SELMAN BİN ABDÜLAZİZ’İN MISIR ZİYARETİNİN PERDE ARKASI

Tesnim Haber Ajansı- Filistinli siyasetçi, Arabistan'ın Mısır'ın yardımı olmadan Arap dünyasının liderliğine gücü yetmeyeceğini anladığını vurgulayarak şunları söyledi: Suudi kralının Mısır için paha biçilemez hediyesi, bu ülkenin Suriye'nin terörizmle mücadelesindeki konumunu değiştirmeyecektir.

Filistin siyasi analist Ekrem Etaallah, verdiği röportajda; Suudi kralının Kahire ziyaretini Arabistan'ın Mısır'ı Suudi siyasetlerine doğru çekmek için yeni çalışmaları olarak tanımladı.

Etaallah ekleme yaparak sözlerine şöyle devam etti: Arabistan tam olarak şunu anlamıştır ki, Suriye ve Yemen'deki isteklerine ulaşmada yenilgiye uğramıştır öyle ki bu ülkelerdeki çatışmalara dahil olmak ve kendi menfaati için büyük hazineler harcamıştır.

Arabistan son zamanlarda Arap dünyasındaki liderlik boşluğunu doldurmak amacıyla çalışmış ve Mısır gibi birçok ülkeyi kendi tarafına çekmeye çalışmaktadır. Özellikle de Mısırlılar da geçmişte Arabistan'ın bölgedeki çatışmalara dahil olma çabalarının önünde durmuşlardır.

Filistinli analist daha sonra şunları söyledi: Arabistan Mısır olmadan Arap dünyasında bir şey elde edemeyeceğini anlamıştır ve Arabistan  Arap dünyasının önderliğini üstlenecek imkana sahip değildir bununla beraber Suudi kralının Kahire ziyareti, Kahire'nin Riyad'ın istediği doğrultuda konumunu belirlemek amacı taşımaktaydı. Kahire hiç bir şekilde Arabistan siyasetini takip edemez, Kahire bölgesel meseleler konusunda stratejik politikalara sahiptir ve Yemen ile Suriye olaylarına da karışmak istememektedir.

Etaallah ekleme yaparak şöyle devam etti: Mısır'ın Suriye ve Yemen konusunda konumu açıktır ve onun bu ülkelere müdahale etmesi de marjinal bir durumdur ve bunun aksine Mısır Suriye olayları ile ülkedeki aşırılık yanlısı grupların eylemlerin tüm bölge için tehdit oluşturduğuna inanmaktadır. Bununla birlikte Mısır ve Suriye ordusu tek bir düşmanla vahdet içinde savaşmaktadır.

Filistinli analist vurgu yaparak şöyle devam etti: Bununla birlikte Kahire Arabistan'ın istediği tarafa yönelmeyecektir. Suudiler çuval dolusu paralarla Mısır'a gittiklerini söylediler. Kahire yetkililerinin şevkle peşinde koştukları şey doğal olarak bunun karşısında da Suudilerin de istekleri yerine gelmelidir. Perşembe günü Suudi kralının Mısır'a yaptığı ziyaret, bu ülkedeki siyasi havayı tamamen kendi havasına bürümüştür.

Geçtiğimiz Cuma Abdulfettah Sisi , "Nil" nişanını Melek Selman'ın boynuna astı ve Suudi kralı da Mısır ve Arabistan arasına Kızıl deniz üzerinde köprü yapılacağı haberini verdi.

Suudi kralının Kahire ziyaretinin sonuçları çok açıktır ki Arabistan Arap ülkelerine verdiği büyük rüşvetlerle onları kendine bağlamaya çalışmaktadır.

Amerika ve Arabistan arasındaki uluslararası ve bölgesel tüm askeri ve siyasi konularda yapılan 80 yıllık işbirliği ve koordinasyonun ardından, şu an Suudi kralı bu ülke tarafından arkadan hançerlendiğini ve aşağılandığını hissetmektedir. Zor bir düşman karşısında  yani İran (İsrail en azından şu anki şartlarda Arabistan için düşman sayılmamaktadır) zarar gördüğünü hissetmektedir. Askeri müttefikliğe ihtiyacı vardır ve şu an Arap dünyasından Mısır'dan daha güçlü ve daha önemli bir ülke yoktur. (Öyle ki bölgedeki iki önemli ülke olan Irak ve Suriye'nin rekabet ortamından çıkmışlardır.)

Öte yandan, Abdülfettah Sisi de büyük ekonomik ve mali krizlerle karşı karşıyadır ve ülkesini güvenli bir sahile çıkarabilmesi için en azından 200 milyar dolara ihtiyacı vardır. Mısır bu yılki bütçesinde 43 milyar dolar açığı vardır ve dış borçları da 47 milyar dolara ulaşmıştır ve bu nedenle Mısırlı yetkililer, en büyük petrol ihracatçısı (günde 2 milyon varil) ve 662 milyar doları bulan döviz rezervi ile  Arabistan'ı Mısır'ı bu kötü durumdan çıkarabilecek tek ülke olarak görmektedirler.