Filistin Alimleri Birliği Sözcüsü: Trump'un Kudüs Kararıyla Mücadele Yolu Silahlı Direniştir
Filistin Alimleri Birliği Sözcüsü Muhammed Salih Mevud, Trump'ın ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma gününü belirlemesinin Filistinliler, Araplar ve tüm Müslümanların duygularına yapılmış açık bir saldırı olduğuna inanıyor.
Tesnim Haber Ajansı - ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs'ü işgal rejimi İsrail'in başkenti olarak tanıyıp, bu ülke büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınması talimatını vermesinin ardından son sıralarda Amerikan ve İsrailli yetkiler de, sahte İsrail rejiminin kurulduğu 14 Mayıs gününde ABD'nin Büyükelçiliğinin Tel-Aviv'den Kudüs'e taşınacağını duyurdular.
Bu bağlamda Tesnim muhabiri, Filistinli Alimler Birliği Sözcüsü Dr. Muhammed Salih Mevud'un görüşlerine başvurdu.
Arap Ve İslam Ümmeti Uyanık Olmalı
Dr. Mevud, Trump'ın Filistin'in işgal edildiği Nekbe Günü'nde ABD Büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınma kararı hakkında; bu girişimin Filistinliler, Araplar ve tüm Müslümanların duygularına yapılmış açık bir saldırganlıktan ibaret olduğu için Arap ve İslam ümmetinin Kudüs'ü savunması, Filistin ve Filistinlilere yönelik komplolara karşı uyanık olmaları gerektiğinin altını çizdi. Siyonistler ile ilişkilerini normalleştiren Arapların aslında Trump'un Kudüs kararı için yeşil ışık yakıp, Filistin'i sattıklarını ifade etti.
Araplar, Siyonistler Karşısında Teslimiyete Son Vermeli
ABD'nin Kudüs'e karşı bu saldırgan girişimine tepki ile ilgili olarak Filistin Alimler Birliği Sözcüsü; karşılık ve tepkinin intifada ve silahlı mücadele olması gerektiğini, ayrıca Siyonist düşman ile ilişkilerin normalleştirilmesi durdurulması gerektiğini ifade etti. Son günlerde Netanyahu'nun Kudüs'te Kıyamet Kilisesine vergi uyguladığına dikkat çeken Mevud, ancak onların Kiliseyi kapatarak, Netanyahu'yu kararından vazgeçirdiklerini hatırlattı. Trump'ın Arapların Filistin'e destek vermediğini ve hatta birçoğunun Siyonist rejimin uşağı haline geldiğini bildiğini ifade eden Filistinli alim, Nekbe Günü'nün kendilerine Siyonistlere karşı silahlı cihat ve mücadeleyi terk etmemeleri gerektiğini hatırlattığını kaydetti.
İran'ın Filistin'e Ayrıcalıklı Desteği
Filistin Alimleri Birliği Sözcüsü; İran'ın Filistin'e destekteki rolü hakkında ise; İran'ın Filistin meselesi ve Filistin direniş gruplarına mezhepleri arasında hiçbir fark ve ayrımcılık gözetmeden yardım eden tek ülke olduğunu belirterek, Ayetullah İmam Hamanei'nin liderliğindeki İran'ın tüm yaptırımlara rağmen direniş gruplarına her türlü destek verip, bedel ödediğini, İran'ın gerçekten Filistin'in işgalden kurtarılmasını isterken, hain Arapların Siyonistlerle düşmanlık yerine İran ile savaştığını ve sanki Siyonist düşmanı kurtarma peşinde olduklarını, bu nedenle, İran'ın Filistin'e destek rolünün ayrıcalıklı olduğunu ve İmam Humeyni'nin İslam İnkılabının başından itibaren, Filistin meselesini ön plana aldığını kaydetti.
Özerk Teşkilat, Düşmana Boyun Eğmiş
Filistin Alimleri Birliği Sözcüsü sözlerinin devamında, Filistin'in iç sorunlarına işaretle, Filistin Özerk Teşkilatı'ndan Siyonist düşman ile ilişkilerini kesip, müzakereler ve güvenlik işbirliğine son vermesini istedi.
Bu teşkilatın düşmanın isteği karşısında teslim olup, işgali altında olduğunu bildiklerini söyleyen Dr. Mevud; Özerk Teşkilat Başkanı'nın Batı Şeria'ya giriş çıkış için Siyonist sınır kapılarını kullandığını kaydetti.
Dr. Mevud sözlerin son kısmında, İslami birliğe vurgu yaparak, İslami Haşdi Şabi güçlerinin Filistin'in kurtarılması için kurulmasını temenni etti. İran'ın desteklerinin Filistin'in bekasına neden olduğunu belirtti.