Lübnan Basını: Suudi Arabistan Hizbullah İle İlişki Kurmak İstiyor
Lübnan merkezli Al-Akhbar gazetesi, Suudi Arabistan ile Hizbullah arasındaki müzakere sürecinin yakında üçüncü bir tarafın aracılığıyla başlayacağını yazdı.
Tesnim Haber Ajansı- İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Lübnan ziyaretinin ardından Arapça yayınlanan Al-Akhbar gazetesi Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Hizbullah Hareketi Genel Sekreteri Hasan Nasrallah arasında gerçekleşen görüşmede Suudi Arabistan ile Hizbullah ilişkileri konusunun ele alındığını duyurdu.
Al-Akhbar'da yayınlanan yazıda, “İran Dışişleri Bakanı'nın Beyrut'a yaptığı ziyarete dair medyaya yansımayan çok önemli konuların olduğu belirtildi. Medyada Emir Abdullahiyan'ın Lübnan ziyaretiyle ile ilgili yayınlanan haberlerde genellikle İran'ın Lübnan direnişi, hükümeti ve ordusuna desteği vurgulanır veya Tahran'ın Lübnanlılar arasında bir anlaşmaya varması için çeşitli alanlarda yardım etmeye hazır olduğu aktarılır. Ancak bu gezi sırasında medyadan gizlenen konular çok daha önemlidir.
Bu konular genellikle resmi görüşmelerde dile getirilmez, ancak Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Hasan Nasrallah ile yaptığı görüşmede gündeme getirildi. Lübnanlı yetkililer, bir Suudi yetkiliden Riyad hükümetinin İran ve Suriye yönetimi ile müzakerelere başladığına ve yakında görüşmelerin gündeminde Hizbullah'ın da yer alacağına dair bilgiler aldı. Beyrut'taki bazı resmi olmayan haberler de bunun doğruluğunu teyit ediyor.” ifadelerine yer verildi.
Lübnan merkezli Al-Akhbar gazetesine göre, söz konusu bilgiler Suudi Arabistan ile Hizbullah arasındaki müzakere hattının yakında üçüncü bir tarafın aracılığıyla açılacağını gösteriyor. Bu, Kral Abdullah'ın (o zamanki Suudi Arabistan Kralı) Hizbullah Hareketi Genel Sekreter Yardımcısı Şeyh Naim Kasim ve Hizbullah'ın Suudi Arabistan temsilcisi Muhammed Fenish ile 2007'de yaptığı görüşmeyi anımsatıyor. Bu görüşmeden sonra Hizbullah ile Riyad arasında ilişkiler kesildi ve uzun soluklu medya savaşı başladı.
Suudi Arabistan ile Hizbullah arasında ilişki kurma çabaları başarılı olumlu sonuç verir ya da vermez, ancak Suudi Arabistan'ın bölgesel ilişkilerini gözden geçirmeye çalıştığı yeni bir döneme tanık oluyoruz. Tüm bu gelişmeler, Riyad'ın Yemen'den Lübnan'a ve Amerika'ya kadar son dönemde benzeri görülmemiş bir zorlukla karşı karşıya olduğu bir dönemde yaşanıyor.
Suudi Arabistan son dönemde bölgesel ve hatta uluslararası ilişkilerini temelden gözden geçirmeye başlamıştır. Bu kapsamda Riyad tarafından attılan en önemli adım, İran İslam Cumhuriyeti ile diplomatik ilişkileri yeniden kurması ve 10 yılı aşkın süre sonra Suriye’ye yanaşmasıdır. Öte yandan, kanıtlar Suudi Arabistan'ın kendisini ABD’ye bağımlılıktan kurtarmak istediğini gösteriyor.
Birçok Ortadoğu uzmanı, Suudi Arabistan'ın ABD'den uzaklaşmasının Suudileri ABD'nin Siyonist Rejim’le anlaşma baskısından kurtarabileceğine inanıyor. Genel olarak Suudi Arabistan, dünyada tek kutupluluk dönemi ile ABD'nin güç tekelinin sona erdiğini ve sadece Washington’la ittifak kurmaya güvenilmeyeceğini fark etmiştir. Bu nedenle, farklı krizlerlerin üstesinden gelebilmek için en iyi seçenek olan Doğu’ya yakınlaşmayı benimsemiştir.
Bu doğrultuda Suudi Bakanlar Kurulu, birkaç hafta önce Riyad hükümetinin Şangay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) katılma kararını onayladı. Suudi Arabistan'ın bu örgüte katılımı, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in geçtiğimiz Aralık ayında Riyad'a yaptığı ziyarette ele alınmıştı. Bu örgütte Çin'in yanı sıra Rusya ve İran da yer alıyor.
Gözlemcilere göre, ABD’den uzaklaşmanın Suudiler için bir zorunluluktur, ancak bunun tam olarak gerçekleştirilmesi hızlı ve sistematik adımlar gerektirir. Riyad'ın karar verme sürecinde buna daha fazla dikkat etmesi lazım.