın füze geliştirmesinden endişe duyuyor. Bu endişe, uzmanlar arasında caydırıcılık olarak biliniyor.
İran'ın füze programı geliştirmesi Avrupa için gerçekten bir tehdit oluştursa da Avrupa ülkelerinin asıl korkusu İran'ın bölgesel bir güç olarak ortaya çıkmasıdır. Bu doğrultuda medyada İran'ın nükleer faaliyetleri ve füze programına karşı gündem yaratılıyor. Bunun nedeni, nükleer ve füze programının mevcut uluslararası düzende yükselen herhangi bir gücün etkisini geliştirmek için gerekli olmasıdır.