21 YILLIK DOSYALAR AÇILIYOR
Devrim muhafızları komutanlarıyla yapılan söyleşilerde, Bakü ve Karabağ da bulunmaktaki hedeflerinin Filistin ile hiçbir farkının olmadığını ve nasıl ki Filistin için şehadete hazırdıysalar aynı durumun Azerbaycan içinde geçerli olduğunu bildirerek Karabağ’a bu amaçla gittiklerini vurguladılar.
Tesnim Haber Ajansı- Ermenistan ve Azerbaycan arasında yaşanan çatışmalardan ötürü birkaç gündür bölge medyası özel bir ilgi göstermektedir. İran medyası da yaşanan olaylar karşısında gerekli ilgi ve hassasiyeti göstermiştir. Zira özellikle İran sınırına düşen havan mermilerinden dolayı yöre halkının zarar görmesi İran medyasının konuya daha çok yakın temas göstermesine sebebiyet vermiştir.
Yaşanan çatışmalar hakkında çeşitli tahliller, çatışmanın sebepleri, olası ihtimaller, Bakü ve Erivan'ın geçmişte ve gelecekteki rolü, yaşanan çatışmalarda bölgedeki ve bölge dışındaki güçlerin rolü dolayısıyla bütün bu olaylar İran medyasında bu olayın daha çok üstünde durulmasına neden olmuştur. İranlı analiz uzmanları sorunun asıl kaynağının Moskova tarafından yönlendirildiğine inanmakla birlikte analistler bu konuda iki gruba ayrılmıştır. Bir grup analist, çatışmaların ve bazı tepelerin Azerbaycan'a verilmesinin aslında Bakü yönetimini ve İlham Aliyev'i desteklemek ve Amerikalı muhalifleri karşısında güçlenmesini sağlamak ve batıya yaklaşmasını önlemek amaçlı yapılan bir durum olduğunu, diğer bir grup ise Moskova tarafından Azerbaycan'a karşı bir tehdit ve uyarı amaçlı olduğunu ve batılı ülkelere özellikle Amerika'ya karşı tutumunu gözden geçirmesi için yapılan bir eylem olduğunu savunmaktadırlar.
Ama diğer bir grup ise Karabağ sorununun tekrardan alevlenmesini Türkiye ile Rusya'nın karşı karşıya gelmesi olarak değerlendirdi. Bu görüşe sahip olanlar, Türkiye'nin Azerbaycan'ı harekete geçirerek NATO ve Amerika adına yeni bir alanda Rusya’ya karşı kendi duruşunu ortaya koyduğuna inanmakla birlikte hatta bu görüşü destekleyenler bazı haberlere göre doğruluğu henüz tam olarak kesinleşmemiş olmasına rağmen bir ihtimal olarak Türkiye'nin güvenlik birimleri bu olayla beraber Türkiye'den Suriye'ye teröristlerin geçişini göz ardı ettiği gibi teröristlerin kademeli olarak Azerbaycan'a geçişine müsaade ettiğine inanmaktadırlar. Teröristler şimdiye kadar kafir diktatöre karşı savaştılar ve şimdi de kendilerini haçlılarla savaşmakla yükümlü bilmektedirler!
Ama bütün analiz ve olasılıklar arasında ve bunun yanı sıra savaşın geleceği için sunulan öngörülerle beraber başka bir konu İran medyasının dikkatini daha çok çekmiştir: İran bu hafta yaşanan çatışmaları bahane ederek 90'lı yıllarda yaşanan çatışmaları gündeme getirmiştir.
Son 20 yılda Türkiye ve Azerbaycan medyası İran'ın Ermenistan'ı desteklediğini ve yardım ettiğini göstermeye çalışmışlarıdır. Ama son haftalarda İran, Karabağ savaşı hakkında ilk kez kendi eylemleri hakkında ilginç bilgiler paylaşmıştır.
İran’ın yayınladığı bu bilgilere göre, İran komşu iki ülke için arabuluculuk yapmak için büyük bir çaba sarf ederek iki ülke arasında ateşkes olması için elinden geleni yapmıştır. Ama bu arabuluculuk çabalarına rağmen İran Azerbaycan'ın kaderine kayıtsız kalamayacağı için önemli sayıda silah ve askeri danışmanın yanı sıra Bakü'ye askeri birlikler göndermiştir. 20 yıl aradan sonra ilk defa İranlı emekli Orgeneral Noi Egdem Haydar Aliyev'in Karabağ savaşında bulunduklarından dolayı kendisine ve arkadaşlarına teşekkür amaçlı verdiği hançeri sergilemiştir. Bunun yanı sıra şuan Erdebil milletvekili olan emekli General Mensur Hakikat Pur bir kaç hafta önce Haydar Aliyev'in huzurunda İranlı komutanlarla olan kısa bir filmi yayınlamış ve bu kısa film 48 saat içerisinde sosyal medyada bir milyondan fazla izlenmiştir.
Devrim muhafızları komutanlarla yapılan söyleşilerde, o yıllarda Bakü ve Karabağ da bulunmaktaki hedeflerinin Filistin ile hiçbir farkının olmadığını ve nasıl ki Filistin için şehadete hazırdıysalar aynı durumun Azerbaycan içinde geçerli olduğunu bildirerek Karabağ’a bu amaçla gittiklerini vurguladılar. Ama bu halis niyetle Karabağ'a giden komutanlar Azerbaycan'ın üst düzey yetkililerin ihaneti sonucu Azerbaycan'dan sınır dışı edildiler. Hâlbuki onların orda bulunmasını Azerbaycan devleti talep etmişti. Bunun yanı sıra onlarca saat görüntü, yüzlerce resim ve yüzlerce belge İranlı askerlerin Karabağ savaşında bulunduklarına dair kanıt bulunmaktadır.
Bu durum, aynı zamanda Azerbaycan hükümetinin o yıllarda siyasi bazı gizli yönlerini açığa vurmuştur. Bu durumda bazı İranlı analistler 20 yıl içinde Azerbaycan'ın Karabağ konusunda İran karşıtı propaganda yapmasını ahlaksızlık olarak değerlendirmişlerdir.
Diğer bir nokta ise şu ki Tebriz'de Karabağ adlı uluslararası konferansı düzenleyen kişiler 3 yıl sonra konferansın düzenlenmesine Azerbaycan Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığının karşı çıktığını açıklamışlardır. 3 yıl önce sivil toplum kuruluşlarının ve Tebriz Üniversitesinin çabalarıyla Karabağ sorununun tarihsel ve hukuki yönlerinin tanınması ve değerlendirilmesi için uluslararası konferans düzenlenmesi karara alınmıştı. Konferansın temel amacı İran'ın Karabağ konusunda Azerbaycan'a desteğini göstermekti. İran, Azerbaycan, Suriye, Almanya, Rusya, Türkiye, Irak ve birçok ülkenin 165 makaleyle katılımının sağlanacağı konferans düzenleneceği tarihten bir kaç gün önce iptal edildi. Bununla birlikte, 3 yıl önce konferansın iptali için hiçbir açıklama ve delil ortaya konulmamıştır. Hatta bazı akımlar örneğin Türk milliyetçileri konferansın iptalinin sorumlusu olarak Tahran'ı göstermişlerdi. Bu hafta konferansın düzenleyicisi Karabağ'daki çatışmalarla aynı zamanda, konferansın Azerbaycan dışişleri bakanlığı tarafından engellendiğini açık bir dille ifade etti. Azerbaycan Dışişleri bakanlığı İranın Bakü Büyükelçisine bu konferansın düzenlenmemesi yönünde uyarıda bulunmuştu!
Görünen o ki İranlı yetkililer Karabağ savaşında birçok şeyi açıklamamışlar ama bundan sonra birçok yeni olayın açığa vurulacağını beklemek ve görmek gerekir.
Mesud Sadr